Asgari ücret tartışması bütün hızıyla devam ediyor. Asgari ücret tespitinin döviz/kur kriziyle üst üste gelmesi ülkelerarası asgari ücret karşılaştırmalarını da gündeme getirdi. Birkaç haftadır devam ettirdiğim asgari ücret yazılarımda bu hafta Avrupa ve ABD ile Türkiye karşılaştırmasını yapmaya çalışacağım. Dönemsel ve karşılaştırmalı olarak Türkiye’de başka ülkelerde asgari ücreti ele alacağım. Öyle görünüyor ki Türkiye sadece kesitsel olarak Avrupa’nın en düşük asgari ücreti sahip olan iki ülkesinden biri değil aynı zamanda dönemsel olarak asgari ücreti gerileyen iki ülkeden biri.
Ülkeler arası ücret karşılaştırmalarında kullanılan kriterlerinden biri satın alma gücü paritesi (SAGP) diğeri ise nominal döviz kuru ile (ABD doları ve Avro) karşılaştırmadır. SAGP aynı mal ve hizmet sepetinin farklı ülkelerde hangi tutarla alınabileceği varsayımına dayanır. SAGP bir alım gücü karşılaştırmasıdır. Ancak işçiler kendi ülkelerinde çalışıp ikamet ettikleri için bunun pratik karşılığı ancak bir başka ülkeyi ziyaret edebildiklerinde ortaya çıkacaktır. Öte yandan aynı döviz kuru üzerinden yapılan karşılaştırma ise farklı ülkelerde işgücüne ödenen asgari miktarın ortak bir birim üzerinden karşılaştırılmasına olanak sağlayacaktır. Bu durum özellikle küresel işgücü maliyetleri hakkında fikir verecektir. Bir ülkede işgücü maliyetinin ne yöne doğru gittiğini anlamanın yolu budur.
Asgari ücretin en düşük olduğu iki ülkeden biri
Aşağıdaki tabloda yer alan asgari ücret miktarları, yasal asgari ücret uygulamasının olduğu Avrupa ülkeleri ve ABD ile Türkiye’de dönemin cari asgari ücretinin avro kuruna bölünmesiyle elde edilmiştir. Bilindiği gibi bazı Avrupa ülkelerinde (Danimarka, İtalya, Güzey Kıbrıs, Avusturya, Finlandiya, İsveç, İzlanda, Norveç, İsviçre) yasal asgari ücret uygulaması yoktur. Bu ülkelerde asgari ücret sendikalar aracılığıyla ve toplu iş sözleşmeleri ile saptanmakta ve teşmil yoluyla sendika üyesi olmayanların ezici çoğunluğuna da uygulanmaktadır. Tablo 2010-2021 arasını kapsamakla birlikte Almanya asgari ücret uygulamasına 2015 yılında başladığı için bu yıl esas alınmıştır. Karadağ’a ait veri 2014’ten ve Kuzey Makedonya’ya ait veri ise 2013 yılından bu yanadır.
Tablodan da görüldüğü üzere Türkiye Kasım 2021 tarihi itibariyle Avrupa ülkeleri ve ABD karşısında en düşük asgari ücrete sahip iki ülkeden biridir. Türkiye’de 2021 Kasım ayında asgari ücret 284 avroya karşılık gelirken, Arnavutluk’ta ise 245 avrodur. Asgari ücret Almanya’da 1.585, Fransa’da 1.555, Hollanda’da 1.701 avrodur. Batı Avrupa ülkelerinde asgari ücret ortalama 1.500 avro düzeyinde seyretmektedir.
Doğu Avrupa ülkelerinde ise asgari ücret 330 ile 1.000 avro arasında değişmektedir. Slovenya 1.024 avro ile bu grup ülkelerden açık ara öndedir. Asgari ücret Romanya’da 467, Bulgaristan’da 332, Macaristan’da 476, Polonya’da 619 avro düzeyindedir. Görüldüğü gibi Türkiye’deki asgari ücret Arnavutluk dışında Doğu Avrupa ülkeleri ortalamasının da oldukça altına gerilemiştir.
