17 Nisan 2023’te, gün batımından hemen önce, Hartum’un yaklaşık 400 kilometre kuzeyinde Nil Nehri kıyısında bir Sudan maden kasabası olan İbediye’de dört asker Ömer Şerif’in evine baskın düzenledi ve onu evinden dışarı sürükledi. Şerif’e göre, askerlerden ikisi saatlerce evini ararken, diğerleri onu yerleşkesinin dışında rehin tuttu.
Sheriff, Equal Times’a şunları söyledi: “Askerler beni Sudan’dan altın kaçırmak için Rus tüccarlarla birlikte çalışmakla suçladılar. Evimde altın kaçakçılığı operasyonlarıyla ilgili belgeler bulmayı umuyorlardı ama suçlayıcı hiçbir şey bulamadılar.”
Sudan’ın Fiili Yöneticisi General Abdülfettah el Burhan’ın başında bulunduğu Sudan Silahlı Kuvvetleri (SAF) ile General Muhammed Hamdan Daglo’nun (Halk arasında ‘Hemedti’ olarak biliniyor) başında bulunduğu Hızlı Destek Güçlerine (RSF) bağlı paramiliter güçler arasında 15 Nisan’da çatışmaların başlamasından bu yana, İbediye’deki onlarca zanaatkar madenci, kendilerini isimsiz bir firmanın altın tüccarlarıyla iş birliği yapmakla suçlayan hükümet güçleri tarafından taciz ediliyor.
Yerel halk tarafından sadece ‘Rus şirketi’ olarak bilinen altın şirketinin, Avrupa Birliği Konseyine göre, taraf değiştirmeden ve RSF’ye eğitim ve askeri destek sağlamadan önce SAF’ı destekleyerek ve onunla iş birliği yaparak başlangıçta “Sudan altınının sömürülmesini ve Rusya’ya ihraç edilmesini güvence altına alan” bir Rus özel askeri kuruluşu olan Wagner’a ait olduğu söyleniyor. İbediye gibi altın kasabalarındaki zanaatkar madenciler (Kendi hesaplarına çalışan madenciler), altınlarını Wagner ile bağlantılı şirketler için çalışan tüccarlara satarak, RSF’den hiçbir resmi koruma görmezken ordunun hedefi haline geldiler.
Şerif’in Sudan güçleri tarafından taciz edildiği gün, İbediye’deki bir başka Madenci Mustafa el-Tahir de askerler tarafından evinden alınıp gözleri bağlı bir şekilde askeri bir üsse götürüldü ve saatlerce sorgulandı.
Afrika’nın en büyük 3. altın üreticisi
Sudan, Güney Afrika ve Gana’dan sonra Afrika’nın en büyük üçüncü altın üreticisi, ancak CNN tarafından hazırlanan bir rapora göre altının yüzde 85’i yasa dışı yollardan satılıyor. 15 Nisan’dan bu yana, tahminen bir milyon zanaatkar altın madencisi kendilerini -nüfusun geri kalanıyla birlikte- 700’den fazla kişinin ölümüne ve yüz binlerce sivilin evlerini terk etmesine neden olan, birbirleriyle savaşan eski müttefik iki general arasındaki ölümcül bir iktidar mücadelesinin ortasında buldu.
Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin’in önemli bir müttefiki olan Yevgeni Prigojin tarafından kurulan Wagner Grup, Mali, Libya ve Orta Afrika Cumhuriyeti gibi kaynak zengini çeşitli Afrika ülkelerinde faaliyet gösteriyor. İngiliz savunma bakanlığına göre, Afrika’da kazandığı parayı, savaşta önemli bir rol oynadığı ve Rusya için savaşan tahmini 50 bin paralı askerinin bulunduğu Ukrayna’daki operasyonlarını finanse etmek için kullanmakla suçlanıyor. Sudan’daki operasyonları -Meroe Gold ve Rus ana şirketi M-Invest- aracılığıyla Wagner Grubu ve bazı kilit isimleri, “Sudan da dahil olmak üzere çeşitli ülkelerde işkence ve yargısız veya keyfi infazlar ve cinayetler de dahil olmak üzere ciddi insan hakları ihlalleri” nedeniyle AB yaptırım listesinde yer alıyor.
