Nazi ordularının 1 Eylül 1939’da Polonya’yı işgal etmeye başlaması 2. Emperyalist Paylaşım Savaşı’nın başlangıcı olmuştu. 1950’li yıllardan bu yana 1 Eylül, başta Almanya olmak üzere tüm dünyada “savaş karşıtı gün” veya “dünya barış günü” olarak anılıyor.
1 Eylül vesilesiyle dünyanın birçok merkezinde olduğu gibi Almanya’nın onlarca kentinde de savaş karşıtı gösteriler yapıldı.
1 Eylül Pazar günü, Frankfurt’ta bini aşkın savaş karşıtı, anti-faşist ve ilerici insan, geçmişi ve bugünü ile savaşın yol açtığı yıkımı ve vahşeti bir kez daha protesto etti.
DGB (Alman Sendikalar Birliği) tarafından organize edilen eyleme, yerlisi ve göçmeniyle onlarca devrimci, demokrat ve ilerici parti, kurum ve kişi katıldı.
Başlangıç yerinde, Frankfurt Belediye Başkanı Peter Feldmann ve DGB Bölge Başkanı’nın konuşmalarının yanı sıra, Kiliseler adına ve çeşitli savaş karşıtı inisiyatifler adına da konuşmalar yapıldı. Düzen siyasetçileri, konuşmalarında genel bir savaş ve ırkçılık karşıtı argümanlar kullanmanın ötesine geçmediler. Savaşları asıl olarak kimlerin çıkardığından, bundan kimlerin faydalandığından ve devasa savaş endüstrisinden bahsetmemeye özen gösterdiler.
Konuşmaların ardından kitle yürüyüşe geçti. En önde DGB imzalı, “Savaşsız, şiddetsiz ve ordusuz bir dünya için!” pankartı taşındı. Ardından ise Türkiyeli ve yerli çeşitli devrimci-demokratik kurumların ortak yürüdükleri bloklar ile diğer katılımcı kitle yürüdü. BİR-KAR, KPD/Wiedeaufbau ile DKP’nin bir kolu da “Savaş yerine devrim” ortak pankartı arkasında yürüdü. BİR-KAR ayrıca “Kapitalist barbarlık içinde çöküş veya sosyalizm!” pankartı ve bayraklarıyla yürüdü.
Savaşların yarattığı yıkımı yaşayan veya tanık olan yaşlı kuşak insanların da katıldığı yürüyüşte, savaş, ırkçılık, silahlanma ve militarizm karşıtı onlarca pankart, döviz ve bayrak taşındı ve yine bu yönlü slogan ve marşlar söylendi.
Eylem programında yürüyüş sırasında hükümet partileri CDU ve SPD’nin önünden geçmek de vardı. İlk olarak CDU bürosunun önünde duruldu. DGB tarafından CDU temsilcisine yapılan konuşma davetinin kabul edilmediği ifade edilerek, DGB adına savaş politikalarını ve hükümetin rolünü teşhir eden bir konuşma yapıldı. Ardından yakınlarda bulunan SPD bürosunun önüne gidildi. CDU’nun aksine SPD bir konuşmacı göndermeyi kabul etmişti. SPD temsilcisinin konuşması esnasında, DGB ve yandaşı birkaç kurum dışındaki tüm kitle yürüyüşü sessizce terk etmeye başladı.
BİR-KAR’ın da içerisinde olduğu blok da sloganlarla hükümet partisinin konuşmasını protesto ederek yürüyüşü terk etti. Hemen yakındaki bir alanda, savaşı, emperyalist kapitalizmi ve SPD’nin ikiyüzlü konuşmalarını teşhir eden bir konuşma yapılarak eylem bitirildi.
Böylece DGB bir kez daha, amacının hükümet partilerini ve özellikle de SPD’yi teşhir etmek değil, aksine onları konuşturmakla, sermayenin hizmetçilerinden pek de bir farkının olmadığını bir kez daha kanıtlamıştır.
Eylemin ezici çoğunluğunu oluşturan kitlenin yürüyüşü terk etmesiyle sayıları birkaç yüz kişi kalan DGB ve hempaları ise yürümeye devam ederek bitiş noktası olan Römerberg’de eylemi sonlandırdılar.
Kızıl Bayrak / Frankfurt