Güney Amerika ülkesi Ekvador’da Hakikat Komisyonu tarafından hazırlanan bir raporda, 2019 yılında ülke çapında yaşanan protestolar sırasında ciddi insan hakları ihlalleri yapıldığına karar verildi. İnsan hakları ihlallerinden devlet sorumlu tutuldu. Araştırmaların ilk ayrıntıları, bugünlerde, Ekvador medyasının taslak rapora ulaşmasından sonra ortaya çıktı.
Geçen yıl Ekim ayında, Ekvador’da halkın büyük bir kesimi Başkan Lenín Moreno’nun ekonomik politikasına karşı kitlesel ve yaygın protesto gösterileri düzenledi. Gösterilere ülkede akaryakıt sübvansiyonlarının kaldırılması neden olmuştu. Protestolar, ülkedeki ekonomik kriz ve hükümetin Uluslararası Para Fonu’ndan (IMF) krediler karşılığında kemer sıkma programı ilan etmesiyle alevlendi.
11 gün süren hükümet karşıtı protestolara devletin kolluk güçleri azgınca saldırdı. Özellikle başkent Quito’da göstericilerle polis arasında tekrar tekrar çatışmalar yaşandı. En az 11 kişi öldürüldü ve 300’den fazla kişi yaralandı. Gösterileri örgütleyen Conaie -Confederación de Nacionalidades Indígenas del Ecuador (Ekvador Yerli Milliyetleri Konfederasyonu)- insanlığa karşı işlenen suçlardan dolayı hükümet yetkililerine karşı suç duyurusunda bulunmuştu.
Komisyon’un araştırmasına göre, devlet “diğer şeylerin yanı sıra yaşam hakkını, fiziksel ve psikolojik bütünlüğü, kişisel özgürlüğü ve ifade özgürlüğünü ciddi şekilde ihlal etti.” Ekim 2019 protestolarında gerçekleşen saldırıların, “devlet güvenlik güçlerinin münferit ihlalleri veya aşırılıkları olarak görülemeyeceği” kararına varıldı.
Ekvador İçişleri Bakanı Romo kendisini, “Görevimi, yasal ve anayasal sorumluluklar içerisinde yerine getirdim” diyerek savunduysa da, polisin protestoculara karşı sert müdahalesi nedeniyle Kongre milletvekillerinin 18 ‘hayır’ ve 12 çekimser oyuna karşı 104 ‘evet’ oyu ile görevinden alındı. Romo protestolarda polisin, halkın canını riske atan, kullanım süresi dolmuş göz yaşartıcı gaz kapsüllerinin kullanmasına izin vermekle suçlanıyordu.