İbediye’de madenciler, altını kayalardan kesmek için her ikisi de hem madenciler hem de çevre için son derece zararlı olan siyanür ve cıva gibi zehirli kimyasallar kullanarak kavurucu çöl sıcağında çalışıyorlar. Altı yıl boyunca Sudan’da çalışan Nijeryalı Doktor Fati Salau, Equal Times’a verdiği demeçte, “İbediye’deki birçok madenci böbrek sorunları yaşadı” diyor: “Durumlarının, kimyasala kronik maruziyet nedeniyle cıva buharının aşırı solunmasının bir sonucu olduğu açıktı.”
Ürettikleri altın çoğunlukla yakınlardaki bir altın işleme fabrikasından tüccarlara satılıyor. 2017 yılında dönemin Devlet Başkanı Ömer Beşir’in daveti üzerine Sudan’a gelen Wagner’in, Hemedti ile yakın bir ilişki kurduğu bildiriliyor.
Hemedti’nin doğuşu
Sudan’ın Batı Darfur bölgesinde deve çobanlığı yapan bir aileden gelen Hemedti, Beşir diktatörlüğünün son yıllarından (1989-2019) bu yana nüfuz ve güç sahibi oldu. Cancavid saflarında yükselerek, Beşir’in 2003-2005 yılları arasında Darfur’da yaşanan ve tahminen 300 bin kişinin öldürüldüğü savaş sırasında Darfur’un Arap olmayan halklarına karşı yürüttüğü etnik temizlik kampanyasında güvendiği bu kötü şöhretli Sudanlı Arap milis grubunun başına geçti. Beşir, herhangi bir resmi askeri eğitimi olmamasına rağmen Hemedti’yi 2013 yılında Cancavid’den ayrılarak yeni kurulan RSF’nin lideri olarak atadı. Dört yıl sonra Sudan, RSF’yi bağımsız bir güvenlik gücü olarak tanıyan tartışmalı bir yasayı kabul etti.
Ancak Hemedti, Sudan’daki çeşitli protestoları ve isyanları bastırmak için sık sık RSF’ye güvenen hayırseverine ihanet etmeye devam edecekti. İlk başta, 2019’daki halk ayaklanmasının ardından Beşir’in devrilmesinde o sırada ordunun başında olan el Burhan ile güçlerini birleştiren Hemedti, daha sonra kendisini Askeri Geçiş Konseyinde konumlandırdı ve ardından onun halefi olan Egemenlik Konseyinin bir parçası oldu. RSF güçlerinin haziran 2019’da Hartum’daki bir protesto kampında 100’den fazla kişinin ölümüne neden olan acımasız baskınından sorumlu olan Hemedti, şimdi eski müttefiki ve patronundan iktidarı ele geçirmek amacıyla silahlarını el Burhan’a doğru çevirdi.
El Burhan ve Hemedti arasındaki çatışma, altın çıkarları sayesinde kişisel bir servet biriktiren Hemedti ile yakın bağlantıları olan kuruluşların hedef alınmasına yol açtı. Bunlar arasında Wagner Grubu tarafından işletilen madencilik şirketleri ve bu şirketlere altın satan zanaatkar madenciler de yer alıyor. Ancak 2018’den beri İbediye’de altın madenciliği yapan Tahir, kendisinin ve meslektaşlarının sadece hayatta kalmak için para kazanmaya çalıştıklarını söylüyor. “Yetkililerin iddia ettiği gibi Sudan dışındaki insanlara değil, sadece el İbediye’de bize gelen tüccarlara altın satıyoruz” diyor: “Sadece hükümetle hesabı olan insanlara altın sattığımız için hedef alınıyoruz.”
Son yıllarda Sudan’daki altın ticareti sektörüne, ürettiği altının büyük kısmını Sudan dışına kaçıran Wagner ile bağlantılı kuruluşlar hakim oldu. Geçtiğimiz temmuz ayında CNN tarafından yapılan bir araştırma, bir Rus uçağının Sudan’dan Suriye’nin liman kenti Lazkiye’ye altın taşıdığını ortaya çıkardı; Lazkiye, Rusya’nın Suriye’de devam eden iç savaşta Esad rejimi tarafından davet edildiği 2015 yılından bu yana önemli bir hava üssüne sahip.
CNN, 2021 yılında yaklaşık 1.9 milyar ABD doları değerinde 32.7 ton Sudan altınının kayıplara karıştığını bildirdi. Haberde ayrıca el Burhan ve Hemedti’nin iyi bir ilişkiye sahip olduğu dönemde Wagner’in Sudan’daki askeri cunta ile yakın iş birliği içinde çalışarak Rus hükümetinin siyasi ve askeri desteği karşılığında milyarlarca dolarlık altının Sudan hazinesinden geçmesini sağladığı belirtiliyor.
