Çin Devlet Başkanı Şi Jinping, üç günlük resmi ziyaret için 20 Mart’ta Moskova’ya gitti. 20 Mart günü başlayan ve 21 Mart günü resmi müzakerelerle devam eden ziyaretin amacı, iki ülke arasındaki ilişkileri siyasi ve ekonomik olarak daha da genişletmek olarak tanımlandı.
Şi Jinping, Ukrayna’da başlayan savaştan bu yana Rusya’yı ziyaret eden ilk güçlü devlet başkanı oldu. Ziyaret aynı zamanda Uluslararası Ceza Mahkemesi’nin Putin’in tutuklanması talebine de denk geldi. 3. kez devlet başkanı seçildikten sonra ilk ziyareti için Rusya’yı seçen Şi, bunun “tarihi bir mantık”ı olduğunu, çünkü her iki büyük ülkenin komşu ve “stratejik ortak” olduklarını ifade etti. Dolayısıyla tüm bunlardan hareketle ziyaretinin sembolik öneminin de büyük olduğu kabul ediliyor.
20 Mart günkü konuşmasında Şi, “daha derin siyasi güven”, “pratik işbirliği” ve “insanların kalbinde kök salmış” halklar arasındaki dostluktan söz etti. Putin ile “önemli uluslararası meseleler” hakkında “ayrıntılı görüş alışverişinde” bulundu. “Çin, uluslararası hukuka dayalı dünya düzenini korumak için Rusya ile birlikte çalışmaya hazırdır” diyen Şi, “ziyaretin verimli olacağından ve Çin-Rusya ilişkilerinin sağlıklı ve istikrarlı gelişimine yeni bir ivme kazandıracağından emin olduğunu” söyledi.
Çin Devlet Başkanı Şi Jinping, 21 Mart günü Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin ile ortak basın toplantısında yaptığı açıklamada, Çin-Rusya ilişkilerinin ikili kapsamın çok ötesine geçtiğini ve dünya ve insanlığın geleceği için çok önemli olduğunu belirterek, Çin ve Rusya’nın birlikte çalışacağını sözlerine ekledi. Biri, Yeni Dönem İçin Kapsamlı Stratejik Koordinasyon Ortaklığını Derinleştirme’ye, diğeri ise 2030’a kadar ekonomik işbirliğini geliştirmeye yönelik olmak üzere Rusya ve Çin arasında iki belge imzaladı. Yanı sıra Ukrayna konusunda iki taraf krize çözüm olarak müzakerelerin gerekliliğini vurguladı ve krizin çözümünde tüm ülkelerin güvenlik kaygılarına saygı gösterilmesi çağrısında bulundu. Rusya, barış görüşmelerinin mümkün olan en kısa sürede yeniden başlamasına kararlı olduğunu söyledi.
Ukrayna konusunda da iki taraf, Birleşmiş Milletler Şartı’nın amaç ve ilkelerine uyulması ve uluslararası hukuka saygı gösterilmesi gerektiği konusunda birleşiyor. Rusya, barış görüşmelerinin mümkün olan en kısa sürede yeniden başlaması konusundaki kararlılığını yeniden teyit ediyor ve Çin’in Ukrayna krizinin siyasi ve diplomatik çözümü için olumlu bir rol oynama isteğini memnuniyetle karşılıyor. Şi ise, Putin ile yaptığı görüşmede, şunları ifade etti:
“Zorluklar arttıkça, barış için alan bırakma ihtiyacı da artar. Sorun ne kadar vahimse, diyalog çabalarından vazgeçmemek o kadar önemlidir. Çin, Ukrayna sorununun siyasi çözümünün desteklenmesinde yapıcı bir rol oynamaya devam edeceğiz.”
Bu, Rusya’nın Ukrayna meselesinin siyasi çözümüne ilişkin Çin’in pozisyon belgesini önemseyen ve barış için müzakerelere açık olduğunu belirten Putin tarafından olumlu yanıtlandı. Putin, “Çin’in ortaya koyduğu barış planı pozisyonlarının birçoğunun Rusya’nın yaklaşımlarıyla uyumlu olduğunu ve Batı ve Kiev hazır olur olmaz barışçıl bir çözüm için temel alınabileceğini görüyoruz” açıklamasında bulundu. Her iki hükümet de ABD’nin tek süper güç olarak hakimiyetini sorguluyor ve yeni, çok kutuplu bir dünya düzeni çağrısında bulunuyor. İngiltere’nin Ukrayna’ya zayıflatılmış uranyumlu mühimmat sevk etmesi konusuna da değinen Putin, İngiltere’nin bunu yapması durumunda gereken cevabı vereceklerini belirtti.
Putin ve Şi, stratejik ortaklıklarını 2030’a kadar genişletmek için anlaştıklarını da duyurarak ticari ve ekonomik işbirliğini genişleteceklerini açıkladılar. Putin, Rusya’nın Çin’e ek gaz tedariki konusunda da anlaşmaya varıldığını söyledi. Her iki ülke de yollar ve köprüler de dahil olmak üzere ulaşım bağlantılarını genişletmek istiyor. Çin’e güvenilir bir petrol ve gaz arzı olacağına dair güvence verildi ve Rus şirketlerinin Çin ekonomisinin artan enerji talebini karşılayabileceği ifade edildi. 2030 yılına kadar gaz arzının yılda yaklaşık 100 milyar metreküp artırılması gerektiğinden söz edildi. Ayrıca 100 milyon ton sıvılaştırılmış gazın yanı sıra kömür ve nükleer yakıt da teslim edilecek. Putin, geçen yıl Rusya-Çin ticaret hacminin yüzde 30 artarak yaklaşık 172 Milyar Euro’ya eşdeğer olduğunu ve bu yıl yaklaşık 187 Milyar Euro beklendiğini söyledi.
Üç günlük bir ziyaret için Moskova’da bulunan Çin Devlet Başkanı Şi Jinping, Moskova ziyareti sırasında Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin ve başbakan Mihail Mişustin’i Pekin’e davet etti. Yanı sıra, Uluslararası Ceza Mahkemesi’nin (ICC) Putin’e karşı tutuklama talebini de ciddiye almadı.