Bir süredir Irak-Suriye coğrafyasında yaşanan Kürt siyasi yapılarının merkezinde olduğu hareketlilik dikkat çekici. Erbil-Bağdat arasındaki gerilimin yanı sıra KYB-KDP hattındaki kriz küresel jeopolitik gelişmelerden ve Ortadoğu denkleminden bağımsız ele alınamaz. Bölgesel ve küresel güç merkezleri arasında siyasi etkinlik sahnesine dönüşün bölgede, Kürtlerin kendi aralarında yaşadığı anlaşmazlık ABD-İran-Türkiye arasındaki güç mücadelesine bağlı olarak bütün dengeleri değiştirebilir. Son günlerde yaşananları sıralarsak;
1-Özerklik talebi
Irak Kürt Bölgesel Yönetimi’ni oluşturan iki ana yapıdan birisi olan Süleymaniye merkezli Kürdistan Yurtseverler Birliği (KYB) Bağdat’a idari ve mali özerklik başvurusunda bulundu. Talabani yönetiminin kontrolündeki Süleymaniye bölgesinin özerklik talebi KYB-KDP yani Barzani ve Talabani yönetimlerini karşı karşıya getirecek bir hamle. Süleymaniye ve Halepçe’nin öz yönetim statüsüne kavuşturulması meselesi yeni değil. 2017’deki girişimin ardından 1 Mayıs 2020’de de benzer bir taleple Erbil’e başvurulmuştu. Erbil girişimleri “özerklik kırmızı çizgimiz” şeklinde sert bir biçimde yanıt vermişti. Özerklik meselesi sadece Kürt yönetimini değil bütün bir bölgedeki denklemi değiştirecek bir hamle. Bu hamlenin İran bağlantısı olduğu ileri sürülse de IKBY’den kaynaklar bu iddiayı reddediyor. Ancak İran, Erbil’in ABD’nin kontrolünde olmasından rahatsız.
2-Erbil’in ihtarı
Bir diğer çarpıcı gelişme, sonuncusu 14 Nisan’da gerçekleştirilen Erbil başta olmak üzere Kürt Bölgesel Yönetimi’ne yönelik saldırılar sonrası yaşananlar. Erbil Uluslararası Havalimanı’na dron, TSK’nin konuşlu olduğu Başika üssüne yapılan füzeli saldırılar sonrası Kürt yönetiminin verdiği tepki. Başbakan Mesrur Barzani, “Bu saldırılar, ülkemizdeki güvenliğimizi ve uluslararası koalisyonla işbirliğimizi zayıflatmaya yönelik açık bir girişimdir” ifadelerini kullanarak Irak güvenlik güçleri bünyesinde resmi olarak faaliyet göstermeyen silahlı grupların Kürt Bölgesel Yönetimi sınırından çekilmesi gerektiğini vurguladı. Barzani’nin önümüzdeki günlerde Iraklı ve uluslararası ortaklarla bunu gerçekleştirmenin pratik yolları hakkında görüşeceğiz sözleri dikkat çekiciydi. Saldırılardan İran yanlısı milisler sorumlu tutuldu. Çanlar İran yanlısı Şii gruplar için çalsa da mesaj aynı zamanda Kandil’eydi.
3- Erbil-Bağdat
Gerilim sadece Kürt gruplar arasında yaşanmıyor benzer şekilde Erbil ile Bağdat arasında da bir kriz var. Bütçe ve petrol gelirlerinin paylaşımında yaşanan gerilim geçici olarak çözülmüş gibi görünse de ekonomik krizin de etkisiyle sık sık kendisini dışa vuruyor. Düşen petrol gelirlerinin yanı sıra Bağdat ile Erbil arasındaki bütçe anlaşmasının uygulanmasında yaşanan anlaşmazlık aynı zamanda Erbil ve Süleymaniye arasında da bir dizi krize neden oluyor. Süleymaniye bütçe kesintisine karşı çıkarken daha fazla kaynak aktarımını talep ediyor. Barzani ailesinin kontrolündeki Erbil yönetimi ile Talabani ailesi kontrolünde bulunan Süleymaniye arasındaki kriz yaklaşan Irak seçimleri öncesinde daha da depreşecek gibi.
4-Ayrıştırma girişimi
ABD yönetimi uzunca bir süredir Suriye Demokratik Güçleri (SDG) üzerinden kuzeydoğu Suriye’de etkinlik peşinde. Bunda bir hayli yol aldı da. IŞİD bahanesiyle bölgeye yerleşen ABD’nin varlığını kalıcılaştırması için SDG’ye ihtiyaç var. Biden yönetimi SDG’yi bölgesel projeksiyonlarında daha da etkinleştirecek gibi. Fırat’ın doğusuna yerleşen ve buradaki mevcudiyetini kalıcılaştırmak isteyen Washington, Türkiye gibi bölge ülkelerinin olası tepkilerini bertaraf etmek için çeşitli manevralar peşinde. SDG’nin Kandil/PKK ile bağlantısı olmadığını vurgulayarak Ankara’nın basıncını azaltma arayışında.
5-ABD’nin ödülü
Tam da bu siyasal iklim içinde ABD’nin Ankara Büyükelçiliği’nin 14 Nisan’da KCK-PKK’nin lider kadrosu için Kasım 2018’de konulan para ödülünü hatırlatan paylaşımı Türkiye’ye verilen bir mesajdı. ABD’nin İran’ı kuşatma stratejisi kapsamında Irak ve Suriye Kürtlerinin yanı sıra Türkiye’ye de ihtiyacı var. Ankara’yı ve SDG’yi karşı karşiıya getirmeden bir formülasyon arayışında.
6-Sincar anlaşması
Bağdat ile Erbil arasında 9 Ekim’de imzalanan ve PKK’nin Sincar’dan çıkarılmasını öngören anlaşma, Kandil ile IKYB’yi karşı karşıya getirdi. Sincar’daki statünün değişmesi PKK’nin bölgedeki etkisini sınırlayıcı bir rol oynayabilir. PKK, Sincar’daki özerk yapının varlığını koruması için bastırıyor. Erbil’e bu nedenle büyük bir kızgınlık sözkonusu. Bütün bunlar da birbirini tamamlayan, etkileyen gelişmeler.
BirGün / 20.04.21