Koronavirüs emperyalist kapitalizmin krizini küresel çapta derinleştirdi. Salgın karşısında halk sağlığını korumaktan aciz kalan kapitalist devletler, hızla sermayeyi kurtarma politikalarını devreye soktu. Halihazırda yaşamları hiçe sayılan işçi ve emekçilerle birlikte gençliğin geleceği de daha büyük bir tehditle karşı karşıya.
Koronovirüsün kısa ve uzun süreli etkileri üzerine yapılan bilimsel araştırmalar bu gerçeği döne döne gözler önüne seriyor. Bu araştırmalardan bir tanesi de ILO (Uluslararası Çalışma Örgütü) öncülüğünde gerçekleştirildi. ILO'nun resmi internet sayfasından yayınladığı “Covid-19 ve Gençlik” adlı rapor koronovirüsün gençler üzerindeki etkilerine odaklanıyor.
112 ülkeden 12.000’in üzerinde katılımcıyla Nisan-Mayıs 2020 tarihleri arasında gerçekleştirilen anket çalışmasının sonuçlarını içeren rapor; eğitim, iş, ruhsal sağlık ve haklara erişim başlıkları üzerinde duruluyor. Anket çalışması 18-29 yaş arası gençler üzerinde yoğunlaşırken katılımcıların çoğunluğunu eğitimli ve internet erişimine sahip gençler oluşturdu.
Önlem alınmadığı takdirde gençliğin pandeminin uzun dönem olumsuz etkilerinden en fazla etkilenecek kesim olduğu belirtilen raporda özellikle gençler içerisinde bu etkilenmeye en açık kesimlerin genç kadınlar ve 18-24 yaş arası gençler olduğu vurgulandı. Raporda öne çıkan sonuçlar şöyle:
-Gençlerin %70'inden fazlası okulların kapanmasından olumsuz etkilendi.
-Gençlerin %38'i gelecekteki kariyer beklentilerinden emin değil ve krizin işgücü piyasasında daha fazla engel oluşturacağına, okuldan işe geçiş sürecini uzatacağına inanıyor.
-Okulların kapanmasıyla birlikte, gençlerin %65'i bu süreçte internet erişimi olsa dahi daha az şey öğrendiğini, %51'i eğitimlerinin erteleneceğini, %9'u ise eğitimlerinin tamamlanmayacağı korkusu yaşadıklarını belirttiler.
-Pandemiden önce çalışan özellikle 18-24 yaş arası gençlerin %17'si tamamen işi bıraktı, gençlerin çalışma saatleri ortalama olarak 2 saat düştü ve %42'sinin gelirlerinde düşüş yaşandı. Gelir düşüşünü en çok yaşayan gençler dar-gelirli ülkelerde yaşayanlar olurken üretkenlik düşüklüğü genç erkeklere kıyasla genç kadınlarda daha fazla gerçekleşti.
-Gençlerin %17'sini anksiyete bozukluğu ve depresyondan muzdarip. Ruh sağlığı en kötü durumdaki kesimi, bir kez daha 18-24 yaş arası gençler ve genç kadınlar oluşturdu. Hem okuyan hem çalışan gençlerin, bu faaliyetlerinin her ikisinin de aksaması ya da durması durumunda depresyon ve anksiyete bozukluğunu neredeyse iki kat daha fazla yaşamaya meyilli olduğu belirtiliyor.
-Gençlerin %33'ü barışçıl gösterilerin de içerisinde bulunduğu kamusal olaylara katılım hakkının dikkat çekici bir oranda etkilendiğini, %27'si dini inanç özgürlüklerinin uygulanmasında zorluklar yaşadıklarını, %24'ü bilgi alma hakkının etkilendiğini ve %21'i masrafları karşılamakta zorlandıkları için barınma sorunu yaşadıklarını belirtti.
-Gençlerin sosyal haklara erişimi de azalırken, özellikle genç kadınlar sosyal haklarına ulaşmak için daha fazla zorluklarla karşılaştı.
-Pandemiye karşı alınan önlemlerin popülerliği içerisinde %78'lik onaylama ile “gelir desteği” ve %75'lik onaylama ile “iş desteği” sıralamanın ilk ikisini oluşturdu.