İsviçre’de iki tarımsal girişimin yanı sıra, koronavirüs, karbondioksit ve “terörle mücadele yasası” için seçmenler beş ayrı kanun teklifi için sandığa gitti.

Halk oylamasına katılım oranını yüzde 59,7 oldu. Bu daha önceki seçimlere oranla sandığa gitmede önemli bir artışa da işaret etti.

Hükümetin önerdiği korona yasası kabul edilirken, iklim için önerilen karbondioksit yasası rededildi. Temiz içme suyunu öngören yasa ile zehirli sentetik tarım ilaçlarının tarımda kullanılmamasını öngören yasa reddedildi.

Sol parti ve çevrelerin yanı sıra hukukçuların tepkisini çeken, Uluslararası Af Örgütü ve Birleşmiş Milletler’in eleştirisine bile konu olan “terörle mücadele yasası” kabul edildi.

Tarım yasalarında kapitalistlerin manipülasyonu

Tarımla ilgili iki önerge ve temiz içme suyu önergesi Haziran başına kadar yapılan kamuoyu araştırmalarında önde görünüyorlardı.

Sermaye ve sağcı partiler, “Bu yasa teklifleri kabul edilirse her şey pahalı olacak. Akaryakıt fiyatlarına güç yetmeyecek. Ulaşım ücretleri ödenemez boyutlara tırmanacak. Bu gıda fiyatlarında patlamaya yol açacak” türünden içerikten uzak propaganda ile seçmende korku yaratarak önergelerin kabul görmemesini sağladılar.

Akaryakıt lobisi, ulusal ve uluslararası tekeller önergelerin reddedilmesi için kesenin ağzını açtılar ve milyonlarca franklık karşı kampanyayla seçmeni maniple etmeyi başardılar.

“Terörle mücadele yasası”

“Terörle mücadele yasası”nın kabul edilmesi için Senato, Ulusal Meclis, siyasi partilerin çoğunluğu, hükümetle el ele sanki yarın İsviçre’de iç savaş çıkacakmış gibi bir hava yaratarak yasanın kabulünü sağladılar.

Önümüzdeki süreçte yürürlüğe girmesi beklenen bu yasaya göre, bir elektronik mesaj “teröre destek” sayılabilecek. 12 yaşındaki çocuklar izlenip dinlenebilecek. 15 yaşındaki çocuklar ev hapsi de dahil cezalarla başkaları ile görüşmeleri yasaklanabilecek.

Sosyal medya paylaşımlarının takibe alınacağı gibi, “Suçu ve suçluyu öven” internet sayfalarının takibi suç sayılabilecek.

Bu ortaçağ artığı gerici yasanın hedefi, ilerici demokratik ve toplumsal muhalefetin gelişmesinin, sınıf mücadelesinin sermayeyi tehdit eder hale gelmesinin önüne geçmektir.

Kızıl Bayrak / İsviçre