Almanya’nın önemli işçi kentlerinden biri olan Frankfurt’ta 1 Mayıs binlerce kişinin katıldığı bir yürüyüş ve mitingle kutlandı. Yürüyüşe tahminen beş bin, mitinge ise bundan daha kalabalık bir kitle katıldı.
Frankfurt 1 Mayıs’ı, bu yıl yine kent merkezindeki Haupwache’de saat 10:30’da başladı. Kitlenin toplanmasının ardından kortejler oluşturularak yürüyüşe geçildi.
En önde Alman Sendikalar Birliği'nin (DGB) bu yılki 1 Mayıs sloganı olan “Kesintisiz dayanışma!” yazılı pankartın arkasında çeşitli sendika kortejleri yer aldı. Sendika kortejlerine katılım rutini aşmazken, taşınan pankarlarda savaş ve silahlanma karşıtlığı, iş saatlerinin kısaltılması, ücretlerin arttırılması gibi temalar öne çıktı. Sendika kortejlerinin içinde, bu sıralar toplu sözleşme döneminde bulunan Ulaşım Sendikası'nın (EVG) talepleriyle ve organize bir şekilde katılımı dikkat çekti.
Bunun dışında da çeşitli saldırılarla yüz yüze olan kimi işçi bölüklerinin de öfke ve direnişlerini 1 Mayıs alanına taşıdıkları gözlendi. İşyeri işçi temsilcileri işten atılan Gategourmet işçileri, fabrikaları kapatılan Binding bira işçileri bunun örneğini yansıttılar.
Yürüyüş kolunun ağırlıklı kısmını yine her zamanki gibi, sendika kortejlerinin ardından yürüyen yerli ve göçmen çok çeşitli sol parti ve örgütler oluşturuyordu. Yerli parti ve örgütlerden KPD’nin Yeniden İnşası İçin İşçi Birliği, DKP, Die Linke, Komunistische Aufbau, Komunistische Organisation pankart ve flamalarıyla katılırken; burjuva partilerden Yeşiller ve SPD de katılım gösterdiler.
Bunların dışında çeşitli anti-faşist otonom gruplar, feminist çevreler, çevre ve barış hareketleri de yürüyüşe katıldılar.
***
Göçmen kökenli örgüt ve partilerden ise, DİDF, Partizan, MKP, ADHK, Sol Parti, MLKP, Kürt Hareketi, Alevi Kültür Merkezi, Yeşil Sol Parti ve TİP yürüyüşe katılanlar arasındaydı. Yine Yunanistan Komünist Partisi (KKE), İranlı ve İtalyan devrimciler de pankartlarıyla eylemde yer aldılar. Özellikle İranlı devrimcilerin bu yıl daha kitlesel ve coşkulu oldukları gözlendi. İran’daki politik tutsaklara özgürlük sloganları sıklıkla atıldı.
Yürüyüş kitlesinin ağırlıklı bir kısmını genç insanlar oluştururken, bunların kurdukları kortejlerin coşkusu ve canlılığı dikkat çekti.
Sınıf devrimcileri ise, KPD-Yeniden İnşa ile birlikte oluşturdukları, “Kızıl Blok”ta yürüdüler. TKİP imzalı, “Kapitalizm işsizlik, ırkçılık ve savaş demektir! Yaşasın sosyalizm!” yazılı pankart, TKİP bayrakları ile BİR-KAR ve RJ bayrakları taşındı. BİR-KAR’ın 1 Mayıs bildirileri yaygınca dağıtıldı. Ayrıca savaş karşıtı ve iş saatlerinin kısaltılmasına ilişkin çeşitli talepler içeren dövizler de taşındı. Sınıf devrimcilerinin korteji, görselliği, katılımı ve coşkusu ile asgari bir başarının ifadesi oldu.
Yakın zamanda işyeri işçi temsilcileri işten atılan Gategourmet işçilerinin her zamankinden organize ve kalabalık bir şekilde 1 Mayıs’a katılmaları oldukça olumluydu. Gategourmet işçilerinin, BİR-KAR imzalı, “Tekin Malcı ile dayanışma içindeyiz!” yazılı ozalitin arkasında yürümeleri, bu 1 Mayıs’ın en anlamlı karelerinden birini oluşturdu.
***
Eskiye göre daha kısa tutulan yürüyüşün ardından, geleneksel 1 Mayıs alanı olan tarihi Römer Maydanı’ında bir miting gerçekleştirildi. Yürüyüşe katılan kimi politik grupların alana varır varmaz ayrılmaları, miting alanınındaki kitlenin daha az görünmesine yol açtı.
