Emperyalist paylaşım kavgasına hızlı adımlarla atılan Alman devleti, gün geçtikçe sosyal alanlardan ve emekçilerden daha fazla kısarak savaşa ve militarizme aktarmaya devam ediyor. Bunun karşısında hayatı gittikçe zorlaşan ve yoksulluğa itilen işçi ve emekçilerde ise hoşnutsuzluk ve mücadele eğilimi yükseliyor.
Çeşitli iş kollarında sürmekte olan toplu iş sözleşmelerinde yansıyanlar bu durumun en somut göstergesidir. Sermaye hükümeti ve kapitalistler, havaalanları, demiryolları, toplu taşıma, parekende sektörü, metal vb. alanlarda süren TİS’lerde emekçilerin taleplerini karşılamaya yanaşmıyorlar. Emekçiler ve sendikalar ise bu saldırılara grevlerle karşılık veriyorlar. Üst üste gündeme gelen grevler, bu seneki TİS’lerin her zamankinden farklı ve zorlu olacağı öngörüsünü doğruluyor.
Makinistler beşinci kez greve çıkıyor
Makinistler sendikası (GDL) ile Alman Demir Yolları (DB) arasındaki TİS görüşmeleri aylardır devam ediyor. Sendika bundan önce kısa aralıklarla tam dört kez greve çıktı. En son Şubat ayında bir hafta süren bir greve gidilmiş, sendika, DB’den gelen görüşme teklifini kabul ederek grevi bir gün erken bitirmişti.
Arada sermaye cephesinin “hakem” veya “uzlaştırmacı” sıfatıyla davet ettiği, ikisi de CDU’lu olan, bir dönem savunma bakanlığı da yapan Thomas de Maiziere ve Scleswig-holstein başbakanı Daniel Günther eşliğinde süren görüşmelerden de bir sonuç çıkmadı.
Sermaye cephesinin tüm kuşatmasına rağmen taleplerinde oldukça kararlı görünen GDL, beşinci kez grev ilan etti. 6 Mart Çarşamba akşamı yük trenlerinde başlayan grev, Perşembe ve Cuma günü (7-8 Mart) ise yakın ve uzak mesafe yolcu trenleriyle devam edecek. Grevin 35 saatlik olacağını açıklayan sendika, bunun 35 saatlik çalışma haftası talebini sembolize ettiğini belirtti.
Hükümetle uyumlu hareket eden Alman Sendikalar Birliği (DGB)’nin çatısı dışında daha bağımsız bir pozisyonu olan GDL, buna ilaveten, küçük bir sendika olmasına rağmen, ulaşım alanında pazarlık gücü son derece yüksek olan makinistler arasında örgütlü olmanın avantajına da sahip.
Bu sendika teleplerinde diretmenin yanı sıra, TİS’lerde öne sürdüğü kimi sıra dışı taleplerle de öne çıkıyor. Mesela Almanya’da bir sendika ilk defa haftalık iş saatlerinin, ücretlerden kesintiye gitmeden kısaltılmasını bir TİS maddesi haline getiriyor. Dahası bunu olmazsa olmaz bir talep olarak ele alıyor. Zira DB’nin masada en çok takıldığı madde de budur. Bu yüzden sermaye cephesi bu sendikaya alttan alta diş biliyor, çeşitli ayak oyunlarıyla onu etkisizleştirmeye ve gelişmesini engellemeye çalışıyor.
Son grev dolayısıyla bir açıklama yapan GDL başkanı Claus Weselsky, eğer talepleri bu kez de karşılanmazsa, yeni bir “grev dalgası” başlatacaklarını, grevi 48 saat önce ilan etme zorunluluğuna uymayacaklarını ve “acil çalışma planı” uygulamayacaklarını ilan etti. Bu türden adımlar da Almanya’da pek alışık olunmayan türden çıkışlardır.
GDL’in TİS talepleri ise şöyle:
-Haftalık iş saatlerinin, ücretlerden kesintiye gitmeden, 38 saatten 35 saate indirilmesi.
-Maaşlara aylık en az 555 € zam yapılması.
-Her çalışana bir sefer mahsus 3.000 € enflasyon telafi pirimi ödenmesi.
-Fazla mesai, hafta sonu veya tatil günleri için ödenen ekstralara %25 zam yapılması.
-İşletme emekliliği için işveren payının %5’e çıkarılması.
-Sözleşmenin 12 ay için geçerli olması.
-Sendika meslek yapanlar ve yarı zamanlı çalışanlar için de orantısal olarak taleplerde bulunuyor.
Lufthansa yer personelinden üçüncü grev
Lufthansa’ya bağlı çalışan yer personeli de, demiryollarıyla aynı günlerde, 7 ve 8 Mart’ta greve çıkıyor. Tesadüf mü yoksa bilinçli mi olduğu bilinmiyor, ancak bu anlamlı çakışma her iki grevin de etkisini arttıran bir rol oynuyor.
Çalışanları temsilen ver.di sendikası, 5. tur görüşmelerden de biş sonuç alınamaması üzerine, Perşembe günü saat 04.00’dan itiberen toplamında 59 saatlik bir greve gidileceğini ilan etti. Lufthansa’nın teknik bölümünde grev Çarşamba akşamından başladı. Grev Cumartesi günü saat 07.10’da sona erecek.
Köln-Bonn havaalanının kimi bölümlerinde ise Çarşamba günü greve gidilmişti. Havaalanlarında üçüncü kez gündeme gelen bu seferki grev, tüm havalanlarını değil de, sadece Frankfurt, Düsseldorf ve Hamburg havaalanlarını kapsıyor. Yine de Almanya’nın önemli havaalanlarındaki bu grev uçuşları ciddi oranda etkiliyor. Grevden dolayı yüzlerce uçuş iptal edilirken, yüzbinlerce yolcu da grevden doğrudan etkileniyor.
Son zamanlarda yolcu sayısıda pandemi öncesi seviyeyei yeniden yakalayan Lusthansa tekeli, rekor karlara imza attığı halde, iş yükü gittikçe artan işçilerin taleplerini karşılamaya yanaşmıyor.
Lufthansa’nın teknik, kargo, mal, yolcu ve bavul konrolü, Chek-İn ve servis bölümünde çalışan, toplamında 25 bin kişi ilgilendiren TİS’te Ver.di’nin talepleri şu ekilde:
-En az 500 € olmak üzere, ücertelere aylık %12,5 zam.
-Her çalışana bir sefere mahsus 3.000 € enfalson telafi pirimi.
-Sözleşmenin 12 ay için geçerli olması.
Lufthansa ve ver.di arasındaki pazarlıklar 20 Mart’tan itiberen yapılacak görüşmelerle devam edecek.