İşçi arkadaşlar, yakın zamanda Frankfurt Havaalanı’nda 230 Wisag işçisi, haksız, hukuksuz ve tazminatsız bir şekilde topluca işten atıldı. Wisag patronları, her biri 15-20 yıllık bu işçilere taşeron işçi statüsünde çalışmayı veya toplamında 4.000 ile 5.000 euro tazminatla çıkış dayattılar. Wisag işçileri, on yılları bulan emeklerini hiçe sayan bu onur kırıcı teklifleri kabul etmedikleri için işten atıldılar.
Kapitalist tekeller pandemiyi fırsata çeviriyorlar
Lufthansa, Fraport, Wisag gibi büyük kapitalist tekeller, yaşanan pandemiyi tam anlamıyla fırsata çeviriyorlar. Sermaye devletinin de desteğiyle gündeme getirilen kısa çalışmanın amacı kapitalist tekellerin kârını garanti altına almaktır. Bu da yetmiyor, devlet tarafından işçi ve emekçilerin sosyal fonlarından tekellere milyarlarca euro hediye edilmektedir. Bunu, sermayeye yönelik borç silme, vergi afları ve indirimleri gibi destekler tamamlamaktadır.
Arkadaşlar, Luftahansa, Fraport ve Wisag gibi kapitalist tekellerin “zarar” ettikleri yalandır. Aksine pandemiyi bahanesiyle esnek çalışma, az insanla çok iş yapma, mobbing gibi araçlarla, baskı ve sömürüyü arttırarak kâr etmeye devam ediyorlar. Yine pandemiyi, işçilere toplu sözleşmelerde “sıfır zam”, işçilerin kazanılmış haklarını gasp etme ve hatta ücretlerini düşürme fırsatı olarak görüyorlar.
Pandemi döneminde asıl kaybeden, gelir kaybına uğrayarak yoksullaşan, önlem alınmadığı için en çok hastalanan ve ölen işçilerdir. Bütün bunlar yetmezmiş gibi, Wisag örneğinde olduğu gibi, sanki krizin sebebi işçilermiş gibi işten atılan yine işçiler olmaktadır. İşten atmalar insani olmadığı gibi, yasalara ve hukuka da aykırıdır. Gözünü kâr bürümüş kapitalistler ne mevcut iş yasalarını ve ne de “iş güvencesi” vaadiyle imzaladıkları toplu iş sözleşmelerini dinliyorlar, her şeyi fiili olarak yapıyorlar. Bu keyfiliğe karşı işçilerin fiili direnişleri son derece haklı ve meşru olduğu gibi, aynı zamanda belirleyicidir.
Söz, yetki ve karar hakkı işçilerde olmalıdır
Arkadaşlar, başta alandaki yetkili sendika olan Ver.di olmak üzere, mevcut sendika bürokrasisi olup biten her şeyi sadece onaylamakla kalmıyor, kapitalistlere aktif destek de veriyor. Sendika bürokrasisinin bu uzlaşmacı ve işbirlikçi tutumu, sermaye sınıfını daha da pervasızlaştırıyor. İşçiler onların umurunda değil. İşçilerin bu sendika patronlarından bekleyebilecekleri hiçbir şey kalmamıştır. Wisag’da yaşananlar bunu bir kez daha kanıtlamıştır. Söz, yetki ve kararın işçilerde olduğu taban örgütleri kurmak işçi sınıfının en acil ihtiyacıdır.
Wisag işçilerinin açtığı yolda yürüyelim, saldırıları örgütlü gücümüzle püskürtelim!
Arkadaşlar, Wisag işçileri kölece çalışmayı kabul etmedikleri için işten atıldılar. Bu sorun sadece Wisag işçilerinin sorunu değil, tüm Havaalanı ve bütün işçi sınıfının sorunudur. Kriz bahanesiyle yüzbinlerce işçi işten atılarak yoksulluğa mahkum edilmektedir. Daha saldırıların başındayız. Daha kötü günler bizi bekliyor. Bugün Wisag işçilerinin başına gelen, yarın hepimizin başına gelebilir. O yüzden işçi kıyımına ve kölece çalışmaya karşı direnen Wisag işçilerini destekleyelim, onları yalnız bırakmayalım! Wisag işçilerinin direnişi tüm işçilerin direnişidir. Onların kurduğu barikatı güçlendirelim!
İşten atılan Wisag işçileri daha önce onlarca eylem yaptılar. En son 24 Şubat’tan bu yana Terminal 1 A2’de açlık grevi yapıyorlar. İşçiler direnişlerini 17 Mart’ta Hessen parlamentosu önünde yapacakları bir mitingle sürdürecekler. Direnen Wisag işçilerini ziyaret edelim, onların düzenlediği eylemlere katılarak dayanışmayı büyütelim!
Arkadaşlar, bu krizi biz yaratmadık. Krizin de pandeminin de sorumlusu kapitalistlerdir. Faturasını biz değil onlar ödemelidir. Sermaye sınıfının gittikçe artan saldırılarına karşı durabilecek tek güç işçilerin birliğidir. Bunun için, bulunduğumuz her işyerinde komiteler kuralım, birleşelim, örgütlenelim ve mücadele edelim. Eğer birleşir ve mücadele edersek haklarımızı koruyabilir ve işten atmaları durdurabiliriz. Eğer mücadele etmezsek her şeyimizi kaybedebiliriz! Alman şair Bertolt Brecht’in dediği gibi, “Mücadele eden kaybedebilir ama mücadele etmeyen zaten kaybetmiştir!”
Direnen Wisag işçileri yalnız değildir!
İşten atmalar yasaklansın! Krizin ve pandeminin faturasını kapitalistler ödesin!
İşçilerin birliği sermayeyi yenecek!
BİR-KAR İşçi Komisyonu