Büyük Britanya her zamankinden daha yüksek bir enflasyon oranıyla mücadele ediyor. Ulusal İstatistik Ofisi’ne (ONS) göre, yüksek gıda ve enerji fiyatlarının körüklediği enflasyon, İngiltere’de kırk yılın ardında ilk kez çift haneli rakamlara yükseldi. Temmuz ayında tüketici fiyatları, haziran ayındaki yüzde 9,4’ün ardından yıllık yüzde 10,1 oranında arttı. Bu, İngiltere’nin Şubat 1982’den bu yana en yüksek enflasyon oranıydı.
ONS, yüksek enflasyonun temel nedeninin gıda fiyatlarındaki artış olduğunu belirtti. Ekmek, tahıl, süt, peynir ve yumurtanın yanı sıra enerji fiyatları da keskin bir şekilde yükselmeye devam etti. Milyonlarca hane üzerinde baskı oluşturan tüketici fiyatlarındaki artış, ekonomistlerin beklediğinden daha yüksek oldu. Gıda fiyatları yüzde 12,7 arttı. İngiltere Merkez Bankası yüksek enflasyon baskısı altında bulunuyor. Banka, kilit faiz oranını Kasım ayından bu yana birkaç kez yüzde 1,75’e yükseltti - en son 27 yılın en büyük faiz artırımı oldu.
Maliye Bakanı Nadhim Zahawi, yeni enflasyon rakamları hakkında “Zor zamanlar, bunu anlıyorum” dedi. “İnsanlar, dünyanın dört bir yanındaki ülkelerin yaşadığı fiyat artışlarından endişe duyuyor” diyen bakan, bunun kolay çözümünün olmadığını söyledi. Ülke ayrıca ciddi bir ekonomik krizle tehdit ediliyor. İngiltere yıl sonuna kadar resesyona girebilir. Maliye Bakanı Nadhim Zahawi, “Enflasyonu kontrol altına almak benim en büyük önceliğim” dedi.
Bağımsız bir para politikasına ek olarak, üretkenliği ve büyümeyi teşvik eden reformlar kadar sorumlu vergi ve harcama kararları da artık önemlidir diyen Zahawi, özellikle düşük gelirliler ve emekliler için destek paketlerinin yanı sıra önümüzdeki aylarda enerji faturalarında 400 sterlinlik sübvansiyondan söz etti.
Sonbaharda daha da kötüleşebilir
İngiltere Merkez Bankası, enerji faturalarının yılda yaklaşık 2 bin sterlinden yılda yaklaşık 3.500 sterline sıçrayabileceği, Ekim ayında enflasyonun yüzde 13 civarında zirve yapacağını tahmin ediyor. Ancak bunun ardında, hafif bir durgunluk nedeniyle 2024 yılına kadar enflasyonun düşmesi gerektiği söyleniyor. Ancak İngiltere Merkez Bankası’nın bu beklentisinin gerçekleşip gerçekleşmeyeceği belirsiz.
Yaşam maliyeti krizi, Birleşik Krallık’ta aylardır baskın ekonomik politika konusu olmuştur. İzlanda süpermarket zinciri, 900 mağazasıyla, yoksul müşteriler için yiyecek satın aldıklarında 100 sterline kadar faizsiz krediler duyurdu. Ücretlerin tüketici fiyatlarındaki artışın çok altında kaldığı için reel gelirin yüzde 3 civarında küçüldüğü söyleniyor.
Reel ücret kayıpları da çok eşitsiz bir şekilde dağılmıştır. Maaşlar kamu sektöründe en yavaş biçimde artıyor. Öğretmenler sendikası geçtiğimiz günlerde İngiltere ve Galler’de yüzde 5’lik bir ücret artışı teklifini reddetti ve greve çıkacağını belirtti. Bu hafta, yaklaşık 40 bin demiryolu işçisi, ulaşımı felç etti. Sonbaharda, kamu sektöründe büyük grevler bekleniyor.