Madenciler "kayboluyor"
Yılın başından bu yana, el Burhan ve Hemedti arasındaki gergin ilişkiye dair raporların ortaya çıkmaya başladığı aynı dönemde, Sudan askeri hükümeti kaçakçılık yapmak ve ekonomiyi baltalamakla suçladığı madencilik sektörü işletmecilerine baskı yapmaya başladı. 14 Ocak’ta yetkililer, Hartum’un 280 kilometre kuzeyindeki Atbara yakınlarında bulunan Wagner bağlantılı bir madencilik şirketi olan Al-Sawlaj Ltd’nin güvenlik şefi olan bir Rus vatandaşını beş kilogram kaçak altın taşıdığı gerekçesiyle tutukladı. Takip eden haftalarda 36 Rus ve 22 yerel çalışan, serbest bırakılmadan önce yasa dışı altın ticareti yaptıkları iddiasıyla güvenlik görevlileri tarafından sorgulandı. Ancak yerel zanaatkar madencilerin hedef alınması endişeleri arttırdı.
Madenciler sadece Sudanlı yetkililer tarafından düzenli olarak taciz edilmekten değil, aynı zamanda güvenliklerinden de endişe duyuyorlar. Nisan ayının ortasından bu yana İbadiye’deki bazı zanaatkar madencilerin kayıp olduğu söylenirken, bazıları da hükümetin sürekli gözdağı vermesi sonucu ülkeden kaçtı. Nisan ayı sonunda İbadiye’den komşu Çad’a kaçan Madenci Ammar al-Tash Equal, Times’a şunları söyledi: “Geçen ay iki yakın arkadaşım ve meslektaşım aniden kaybolunca kaçmak zorunda kaldım. “Eğer kalsaydım, muhtemelen bir noktada kaybolacaktım.”
Burada kalan madenciler hayatlarından endişe etmeye devam ediyor. Bu korkular, Wagner Grubunun Sudan’ın kuzeyindeki RSF paramiliterlerini silahlandırdığına dair son haberlerle daha da arttı ve Sudan ordusunun misilleme olarak daha fazla madenciyi hedef alabileceğine dair endişeleri artırdı. “Bu sürekli tacizin ne zaman sona ereceğini bilmiyoruz,” diyor Sheriff: “Tek bildiğimiz, bu savaş devam ettiği sürece ordunun peşimizden gelmeye devam edeceği. Tehlike içinde yaşıyoruz.”
Çeviren: Dış Haberler Servisi
Philip OBAJİ JR.- Equaltimes.org
Kayıt dışı ve ölümcül meslek
Zanaatkar madenci veya küçük ölçekli madenci, resmi olarak bir madencilik şirketi tarafından istihdam edilmeyen, ancak bağımsız olarak çalışan, kendi kaynaklarını kullanarak, genellikle elle maden çıkaran madenciler için kullanılan ifadeler.
Bu tür madencilik, birçok ülkede ailelerini geçindirmek için çok az seçeneği olan kırsal kesimdeki yoksullar için önemli bir sosyoekonomik sektör olarak öne çıkıyor. Dünyadaki madencilik iş gücünün yüzde 90’ından fazlası da bu biçimde istihdam ediliyor. Küresel altın arzının yüzde 20’si, küresel değerli taş arzının yüzde 80’i, küresel elmas arzının yüzde 20’si ve küresel kalay üretiminin yüzde 25’i bu sektör tarafından üretiliyor. 150 milyondan fazla kişi geçimlerini bu şekilde sağlıyor. Küçük ölçekli madencilerin yüzde 70-80’i kayıt dışı ve yaklaşık yüzde 30’u da kadın.
Lityum-iyon pille çalışan ürünlere olan talepteki artışın kobalta olan talebin de artmasına yol açmasıyla bu alanda zanaatkar madenciliğinde bir patlama yaşandı ve sadece Demokratik Kongo Cumhuriyeti’ndeki madenlerde tahmini 150 bin ila 200 bin zanaatkar madenci çalışıyor. Sadece Kongo’da her yıl 2 bin madencinin çalışırken öldüğü tahmin ediliyor.
Evrensel / 12.06.23