İtalya'nın Cenova kentindeki liman işçileri 9 Kasım Cuma sabahı İsrail'e, Cenova limanında düzenli olarak silah ve silah malzemeleri taşıyan ZIM adlı nakliye şirketinin, AB'den taze savaş malzemesi götürmek üzere İsrail'e doğru yola çıkmasını engelleme eylemini "Savaş burada başlıyor" şiarı altında gerçekleştirdiler.
"Savaş lojistiği "ne karşı düzenlenen protesto Otonom Liman İşçileri Kolektifi (CALP) tarafından organize edildi. Aralarında taban örgütleri/USB sendikasının ve sol parti ittifakı Unione Popolare'nin çok sayıda üyesinin de bulunduğu yaklaşık 500 kişi eyleme katıldı. Öğrenci örgütleri de eyleme, "Düşman evimizde. Savaşa karşı savaştayız" şiarıyla katıldılar.
Unione Popolare'nin bir parçası olan "Potere al Popolo "nun iki eş sözcüsü Giuliano Granato ve Marta Collot Cuma günü Juhngewelt/ jW'ye yaptıkları açıklamada "Filistinli sendikaların silah sevkiyatını engelleme çağrısına uyduk ve Cenova'daki liman işçilerine katıldık" dedi. Dayanışmanın kelimelerle sınırlı kalmaması gerektiğini belirten ikili, "Gazze'ye ölüm getiren savaş mekanizmalarını bozabilecek" inisiyatifler üretilmesi gerektiğini söylediler.
CALP, abluka çağrısında limanın diğer çatışmalar açısından önemine dikkat çekerek limandaki tüm silah ticaretine son verilmesini talep etti. İşçi kolektifi şunları ifade etti:
"Ukrayna'da neredeyse iki yıldır kapitalist ülkelerin blokları arasında bir savaş sürerken, İsrail devleti Filistinlileri katlederken, nükleer bir savaşın eli kulağındayken, Cenova limanı savaş lojistiği için bir merkez olarak öne çıkmaya devam ediyor."
Cenova limanı Avrupa'nın ve özellikle de Almanya'nın silah sevkiyatı için önemli bir merkez olarak kabul ediliyor. CALP sözcüsü José Nivoi, normalde sadece yolcu teknelerinin yanaştığı terminalde bile son haftalarda Tunus'a giden askeri kamyonların yüklendiğini açıkladı. Bunlar "muhtemelen göçmenlerin bastırılması için sevk ediliyor".
Bu hafta Avustralya'nın Sidney kentindeki liman işçileri de İsrailli ZIM şirketine ait bir kargo gemisinin limana yanaşmasını protesto ederek benzer bir eylem gerçekleştirdiler. Pazartesi günü Barselona'daki liman işçileri de örgütlenerek "savaş malzemesi taşıyan gemilerin faaliyetlerini" engelleyeceklerini duyurdular. İspanya'dan yapılan açıklamada işçiler olarak "İnsan Hakları Evrensel Beyannamesini şiddetle savunuyoruz" denildi. "Sivillerin öldürülmesini haklı çıkaracak hiçbir neden" yoktur dediler.
Belçika'da da havaalanı personeli "savaş malzemelerinin yüklenmesi ve boşaltılmasının masum insanların öldürülmesine katkıda bulunduğu" gerekçesiyle birkaç haftadır silah yüklemeyi reddediyorlar. ABD'de Seattle yakınlarındaki Tacoma limanını geçen hafta ablukaya alan eylemciler, bir ABD gemisinin İsrail için mühimmat ve silah taşıdığını için durdurulmuştu. Gemi birkaç gün önce de San Francisco Körfezi'ndeki Oakland limanında işçiler tarafından durdurulmuştu.
İtalya, Yunanistan ve Türkiye’deki taşımacılık sendikaları yaptıkları ortak açıklamada Filistin'e “Ölüm sevkiyatını durdurun” çağrısı yapmıştı. Limter-İş,Tuzla’daki İçmeler Köprüsünde “Tersane işçileri Filistin direnişinin yanında” diyerek eylem yapmıştı.
İşçilerin bu eylemleri kapitalist barbarlığa ve gerici savaşlara nasıl son verileceğinin ufkunu gösteriyor. Kapitalist dünyanın diplomasi maskaralığını bozacak ve gerçek barışı gerçekleştirecek olan yegane güç işçi sınıfı ve emekçilerin yaygınlaştırılacak olan eylemleridir.