Mitingde Frankfurt DGB Başkanı Philipp Jacks, Vekaleten Frankfurt Belediye Başkanlığı'nı yürüten Nargess Eskandari-Grünberg (Yeşiller), Frankfurt’un yeni seçilen belediye başkanı Mike Josef (SPD), Ver.di Başkanı Frank Werneke, sendikaların gençlik örgütleri ile meslek yapan gençler adına konuşmalar yapıldı.
Konuşmacılardan Philipp Jacks, konuşmasında çok çeşitli sosyal ve politik sorunlara kısa kısa değinirken, IŞİD’e karşı olan mücadelesinde YPG’yi desteklediklerini ifade etmesi dikkat çekerken; dünyanın başka ülkelerine nazaran Almanya demokrasisinin daha iyi ve daha stabil bir durumda olduğunu iddia etmesi de dikkatlerden kaçmadı.
Yeşiller’den Frankfurt belediye başkanlığına geçici olarak vekalet eden Nargess Eskandari-Gründer de, son zamanlarda sık gündeme gelen grevlerin meşruluğundan, hak gasplarına karşı sokağa çıkılması gerektiğinden ve İranlı kadınların mücadelesinden bahsederken; partisi şahsında doğrudan taraf oldukları Ukrayna Savaşı'ndan bahsetmemeye özen gösterdi. Konuşmacı, bir Polonya şirketinde çalışan TIR şoförlerinin Darmstadt’ta 5 hafta boyunca süren direnişlerininin kazanımla sonuçlanmasını da selamladı. Konuşması sırasında kitleden yer yer savaş yürütücüsü olduğuna dair tepkiler yükselirken, “Silahlar aşağı, ücretler yukarı!” sloganları atıldı.
Yakın zamanda kamu işyerleri toplu sözleşmesinden dolayı gündeme gelen uyarı grevlerinden dolayı adından sıkça bahsettiren Ver.di Başkanı Frank Werneke de konuşmacılar arasındaydı. Werneke konuşmasına Ukrayna Savaşı ile başladı. Fakat NATO karşıtı tek kelime etmeden, Rusya’nın işgalini mahkum eden ve Ukrayna ile dayanışma içinde olduğunu ifade eden sözlerle resmi politikayla uyumlu olduğunu gösterdi. Alman devletinin hızla silahlanmasına ve militarizmi tırmandırmasına esaslı bir itiraz yükseltmeyen, barışa çok genel sınırlarda değinen Werneke, demagojik tarzda, ulusal savunma için militarizmin tek başına yeterli olamayacağını, yanı sıra demokrasiyi ve sivil toplumu da geliştirmek gerektiğini söyledi.
Werneke konuşmasının devamında ise Almanya’da gittikçe artan gelir uçurumuna değinerek, ülkede 3 milyon çocuk ile 14 milyon emekçinin yoksullukla malül olduğunu ifade ederek, servetin vergilendirilmesini talep etti. Özellikle CDU cephesinde yükseltilen grev hakının kısıtlanması talebininin kabul edilemez olduğunu belirten Werneke, Fransa’da emeklilik yaşının yükseltilmesine karşı gelişen kitle eylemelerini selamlarken, Almanya’da da emeklilik yaşının yükseltilmesi girişimlerinin kabul edilemez olduğunu ifade etti.
Konuşmalarında bolca sosyal demagojiden dem vuran sendika bürokratları, 1 Mayıs kürsüsünü bir kez daha işçi ve emekçilere kapattılar. İşten atılan Gategourmet işyeri işçi temsilcisi Tekin Malcı’nın kürsüden bir konuşma yapma talebini, hiçbir gerekçe göstermeden reddettiler. Buna karşın, BİR-KAR imzalı “Tekin Malcı ile dayanışma içerisindeyiz!” yazılı ozalit başından sonuna kadar sahneye yakın bir yerde tutularak, onların bu tavrı teşhir edildi.
Bu seneki 1 Mayıs’a genel hatlarıyla savaş, silahlanma ve militarizm karşıtlığı damgasını vurdu diyebiliriz. Buna karşın, özellikle savaşın yol açtığı hayat pahalılığı ve yoksullaşmadan doğan toplumsal tepkinin, beklenen düzeyde 1 Mayıs alanına yansıdığını söylemek güç.
Kızıl Bayrak / Frankfurt