Pandemi koşullarında işçi ve emekçilerin yaşamı her geçen gün ağırlaşırken, krizi ve salgını fırsata çevirip servetini büyütenlerin sayısı ise azımsanmayacak şekilde artıyor.
Türkiye’de koronavirüs salgınının yaşandığı dört aylık dönem içerisinde milyonerlerin servetinin 210 milyar 874 milyon TL arttığı, toplam milyoner sayısının ise 268 bin 602 kişiye ulaştığı belirtiliyor. Şubat 2020'de hesabında 1 milyon TL ve üzeri para olanların sayısı 236 bin 370 iken koronavirüsle geçen mart ve nisan, mayıs ve haziran aylarında 32 bin 232 kişi arttı. Hesabında 1 milyon TL ve üzeri mevduat olan milyonerler ise son bir yılda servetlerini 453 milyar 17 milyon TL yükselterek 1 trilyon 667 milyar liraya çıkardı. Milyoner sayısı ise son bir yılda yüzde 33 artışla 268 bin 602 kişiye çıktı.
Bu tablonun ortaya çıkmasının gerisinde ise bir kez daha çok yönlü krizin emekçilere fatura edilmesi gerçeği yer alıyor. Zira, pandemi günlerinde üretim (yaşanan daralmaya ve yer yer durmalara rağmen) aralıksız devam etmiş; bu aynı günlerde binlerce işçi işten atılmış, ücretsiz izne mahkûm edilmiş, kısa çalışma ödeneği vb. uygulamalarla ücretleri budanmış, esnek ve kölece çalışma koşulları altında azgınca sömürülmüştür.
Türkiye’de her geçen gün sayıları artan milyonerler, servetlerini katlayarak büyütebilmelerini işte bu dizginsiz sömürü süreçlerine borçlular. Çelişkilerin bu denli keskinleştiği, sınıf ayrımlarının daha da belirginleştiği günümüz koşullarında işçi ve emekçilere düşen görev ise; kırıntılara mahkûm edilmeyi reddederek hakları, özgürlükleri ve gelecekleri için mücadeleyi büyütmektir.