Asgari ücretin en çok gerilediği ülke
Ancak bu karşılaştırmalar tek başına anlamlı değildir. Bakılması gereken bir diğer faktör zaman içindeki değişimdir. Asgari ücret avro cinsinden nasıl bir seyir izlemiştir? Batı Avrupa ülkelerinde asgari ücrette 2010 yılından bu yana yüzde 10 ile yüzde 40 arasında artışlar yaşandı. Fransa’da avro cinsinden yüzde 16, Belçika’da yüzde 17, Portekiz’de yüzde 40 oranında artışlar yaşandı. Dikkat çekici olan ise Doğu Avrupa ülkelerinde yaşanan artışlardır. Asgari ücret Macaristan’da 2010’dan bu yana yüzde 75, Arnavutluk’ta yüzde 87, Polonya’da yüzde 93, Bulgaristan’da yüzde 171 ve Romanya’da yüzde 230 arttı. Türkiye’de ise asgari ücret 2020 yılında 338 avro iken Kasım 2021’de yüzde 16 azalarak 284 avroya geriledi. Asgari ücretin gerilediği bir diğer ülke ise Yunanistan oldu 2010’da 863 avro olan asgari ücret yüzde 12 gerileyerek 2021 yılında 758 avro oldu. Özetle Türkiye avro cinsinden asgari ücretin en çok gerilediği ülke oldu.
Asgari ücretin düzeyi ve zaman içindeki değişimi farklı ülkelerde işgücüne yapılan ödemelerin değişimini göstermesi açısından büyük önen taşıyor. Böylece emek maliyeti açısından hangi ülkelerin ucuzladığı ve hangi ülkelerin pahalı hale geldiği görülüyor. Emeğin ucuzladığı ülkeler yabancı sermaye ve ihracatçılar açısından cazip hale gelmektedir. Asgari ücret düzeyine sadece asgari ücretlinin eline geçen miktar açısından değil sermayenin maliyetleri açısından da bakıldığında gidişatın ne yöne olduğu görülmektedir. Türkiye bu tablo ile Avrupa’nın en düşük ve giderek düşen emek maliyetlerine sahip ülkesi (sermaye için ucuz işgücü cenneti) haline geliyor. Asgari ücret tartışmalarını ve döviz krizini bu açıdan da ele almak gerekiyor.
Asgari ücretlilerin en yoğun olduğu ülke
Karşılaştırma açısından son olarak bakılması gereken faktör ise asgari ücret civarında çalışanların oranıdır. Bu oran asgari ücret düzeyinin o ülke için ne kadar hassas ve önemli olduğunu da göstermektedir. Asgari ücret düzeyinin düşük asgari ücretle çalışanlarını oranının yüksek olduğu bir ülke ücret düzeyi açısından bir vahamete işaret etmektedir. Avrupa Birliği üyesi ülkelerde asgari ücretin yüzde 10 altı ve üstü civarında ücret alanların oranı yüzde 5 civarındadır. Doğu Avrupa ülkelerinde bu oran biraz daha yükselmektedir. Ancak bu oranın en yüksek olduğu ülkelerde dahi (Romanya, Macaristan) yüzde 20 düzeyindedir. Türkiye’de ise asgari ücretin civarında ücret alanların oranı yüzde 50-60 bandında seyretmektedir. Bunun nedenlerini, Türkiye’nin bir asgari ücretliler toplumu haline geldiğini ve asgari ücret tuzağını geçen haftaki yazımda ele almıştım.
Türkiye’de asgari ücretle çalışan oranının yüksekliği Türkiye’de asgari ücret düzeyini daha da yaşamsal hale getiriyor. İşçilerin yarıdan fazlasının asgari ücret düzeyinde çalışması ve asgari ücretin Avrupa’nın en düşük düzeyinde seyretmesi Türkiye’yi bir ucuz işgücü ülkesi haline getiriyor. 1990’ların sonunda ve 2000’lerde düşük asgari ücret düzeylerine sahip Doğu Avrupa ülkeleri asgari ücret düzeyini ciddi biçimde artırırken Türkiye 1980’lerin ucuz işgücü ülkesine geri dönme riskiyle yüz yüzedir. Asgari ücret tuzağının bir diğer boyutu Türkiye’nin uluslararası alanda düşük ve yoğun asgari ücretliler ülkesi haline gelmesidir.
BirGün/ 22.11.21