Karayılan: Müzakere olmazsa bu iş yürümez

Halk Savunma Merkez (HSM) Karargah Komutanı Murat Karayılan, AKP’nin “çözüm” sürecine son verdiğini belirterek “müzakere olmazsa bu iş yürümez” dedi.

  • Haber
  • |
  • Güncel
  • |
  • 20 Kasım 2014
  • 13:41

Karayılan, gerilla güçlerinin AKP siyasetine güveni olmadığını belirterek, sekretarya, müzakere heyeti ve uluslararası gözlemci heyetinin “çözüm sürecinde” olması gerektiğini ifade etti.

Azadiya Welat gazetesine konuşan Karayılan, tüm güçlerinin AKP siyasetine güveni olmamasına karşın “hareketin ve önderliğin tüm perspektiflerine saygılı, çok disiplinli” olduğunu ifade etti.

 

AKP sürekli konuşuyor ama bir şey yapmıyor

AKP Hükümeti’nin panellerde rahatça konuşabilmeyi ilerleme olarak gördüğünü söyleyen Karayılan, "Oysaki Kürt sorunu çözüm aşamasına ulaştı" diyerek Abdullah Öcalan'ın 1999'dan bu yana “çözüm” için çaba gösterdiğini vurguladı.

Önceki hükümetler döneminde yapılan ateşkesler ve geri çekilme süreçlerine değinen Karayılan, "Yani çözüm aşamasına geçildiğinde AKP Hükümeti iktidara geldi ve 13 yıldır çözüm için adım atmıyor. Sürekli konuşuyor ama bir şey yapmıyor" dedi.

Köklü bir değişim olmadan “çözümün” mümkün olmayacağını söyleyen Karayılan, "Zihniyetlerinde köklü bir değişim olmalı ve pratik adımlar atılmalı. Kimse bu konuda AKP'ye güvenmiyor" diyerek şunları ifade etti: “Bir kaç gün önce 'diyalogu donduruyoruz' denildi.  Bu hataydı.  Önderliğimiz biz ve devlet arasında bir güven merciidir. AKP şu ana kadarki pratikleri ile çözüm sürecini anlamsızlaştırdı ve sonlandırdı. Çözüm süreci kalmadı. Ama çatışmasızlık sürüyor. Eğer Önderlik ile ilişkileri keserlerse, bu süreç de anlamsızlaşır.  Bu durumda biz değil, onlar çatışmasızlığı bozmuş olur.”

Öcalan'ın önerilerinin vakit kaybetmeden hayata geçirilmesi gerektiğini ifade eden Karayılan, “Sekretarya oluşursa, müzakere heyeti ve gözlemci heyetin de oluşturulması gerekiyor.  Yani müzakere olmazsa, bu iş yürümez. Müzakere için de Önderliğin yanında sekretaryası olmalı” ifadelerini kullandı.

Tüm bunlarla birlikte Öcalan'ın koşullarının da düzeltilmesi gerektiğini vurgulayan Karayılan, “Bunlar olmazsa olmaz. Bu talepler yerine getirilmeli. Bana göre, eğer önümüzdeki dönemde gidecek heyetle birlikte bu adımlar atılmazsa, bir anlamı olmaz. Yani tek başına görüşmelerle sorun çözülmez” dedi.

Geri çekilme dayatmasını da değerlendiren Karayılan şunları ifade etti: “Şimdi de diyorlar, 'hemen geri çekilsinler'. Biz de onlara Rojbaş (Günaydın) diyoruz. Biz geri çekilirken, bunu durduran siz değil miydiniz? Sen rolünü yerine getirmediğin için, geri çekilmeyi durdurmak zorunda kaldık. Hadi buyurun, süreci yürütün, kanun çıkarın diyoruz”

 

Tarafsız, inisiyatifli üçüncü göze ihtiyaç var

Karayılan, Türkiye Cumhuriyeti ve AKP Hükümeti’nin ekseninin Kürt karşıtlığı üzerinde kurgulandığını dile getirerek, arttırılan polisiye tedbirleri "yangına körükle gitmek" şeklinde değerlendirdi.

"Üçüncü göz" olarak ifade edilen gözlemci heyet talebinden neyin kast edildiğinin sorulması üzerine Karayılan şöyle açıklık getirdi: “Biz başından beri, gözlemci bir heyetin olmasını istiyoruz. Çünkü Türkiye devleti her zaman hilelere başvuruyor (...) Tarafsız bir gözlemci heyete ihtiyaç var. Kim sorumluluklarını yerine getirmediyse onları uyarmalı. Tecrübeli, inisiyatifli, her iki tarafla korkusuz bir şekilde konuşabilecek bir heyet olmalı. Kuşkusuz korkusuz ve değerli bazı Türkiye aydınları var ama dışarıdan tecrübeli olanlar da var.  Örneğin, İrlanda ve İspanya'nın Bask konularında tecrübe sahibi olanlar var. Devletler de olabilir. Yani bir devlet de tanınmış şahsiyetler de katılabilir.  Ama şunu söyleyeyim, eğer uluslararası kişilikler, tanınmış ve tecrübeli şahsiyetler olmazsa heyet rolünü oynayamaz.  Yine sadece Akil İnsanlar'dan bir heyet oluşursa, AKP onları dikkate almayacak. Gözlemci heyetin hem güçlü hem de devletin dikkate alabileceği bir heyet olması gerekiyor. Bu bizim samimiyetimizi gösteriyor.  Biz çözümde samimiyiz. Doğrusu, eğer devlet demokratik çözüme gelirse, biz bundan yanayız. Ama oyun oynanacağı konusunda ciddi şüphelerimiz var. Bu nedenle inisiyatif sahibi üçüncü bir tarafa ihtiyaç var.”

 

Gerillaya Ekim ayında bin 85 kişi katıldı

Son aylarda gerillaya katılımların arttığı yönündeki iddiaları da değerlendiren Karayılan, bu konuda ellerinde rakamlar olduğunu söyledi ancak detay vermedi.  Karayılan, "Ekim ayında bin 85 katılım var" demekle yetindi.

"Çözüm istiyorsanız neden bu kadar katılım oluyor?" yönündeki şüphelere de yanıt veren Karayılan, şunları ifade etti: “Kendi pratiklerine baksınlar. Uygulamaları Kürt gençlerine güven vermiyor.  Kürt gençleri çözüm için, devletin yanıt vermesi için yönünü gerilla saflarına çeviriyor. Biz katılımlar için özel bir çaba göstermedik ve çağrıda bulunmadık. Sadece bir ayda bin 85 kişi katıldıysa, buyursun AKP bunu kendisine sorsun.”

Karayılan verdiği mülakatta IŞİD çetelerinin Kobanê ve Şengal'e yönelik işgal saldırılarını da değerlendirirken şunları söyledi: “Egemen devletler ve kapitalist moderniteden en fazla çeken mazlum halk Kürt halkıdır. Bunlar da kalmış Kürt halkına karşı savaş yürütüyor. Dikkat ederseniz Şam'ı bırakmışlar, Kobanê'de savaşıyorlar. Diğer alanları bırakmışlar Şengal'de savaşıyorlar. Bu bir oyundur. Derin işgalcilik, Kürt kazanımlarını yok etmek istiyor.”