“…
Temmuz 1972’de Kanafani, arabasının kaportasına yerleştirilen 3 kilo plastik patlayıcının patlaması sonucunda 17 yaşındaki yeğeni Lamees Najim’le birlikte hayatını kaybeder. İsrail istihbaratı Mossad saldırıyı üstlenir. Mossad, aynı yıl Japon Kızıl Ordusu üyeleri tarafından Tel Aviv Lod Havalimanı’na yapılan saldırıya misilleme olarak Kanafani’yi öldüürdüklerini açıklar. Japon Kızıl Ordusu’nun FHKC’yle ilişkileri olsa da Kanafani’nin olayda somut bir rolü yoktu. Lod Havalimanı saldırısı Kanafani’yi öldürmek için İsrail için bir ‘bahane’ olmuştu. Çünkü o sıradan bir FHKC lideri değildi. Edebiyatçı, gazeteci ve sanatçı kimliğiyle pek çok noktaya ve insana ulaşabiliyordu. Etki alanının genişliği açısından, İsrail’de daha büyük bir ‘tehdit’ olarak yorumlanması şaşırtıcı değil.
Tam da bu yüzden Kanafani ölünce tarihten silinecek insanlardan değildi. Net ideolojisi, Filistin ve Arap edebiyatına yaptığı katkılarla arkasında sağlam bir örgüt mirası, onlarca roman, tiyatro oyunu, bilimsel çalışma ve direniş mirası bıraktı. Bugün FHKC için Kanafani, önderlik görevini manevi anlamda sürdürüyor. Ölümünü takip eden günlerde Lübnan gazetesi The Daily Star, Kanafani için şöyle yazacaktı: ‘Hiç ateş etmemiş bir komandoydu, silahı tükenmez kalemi, mekânıysa gazete sayfalarıydı.’”
Kavel Alpaslan - Gazete Duvar / 11.11.2017