İsviçre’de kadınlarda emeklilik yaşı 64’ten 65’e çıkarılmak isteniyor. 46 üyeli İsviçre Senatosunun (Ständerat) 31’e karşı 13 oyla onayladığı yasa tasarısı, 200 üyesi bulunan Ulusal Meclis’te de (Nationalrat) 129’a karşı 69 oyla kabul edildi.
Emekli sandığının (AHV) “2030’a kadar stabilize” edilmesi planı, kadınlarda emeklilik yaşının yükseltilmesinin yanı sıra katma değer vergisinin de arttırılmasını öngörüyor.
Aynı saldırı daha önce de gündeme getirilmişti
2016 yılında, AHV 2021 adı altında bir paket gündeme getirilmişti. 2020’de yürürlüğe girmesi planlanan paketle kadınların emeklilik yaşı 64’ten 65’e çıkarılmak, böylece kadınların emeklilik yaşının erkeklerinkiyle ‘eşitlenmesi’ istenmişti. Fakat Eylül 2017’de oylamaya sunulan “emeklilik reformu” o zaman referandumda reddedilmişti. “Emeklilik reformu” karmaşıklığı ve genç nüfusa ağır mali yük bindireceği gerekçesiyle eleştirilere neden olmuştu. Ayrıca asgari ücret oranlarının kademeli olarak düşürülmesini, emekli olan herkese aylık 70 İsviçre Frangı ek ücret sağlamayı öngörmesi ile de kadın örgütlerinin, sendikaların ve sol örgütlerin karşı çıkmasına, “kaşıkla gösterip kepçe ile almak” olarak nitelenmesine neden olmuştu. Söz konusu “reformun” ‘solcu’ olarak bilinen Sosyal Demokrat Parti (SP) tarafından gündeme getirilmesi, ayrıca dikkate değer eleştirilere maruz kalmıştı.
Bugün yapılmak istenen saldırıyı 2017’dekinden ayıran tek şey, dört yıl öncekinin ‘solcu’ SP tarafından, şimdikinin ise sağcı partiler tarafından gündeme getiriliyor olmasıdır. Sağcısıyla solcusuyla sermayenin bekası için birbirleriyle yarışan düzen partileri, kadınların, işçi ve emekçilerin bedel ödeyerek elde ettikleri sosyal haklar söz konusu olunca paslaşabiliyorlar. Saldırı aynı saldırı. Yapılmak isten ise yine aynı şey. Emekli yaşını “erkeklere eşitlemek”.
Aynı işi yapan kadınlar erkeklerden ortalama resmi rakamlara göre kamuda yüzde 18, özel sektörde yüzde 19,6, gerçekte ise yüzde 22 daha az ücret alıyorken, kadınların “eşit işe eşit ücret” talepleri yerine getirilmemişken, “emeklilik reformu” adı altında kadınların emeklilik yaşını “erkeklerle eşitlemek” isteği tam bir riyakarlıktır. Kadına ve kadın haklarına, işçi ve emekçilerin bedel ödeyerek elde ettiği sosyal haklara saldırıdır.
Sendikalar ve kadın örgütlerinden tepki
Yasa tasarısına tepki gösteren sendikalar ve kadın örgütleri, tasarı yürütme tarafından halk oylamasına sunulmaması durumunda, bir referandumla tasarıyı halk oylamasına sunarak saldırının önüne geçmeye çalışacaklar.
Emeklilik sandığını “stabilize etmek” için yüzde 0,4 oranında yükseltilmek istenen katma değer vergisi anayasa değişikliği öngördüğü için, tasarının bir referanduma gerek kalmadan halk oylamasına sunulması gerekiyor. Ancak hükümet, yükseltilmesi öngörülen katma değer vergisini yasa tasarısından ayırarak da oylamaya sunabilir. Bu durumda sözü geçen yasa tasarısına karşı çıkan kadın örgütleri, sol örgütler ve sendikalar 100 gün içinde 50 bin imza toplayarak tasarıyı halk oylamasına götürme yolunu seçeceklerdir.
Sermaye hükümeti her fırsatta işçi ve emekçilerin bedel ödeyerek kazanmış oldukları sosyal haklarına türlü yalan ve entrikalarla saldırmaya çalışırken, kapitalist tekellere ve bankalara karşı oldukça cömert davranarak, 2008 finans krizinde olduğu gibi keseyi sonuna kadar açmaktadır. Sermayenin kasalarına cömertçe aktarılan milyarlar, işçi ve emekçilere ücretlerin düşürülmesi ve vergi yükü olarak geri döndü.
İsviçre hükümeti, 2008 krizinden İsviçre’nin dünyaca büyük bankası UBS’i 70 milyar İsviçre Frank’ı ile destekleyerek krizden kurtarmıştı. O günden bu yana UBS gibi finans kartelleri dahil kapitalist tekellerin kasalarına nice milyarlar aktarıldı. Buralara aktarılan milyarlar emeklilik sandığına aktarılmış olsaydı, değil “2030’a kadar stabilize etmek” asırlar boyu stabilize etmeye yeterdi de artardı.
Kızıl Bayrak / İsviçre