Sudan'da bir katliam daha

Paramiliter güçler en az 100 kişiyi katletti. Savaş ve açlık nüfusu mahvetmekte. Rusya fiili hükümet ile anlaşma yapmak istiyor.

  • Çeviri
  • |
  • Dünya
  • |
  • 08 Haziran 2024
  • 16:15

Dünyanın en büyük insani felaketlerinden biri: Hızlı Destek Güçleri (RSF) ile Sudan'ın fiili hükümet ordusu arasında devam eden savaştır.

AfP haber ajansının bildirdiğine göre, cuma günü Hartum'un kuzeyindeki Omdurman kasabasına düzenlenen topçu saldırısında yine yaklaşık 40 sivil katledildi. Yerel Karari Direniş Komitesi saldırıdan RSF'yi sorumlu tutuyor. İki gün önce RSF'nin El Cezire eyaletindeki Wad Al-Nura köyüne düzenlediği saldırıda 100'den fazla kişi katledilmişti. BM Mülteci Ajansı'na göre ölenlerin en az 35'i çocuk. BM Genel Sekreteri Antonio Guterres perşembe günü saldırıyı “en güçlü ifadelerle” kınadı ve çatışmanın taraflarına “Sudan halkı için kalıcı barışı taahhüt etmeleri” çağrısında bulundu.

CNN'e konuşan görgü tanıkları, RSF'nin açlığı bir silah olarak kullanmak için ülkenin ‘ekmek sepeti’ olarak kabul edilen bölgeye saldırdığını ifade ettiler. Ortaya çıkan kıtlık ve diğer gelir kaynaklarının kaybı, paralı asker ordusunun asker toplamasını kolaylaştıracaktır. Mayıs ayında Birleşmiş Milletler Soykırımın Önlenmesi Özel Danışmanı Alice Wairimu Nderitu, Sudan'ın batısındaki Darfur bölgesinde soykırım yapılacağı uyarısında bulunmuştu. Eyalet başkenti Al-Fasher, bölgede ordunun hala direniş gösterebildiği son şehir. Sınır tanımayan Doktorlar (Médecins Sans Frontières) göre, sadece bu kasaba çevresindeki çatışmalar haziran ayı başına kadar 1.280 kişinin hayatına mal oldu.

RSF, 2019 yılında devrilen diktatör Ömer El Beşir döneminde kurumsallaştırılan ve silahlandırılan örgüt esas olarak Darfur'un kendilerini Arap olarak gören etnik gruplarından oluşmaktadır. Binyılın başında, o zamanlar “Janjaweed” olarak adlandırılan bu örgüt, bölgedeki marjinal etnik grupların yerel ayaklanmalarını bastırdı. 2003-2008 yılları arasında yaklaşık 300.000 kişinin büyük ölçekli sürgünü ve öldürülmesi şimdi yüzyılın ilk soykırımı olarak görülmekte. Pazartesi günü beşinci yıldönümü olan Hartum katliamında 140'tan fazla gösterici askeri hükümetin silahlı güçleri tarafından katledildi ve -70'ten fazla tecavüz olayı gerçekleşti- o dönemde RSF hala hükümetin bir parçasıydı. El Beşir'in görevden alınmasıyla dağıtılmayı reddetmişler ve sivil bir hükümet kurulana kadar protesto kamplarını sürdürmeyi planlamışlardı.

Şimdi 20 yıl önceki soykırımın tekrarlanması tehlikesi mevcut. Çünkü RSF nereye giderse gitsin, Arap olmadığı düşünülen Massalit ve diğer koyu tenli etnik grupların üyelerini katlediyor ve tecavüz ediyor. Aynı zamanda Sudan, ülke içinde yerinden edilmiş kişilerin en fazla olduğu ülke haline gelmiş durumda. Geçen yıl altı milyon insan kendi ülkesi içinde yerinden edildi -toplamda dokuz milyon, bu da nüfusun yaklaşık yüzde 25'ine tekabül ediyor. Ayrıca 1,5 milyon kişi de komşu ülkelere kaçtı. Yaklaşık 18 milyon kişi ise ikmal yollarının kesilmesinde dolayı aç kalmakta. Ek olarak, BM Mülteci Ajansı, mayıs ayı başında uluslararası bağışçılardan gerekli fonların yalnızca yüzde sekizini toplayabildiğini açıkladı.

Sudan'ın fiili hükümetinin şimdi Rusya ile anlaşmalara odaklandığı görülüyor. Port Sudan kentinin kuzeyinde Kızıldeniz'de bir askeri limana ilişkin olarak El Beşir ile varılan anlaşmanın, bir hükümet heyetinin hafta başında Moskova'ya yaptığı ziyaret sırasında yenilendiği, bunun karşılığında silah sevkiyatı sözü verildiği ifade ediliyor. İşin ilginç yanı ise, artık dağılmış olan “Wagner” grubundan paralı askerler RSF'nin yanında savaşırken, Ukrayna özel kuvvetleri de orduyu kısmen desteklerken.

Çeviri: Kızıl Bayrak

Poblo Flock- Junge welt / 08-09.06.24