Kapitalist sistemin pandemi sürecine karşı ürettiği eğreti çözümlerin “normalleşme” adımlarıyla birlikte terk edilmesi, milyonlarca insanı yoksulluğa ve sefalete sürüklüyor. Bu kapsamda ertelenen borçlar işçi ve emekçilerin yüklerini daha arttırıyor. Bunun bir örneği de Amerika Birleşik Devletleri'nde yaşanıyor. “Normalleşme” adımları ile açılan tahliye mahkemeleri de eklenince Amerikalı emekçiler/yoksullar için barınma sorunu can alıcı bir hal almaya başladı.
3 Kasım'da yapılacak ABD başkanlık seçimleri öncesi Donald Trump ve Joe Biden arasında süren çekişmede burjuva siyasetin en kirli örnekleri sergilenirken işsizlik ve güvencesizlik kıskacındaki milyonlarca Amerikalının barınma sorunu devam ediyor.
“Milyonlarca kişi evsiz kalacak”
BBC’nin haberine göre; Kansas'ta yerel kiracı hakları aktivistlerinin kampanyası sonucu yine yerel mahkemelerce borç erteleme (moratoryum) kararı verilmişti. Benzer kampanyaların tüm ülkede yapılması ile Mart ayının sonlarına doğru koronavirüsün ülkede yayılmasının da etkisiyle kiracıların borçlarını erteleme yönünde çeşitli adımlar atılması sağlanmıştı. Böylece Nisan ayı başlarında federal CARES yasası yürürlüğe girmiş ve konut veya devlet kredileriyle desteklenen mülklerde yaşayan kiracıların tahliyeleri dondurulmuştu.
Tahliye mahkemelerinin açılması ve borç erteleme süresinin dolması ise milyonlarca Amerikalıyı evsiz kalma riskiyle karşı karşıya bırakıyor. Zira gelinen noktada eyaletlerin %40'ı kiracılara herhangi bir koruma sunmuyor. CARES yasası, ülkedeki 108 milyon kiracının üçte birinden daha azına bir koruma sağlıyor.
Araştırmalar Ağustos ayının sonunda kiracıların üçte birinin işsizlik sebebiyle kiralarını ödemeyeceğini gösteriyor. Missouri, Virginia ve Teksas eyaletlerinde ise yüzlerce tahliye gerçekleştirildi. Araştırmalar binlerce kişinin evsiz kalacağını öngörürken bu sayının aileler ile birlikte iki katına çıkacağı tahmin ediliyor.
BBC News’e konuşan Ulusal Konut Yasası Projesi davasının direktörü Eric Dunn, “Salgın yeterince yatışmadan hiçbir mahkeme kimseyi tahliye etmemelidir” uyarısında bulundu. Dunn,“Şu anda pek çok insan evlerinden tahliye ediliyor. Çünkü pandeminin yarattığı krizde işsiz kaldılar ve gelirleri kesintiye uğradı. Bu insanlar nereye gidecek? Başka bir yere taşınacak paraları da yok” diyerek durumu özetledi.
Binlerce tahliye davası mahkemelerde
Princeton Üniversitesi'nin son araştırmasına göre, Wisconsin eyaletinin en büyük şehri Milwaukee'de tahliye sayıları geçen yıla göre %37 arttı. Kuzey Carolina'da 9 bin tahliye davası mevcutken Ohio'da tahliye duruşmaları dava sayısının çokluğu ve sosyal mesafe kurallarından kaynaklı kongre merkezinde gerçekleştiriliyor. Bu sayılara Ağustos ayında borç erteleme süresinin dolması ile birlikte Michigan Eyalet Mahkemesi İdare Bürosu'nda açılacak olan 75 bin dava eklenecek. New York’ta ise yapılması öngörülen tahliye sayısı 50 bin.
Dava sayılarını değerlendiren Kolombia Üniversitesi misafir hukuk profesörü ve eski konut avukatı Emily Benfer, ABD'de tahliye davası sayılarının hep yüksek olduğunu fakat bu sayıların aşırı fazla olduğunu belirtti. “ABD'de büyük bir tahliye davası heyelanı gerçekleşebilir ve bu tüm toplumu olumsuz olarak etkileyecek” açıklamasında bulundu.
Mahkemeler kiracıların aleyhine karar veriyor
ABD'de tahliye davalarının sayısının ulaştığı muazzam miktar, kararların çoğunlukla kiracıların aleyhine verilmesi ile birleşince Amerikalılar için barınma sorununun acil ve hayati olduğu ortaya çıkıyor. Zira Kansas City'de 2006-2016 yılları arasında görülen tahliye davalarına ilişkin araştırma %99'un üzerinde bir oranla mahkemelerin kiracıların aleyhine karar verdiğini gösteriyor.
BBC News'de yer alan haberde Amerikalı yurttaşlarla yapılan röportajlarda emekçilerin içine düştüğü açmaz canlı örneklerle tarif edilirken Amerikalıların sığınma evlerinde, sokaklarda, arabaların içinde yaşamaya mecbur kaldıklarını, bazı durumlarda ise ev sahiplerinin yasal yolların dışında kiracılarını fuhuşa zorladıkları, her türlü kirli davranışı sergiledikleri de belirtiliyor.
Barınma sorunundan en çok siyahi kadınlar etkileniyor
Her türlü sorunda olduğu gibi barınma sorununda da ABD'de siyahi yurttaşların etkilenme oranları diğerlerine oranla daha yüksek. Söz konusu siyahi kadınlar olduğunda bu oran daha da yükseliyor. Araştırmalar, pandemiden önce yılda 2,3 milyon, yani başka bir deyişle her bir dakikada dört tahliyenin gerçekleştiğini belirtiyor. Evlerinden atılanlar içinde siyahi aileler, özellikle düşük gelirli siyahi kadınların oranı çok yüksek. Amerikan Sivil Özgürlükler Birliği (ACLU) istatistiklerine göre 17 eyalette siyahi kadınların evden çıkarılma olasılığı beyaz yurttaşlara göre iki kat daha yüksek. Atlanta Gönüllü Avukatlar Vakfı'nda Cumartesi Avukat Programı direktörü Erica Taylor da, müvekkilleri arasında en çok bulunanların bekar siyahi kadınlar olduğunu ifade ediyor.
Pandeminin ABD'de her gün yüzlerce can aldığı bugünlerde yaşanacak bu tahliye dalgasına karşı uzmanlar uyarılarda bulunsalar da, Trump yönetimi sorunu çözmek için henüz kayda değer bir adım atmış değil.