Fransa’nın Brötanya bölgesinde tavuk eti üretimi yapan bir fabrikadaki işçi okurumuzun anlattıkları, korona sürecinde kapitalistlerin yaklaşımına ayna tutuyor. Bilindiği gibi özellikle gıda sektöründe işçiler üzerindeki çalışma baskısı daha güçlü oluyor. Fakat gerekli iş güvenliği ve işçi sağlığı önlemleri alınmıyor.
Salgın sonrasında söz konusu fabrikada üretime ara vermeden çalışan işçilere ilk hafta tokalaşma ve öpüşme yasağı getirildi. 1 metrelik mesafeyi koruma kararı alan yönetim, işçilere bürolarda çalışanların yanına gitmemeleri ve sorunlarını bant şefleriyle iletmeleri talimatını verdi. İdari personel ve mağazada çalışanlar evden çalışmaya yönlendirildiler. Çalışmak zorunda bırakılanlar için de ikinci haftadan itibaren her masaya iki kişiden fazla oturmamak, araya 1 metre mesafe konularak koridorların gidiş dönüş şeklinde ikiye bölünmesi, giriş kapılarının sürekli açık kalması, kapı kollarının ve her moladan sonra masaların dezenfekte edilmesi gibi önlemler eklendi.
Yönetim üçüncü hafta göstermelik önlemlerine devam ederek fabrikaya girişte ve çıkışta dezenfektan kullanılmasını, fabrikaya girişte işçilerin ateşinin ölçülmesini kararlaştırdı. Vardiyalardaki ekiplerin karşılaşmaması ve soyunma yerinde aynı anda bulunulmaması için çalışma saatlerini de değiştirdiler.
Ateşi 38 derece ve üstünde olan işçilerin eve geri gönderilmesini bir lütuf gibi sunan yönetim, işçilerin salgından etkilenmesi durumunda herhangi bir ek yardım ya da sorumluluk üstlenmiyor. Maske niyetine işçilere iki tane boyunluk dağıtan ve fabrikanın parkına gelindiği andan itibaren takılması şeklinde talimat verenler, işçilerin hastalık durumunda yapacaklarına dair bir tek söz söylemiyorlar. Salgına rağmen çalışarak toplum için üretime devam eden işçilere en ufak bir prim dahi düşünmüyorlar.
Sendika yönetimleri ya sessiz ya ortak
Fabrikada CFDT, CGT ve FO sendikaları yetkili ve her sendikadan temsilciler var. Sendikaların-temsilcilerin varlığı işçilerin koşullarında bir değişiklik yaratmıyor. Zira sendikal bürokrasi işçi haklarını savunmak ve bunun için işçilerin taleplerini tartışmak yerine yönetimin kararlarını kabullendirmek için çalışıyor. Sermaye de sendikal bürokrasiyle “ortak karar” alarak, sanki işçilerin de taleplerini gözetiyormuş gibi davranabiliyor. Genel müdürün de katıldığı bazı toplantılarla sendika temsilcileri çalışma koşullarını onayladılar. Yani PSA, Renault gibi fabrikalarda izlenen anlaşma yöntemleri tüm fabrikalara taşınıyor.
Görüştüğümüz işçi, salgından kaynaklı kaygıların yoğun olduğunu, işçilerin işten eve evden işe gitmek dışında çok dışarı çıkmadığını aktardı. Yasaklar ve yaratılan atmosfer dolayısıyla 1 Mayıs kutlamasının dahi yapılmadığını ifade eden işçi, insanların tedirgin olduğunu belirtti.
Kızıl Bayrak / Brötanya