TUİK’e göre ekim ayında tüketici fiyatları yüzde 3,54 arttı. Böylelikle yıllık enflasyon yüzde 85,51’e yükseldi. Hatırlayalım Merkez Bankası’nın Eylül 2021’de faiz indirimlerine başladığı sırada yıllık enflasyon yüzde 19,25’ti. Diğer bir ifadeyle, “faiz sebep enflasyon netice” tezinin pratiğe uygulanmasıyla enflasyon yüzde 66,25’e sıçradı.
Dar gelirli yurttaşlar açısından manzara daha da iç karartıcı. Şöyle ki, yoksullar gelirlerinin yüzde 70’ten fazlasını gıda, ulaştırma ve konuta harcıyorlar. Çünkü tencerelerini kaynatmak, işlerine gidip gelmek ve yaşadıkları konutun masraflarına katlanmak zorundalar. Bu kalemlerden ulaştırma yüzde 117,15, gıda yüzde 99,05, yani manşet enflasyon yüzde 85,51’den daha fazla artmış durumda. Yüzde 85,17’lik artış gösteren konut sizi yanıltabilir. Çünkü bu kalemin içinde aydınlatma, su, doğalgaz gibi bu oranın çok üzerinde artan kalemler var. Hele yeni bir ev kiraladıysanız durumunuz daha da vahim. Konut kendi evinde oturanlara veya kirası resmi oranda yüzde 25 artanları da içerdiği için bazı insanlarımızın mağduriyetini tam yansıtmıyor.
Özetle, dar gelirli insanlarımız resmi rakamlara göre bile yüzde 100’ün üzerinde bir enflasyona muhatap oluyor. Bu nedenle eğitime, sağlığa, eğlence ve kültüre, giyim ve ayakkabıya harcayacak paraları kalmıyor. Dolayısıyla giderek yaşam standartları düşüyor, gelecek kuşakların geleceğe hazırlanmasını sağlayacak hizmetlere harcama yapılamıyor. Söz konusu harcama grupları, enflasyonu da talep zayıflığı nedeniyle ortalamanın biraz altında seyrediyor.
Hatırlanırsa bir ara MB Başkanı Şahap Kavcıoğlu, özel kapsamlı göstergeleri temel aldıklarını söylüyordu. O cephede de işler iyiye gitmiyor. Mevsimlik ürünler hariç TÜFE yüzde 89,01 ile manşet enflasyondan daha yüksek. İşlenmemiş gıda ürünleri, enerji, altın hariç B göstergesi bile yüzde 77’lik bir yıllık fiyat artışına işaret ediyor. AKP yetkililerine teselli verecek hiçbir malzeme kalmıyor.
Üretici fiyatları yüzde 158 ile rekor tazeledi
Yıllık üretici fiyat endeksi (Yİ- ÜFE) de doludizgin yükselişini sürdürdü. Yİ- ÜFE aylık yüzde 7,83, yıllık yüzde 157,69’luk bir artış gösterdi. Tüketici fiyatları ile arasındaki makas yüzde 72,20’ye kadar açıldı. Bu da önümüzdeki aylarda üretici fiyatları kaynaklı tüketici fiyatlarına basıncın süreceğinin, enflasyonun kolay kolay inişe geçmeyeceğinin kanıtı. Enerjideki yüzde 418’lik artışı bir yana bıraksak dahi ara mallarında yüzde 123, dayanaksız tüketim mallarında yüzde 133’lük bir fiyat artışı var. Bu olgu da bir yandan dövizi ne pahasına olursa olsun seçime kadar tutma gayretiyle birleşince, ihracatın neden durakladığı ile ilgili ipucu veriyor. Önümüzdeki dönemde AKP sözcülerinin büyük bir demagoji atağına hazır olun. Çünkü 2021 Aralık ayı tüketici enflasyonu yüzde 13,58’e kadar sıçramış. Ocak 2022’de ise çift haneli yüzde 11,1’lik bir fiyat artışı gerçekleşmişti. Bu rakamlar devre dışı kalınca yıllık enflasyon istatistiğinde bir düşüş görülecek. Bu enflasyonun hız kesmesinden değil, bir aritmetik azizliğinden kaynaklanacak. Yoksa enflasyonu önlemeye yönelik sistemli adımlar atmadan etkili bir sonuç almak olanaksız. Hesap basit: 2022 yılbaşından bu yana 10 ayda yüzde 57,80 enflasyon kaydedilmiş. Bu ay açıklanan yüzde 3,5 civarında fiyat artışları kasım ve aralıkta da devam ederse yıllık enflasyon yüzde 69 gibi yine çok yüksek bir düzeyde gerçekleşmiş olur. Aynı eğilimin ocak ayına da yansıması halinde enflasyon yüzde 60’ın az altına iner. Ancak, bu hala yüzde 60 civarında çok yüksek bir enflasyon temposunun devam etmesi, hayat pahalılığından sade yurttaşların belinin bükülmesi anlamı taşır.
BirGün / 04.11.22