PKK Yürütme Komitesi Üyesi Murat Karayılan, her zaman politik bir çözümden yana olduklarını ve meseleleri barışçıl yöntemlerle çözmekte ısrar ettiklerini söyledi.
İsrail merkezli The Jerusalem Post Gazetesi'ne konuşan Karayılan, gündemdeki konulara ilişkin değerlendirmelerde bulundu.
“Kürt sorunununun” bölgede en eski sorunlardan biri olduğunu belirten Karayılan, “On yıllarca süren inkar ve zulme rağmen, varlığımızı bugüne kadar koruyabildik. Ezilenlerin partisiyiz ve onların haklarını temsil ediyoruz. ABD dahil hiçbir güce düşmanlığımız yok ve ABD'yi asla hedef almadık. Lozan AKonferansı sırasında Birinci Dünya Savaşı'ndan sonra ABD Başkanı Woodrow Wilson, Kürtlerin haklarını kabul etti, ancak diğer güçler Wilson'un tavsiyelerine karşı çıktı. Lozan anlaşması Kürt milleti için bir felaketti” dedi.
Türkiye’de Kürtlere “inkar politikası” uygulandığını belirten Karayılan, “Kürtleri fiziksel olarak veya kültürel asimilasyon yoluyla yok etmeye çalışıyorlar. Amerika Kürtlerin insan haklarını inkar etmiyor ama Kürtleri ulus olarak kabul eden net bir politikası da yok” diye konuştu.
ABD’ye de kendileri ile iletişime geçme çağrısında burulan Murat Karayılan, “Amerika'nın hakkımızda yanıltıcı ve sahte bilgilerle beslendiğini düşünüyorum. Amerika'nın bizimle iletişime geçmesi, Kürtlere karşı net bir politika ortaya koyması ve Kürt sorununun çözümüne katkıda bulunması tek çözümdür” ifadelerini kullandı.
Karayılan, “ABD'nin bu politikasını gözden geçireceğini ve Kürt halkına karşı daha olumlu olmasını umut ediyoruz. ABD'ye, PKK'yi terör listesinden çıkarması çağrısında bulunuyoruz. PKK, IŞİD'in bölgeden temizlenmesinde büyük bir rol oynadı" dedi.
PKK’li Murat Karayılan, “PKK'yi kurduğumuzda Marksist-Leninizm bir akımdı ve biz de bu fikirlerden etkilendik. Ancak biz Sovyet ideolojisini eleştirdik. Bu yüzden Sovyetler Birliği çöktüğünde olumsuz etkilenmedik, çünkü onlardan her zaman uzak durduk” değerlendirmesinde bulundu.
PKK lideri Abdullah Öcalan'ın "Kürt sorununu diplomasi yöntemiyle çözmeye çalıştığını ancak cezaevine konulmasıyla sürecin başarısızlığa uğradığını" belirten Karayılan, bu tutukluluğun Kürtlere yönelik bir başka savaş ilanı olduğunu savunarak, "Öcalan tutuklanmasaydı Kürt sorunu çözülebilirdi" dedi.
"Her zaman politik bir çözüme hazır olduklarını" ifade eden Karayılan, Rojava ve Rojhılat Kürtlerini ABD ile ilişki kurmaları konusunda cesaretlendirdiklerini kaydetti.
Karayılan, "Sovyetler Birliği çöktü çünkü demokrasi yoktu ancak Amerika demokrasi sayesinde ayakta kaldı. ABD ile ilişki geliştirilmesine karşı değiliz. Aksine, Kürdistan'ın tüm bölgelerinin ABD ile ileri düzeyde temasını destekliyoruz. Ne yazık ki, demokrasi, insan hakları ve özgürlükleri desteklememize rağmen, ABD ve Batı ülkeleri hala Türk devletini ve bize yönelik askeri müdahalelerini destekliyor” ifadelerini kullandı.
Silah bırakma konusunda da açıklamalarda bulunan Karayılan, "Türkiye'deki Kürtler tanınmadan ve Öcalan da dahil siyasi tutuklular serbest bırakılmadan silah bırakmayacaklarını" dile getirdi.
Karayılan, “Silahlı çatışmada ısrar etmiyoruz ama Türk devleti savaş istiyor. Silahları devre dışı bırakmak için bir anlaşma imzalamak istiyoruz. Türk devleti bizi yok etme politikasını sürdürürse bu zor olacak. Savaşa devam etmek istemiyoruz. Bu sorunları çözmek için diyaloğu tercih ediyoruz” dedi.
Öcalan'ın 2013'teki silah bırakma kararını da hatırlatan Karayılan, Türkiye'de hükümetin bu adıma ilk başta karşılık verdiğini ancak daha sonra "eski şiddet politikasına" döndüğünü ve buna karşı "kendilerini korumak zorunda kaldıklarını" belirtti.
Rudaw / 26.11.20