Sudan’da, başka devletlerin, savaş lortlarının, kiralık askerlerin katılımıyla, Çad gibi komşularına sıçrama potansiyelleriyle genişlemeye devam eden iç savaşı, emperyalist “yeniden paylaşım” bağlamında düşünmek gerekiyor.
Dönemin kimi özellikleri
“Yeniden paylaşım” gereksinimi, kapitalizmin uzun (yapısal) krizi içinde, büyük güçler arasındaki kaynak edinim, dağılım dengesinin değişmeye başlamasıyla ilgilidir; kapitalizmin o krizinin özellikleriyle şekillenir. Kapitalizmin bugünkü uzun (yapısal) krizi içinde üç grup gereksinim dikkat çekiyor: (1) Günün, öncü sanayilerinde kullanılan teknolojiler için gerekli stratejik girdiler (ender/değerli mineraller). (2) Stratejik ticaret yollarının güvenliği için gerekli kontrol noktaları. (3) Ekonomik güvence anlamına gelen altın ve elmas gibi kıymetli madenler, temel gıda maddeleri, su kaynakları.
Kısa dönemdeyse, ABD merkezli Batı’nın Çin ekonomisinden çıkma çabaları bağlamında yeni tedarik zincirleri için yeni coğrafyaları, ağırlaşması beklenen ekonomik durgunluk içinde, mal ama özellikle sermaye ihraç alanlarını güvenceye almak da önem kazanıyor. Bu gereksinimler yalnızca Batı için değil, Batı pazarları kapanırken ihracat ve yatırımlarını “Küresel Güney” ekonomilerine (bu kavramın yeniden popüler olması da ayrıca anlamlıdır) yönlendirmeye başlayan Çin için de geçerlidir.
Ve Sudan
Sudan’ı, Sahra Çölü’nün güneyindeki Sahel bölgesi jeopolitiği içinde değerlendirmek gerekiyor. Sudan, özellikle de Güney Sudan, ender mineraller, uranyum, bakır, elmas, altın gibi kıymetli madenler ve petrol-gaz kaynakları açısından zengin bir ülke. Çin, Sudan’a, esas ağırlığı petrol ve gaz alanında olmak üzere, altyapı tesislerine, maden çıkarma, gıda üretimi alanlarında önemli yatırımlarıyla bu “zenginliklerden” yararlanabilmesini kolaylaştıracak biçimde yerleşmiş durumda. Bu iç savaşın, dünyanın toplam ender minerallerinin yüzde 60’ını çıkaran, piyasasının yüzde 80’ini kontrol eden Çin’in bu avantajını aşındırmaya başladığı söyleniyor.
Sudan’da 2012 yılında bulunan, Sahra’nın bir ucundan öbürüne uzanan, çok zengin altın damarı özellikle önemli. Sudan’da ve Sahel bölgesindeki, Burkina Faso, Fildişi Kıyısı, Mali, Çad, Orta Afrika Cumhuriyeti gibi ülkelerde çıkarılan altının, elmasın, diğer madenlerin yasadışı trafiği büyük ölçüde Sudan limanları üzerinden gerçekleşiyor. Bu altın ticareti aynı zamanda, Gine, Burkina Faso, Mali’deki cuntaların, bölgedeki cihatçı örgütlerin de önemli bir gelir kaynağı. Güney’in ayrılmasıyla birlikte petrol gelirlerini kaybeden Sudan rejimi için, uranyum, ender mineraller ama özellikle altın büyük bir önem kazanmış.
Bir adım geri çekilip Sahel’e bakınca Rusya’nın savaş şirketi Wagner, ABD ve Fransa’nın istihbarat ve askeri varlığı (Hartum’daki ABD elçiliği Kiev’dekinin düzeyindeymiş), bunların yanı sıra Mısır, Körfez Emirlikleri gibi ülkelerin birbirleriyle rekabet halinde olduğu görülüyor. Tüm bölge ülkeleriyle iyi ilişkiler içinde olmaya çalışan Çin’in şimdilik “tarafsız” kaldığı, iç savaşın bir an evvel bitmesini arzuladığı anlaşılıyor.
Bu resim içinde, ABD ve Avrupa’nın Sudan iç savaşında orduyu temsil eden General Abdülfettah el- Burhan’a, Emirliklerin, Rusya’nın, Müslüman “Cancevid” milislerinin resmileştirilmesiyle oluşmuş Hızlı Destek Gücü denen yapının başı Hamdan Dagalo’ya yakın olduğu söyleniyor. Sudan, giderek bir vekâlet savaşları alanına dönüşüyor.
Cumhuriyet / 27.04.23