Bütün dünyanın kilitlendiği Amerika Birleşik Devletleri başkanlık seçimleri Arap dünyasının da birinci gündem maddesi. Arap medyası tam anlamıyla Amerika’dan gelen en ufak bir habere odaklanmış durumda.
Amerikan başkanının kim olacağının şu ana kadar henüz netleşmemiş olması Arap gazeteleri tarafından tam anlamıyla bir kriz olarak değerlendirilirken, bu krizin büyüyeceği ve ABD’de belli bir süre kaosun egemen olacağına dair yorumlar çok fazla.
Arap gazetelerindeki kimi yazarlar ABD’deki oy sayım sürecini Tom ve Jerry’in çekişmesine benzetirken, kimileri de Trump’ın gitmesi durumunda bile “Trumpizm”in etkilerinin devam edeceğini savundu. Gazetelerde, yaşananların Amerikan toplumu içerisindeki kutuplaşmayı açığa çıkardığına dair yorumlar da dikkat çekiyor.
Peki Arap dünyası iki adaydan hangisini tercih ediyor? Her ne kadar birçok yazar ve yorumcu tarafından, bu seçim sonucunun ABD’nin Ortadoğu’ya yönelik siyasetinde ciddi bir değişiklik getirmeyeceği dile getirilse de, özellikle Suudi Arabistan öncülüğündeki Körfez ülkeleri tarafından Trump’a daha sıcak bakıldığı aşikâr.
Ancak özellikle ABD elçiliğinin Kudüs’e taşınması ve Kudüs’ün İsrail’in başkenti olarak tanınması, Yüzyılın Planı ve İsrail ile normalleşme adımlarının itici gücü olması sebebiyle Arap dünyasında Trump’a yönelik nefret çok fazla. Bu kesimlere göre Trump Arap dünyasına hiçbir ABD başkanının vermediği kadar zarar verdi.
'Büyük bir savaşa tanıklık edeceğiz'
“Medya gelen sonuçları dakikası dakikasına takip ediyor. Trump şurada zafer kazandı, Biden falan seçim bölgesinden oy kopardı. Uzmanlar da gelen seçim sonuçlarını ve beyanları öyle bir şekilde yorumluyor ki, seçimlerin farklı bir gezegende olduğu hissi uyandırıyor.
Biden çıkıyor ve seçimi kazanamaya doğru gittiklerini açıklıyor. Ve bütün oyların sayılmaya devam edilmesi gerektiğini belirtiyor. Arkasından ise Trump hemen Twitter'dan Demokratların seçimi çalmaya çalıştıkları şeklinde bir mesaj paylaşıyor ve Twitter bu paylaşımı doğruluğuna dair kanıt olmadığından engelliyor. Daha sonra başkan bir basın toplantısını düzenliyor ve kazandıklarını söylüyor. Son noktayı bu şekilde koyuyor. Ancak bu açıklamaya rağmen mahkemeye gideceklerini ve demokratları seçimde hile yapmakla suçlayacaklarını da belirtiyor.
Bütün doğrular ortaya çıkana ve ABD’nin gelecekteki başkanının kim olacağını öğrenene kadar büyük bir savaşa tanıklık edeceğiz. Bu savaşın askerleri de, vilayetlerde karşı tarafın aldığı her oya itiraz edecek olan yüzlerce avukat, generalleri de partili siyasetçiler, komutanları ise Trump ve Biden. Top atışları durana kadar da, ne dış ve iç politikadan, ne koronadan ve Çin’den bahsetmeye fırsat olacak. Sadece Tom ve Jerry’nin savaşı. Tabii Trump ve Biden’ı kastediyorum. (Abdullah Abdülselam/Mısır El Ahram gazetesi)
'Trumpizm ABD içindeki kutuplaştırmayı derinleştirecek'
“Biden’ın kampanyasının gösterdiği atağa ve birçok önemli vilayetin oylarının kendi hanesine kaydedilmesine rağmen ancak küçük bir farkla kazanabilecek. Zira çekişme şiddetli bir şekilde ortada duruyor. Eğer Biden’ın kazanması halinde, bu büyük bir hayal kırıklığıyla gerçekleşecek. Çünkü Trump gitse dahi, arkasında Trumpizmin mirasını bırakacak. Bu mirasın etkileri büyük bir kesimin üzerinde uzun süre etkili kalmaya devam edecek.
Söz konusu bu Trumpizmin en önemli özelliklerinden bir tanesi, Amerikan toplumu içerisinde çekişme ve gerilimi teşvik edici olmasıdır. Bu da Trump’a desteğini açıklayan Beyaz ırkçı gruplar ve diğer toplumsal gruplar arasındaki şiddetli kutuplaştırmanın daha da derinleşmesiyle beslenecek.” (Kuds El Arabi gazetesi/başyazı)
'Trump krizin fitilini ateşledi'
“Amerika Birleşik Devletleri, seçimlerin kazananının açıklanmasıyla beraber -ki bunun da Joe Biden olması bekleniyor- bir krize doğru yol alıyor. Bunun fitilini de, Donald Trump Beyaz Saray’da kazandığını açıklamasıyla ateşledi.
Ülkenin genel olarak koşulları göz önünde bulundurulduğunda ABD başkanı seçimi tam bir kriz. Joe Biden ve Donald Trump’ın birbirine yakın oy oranları ülkedeki kutuplaşmanın ne denli büyük olduğunu gösterdi. Görev süresi biten cumhurbaşkanının tabanı, yanlış kamuoyu araştırmalarının vadettiğinin aksine kendi adayının arkasında durmaya devam etti. Olan bitenler ABD’de büyüklüğü ve etkileri önümüzdeki günlerde tam olarak netleşecek bir krizin geldiğine işaret etmektedir. Bunun ilk fitili de Beyaz Saray’dan ateşlendi. Trump, daha oy sayımı bitmeden bir açıklama yaptı ve seçimleri kazandığını söyledi.” (Lübnan El Akhbar gazetesi)
'Daha önce benzeri olmayan bir durum'
“Şimdilerde ABD’nin kendi içinde bölünmesi ve bütün dünyanın da etrafında bölünmesi şeklinde ortaya çıkan durum daha önce hiç olmadı. Sanki bütün Amerikan vatandaşları oy kullanmaya gitmiş ve bütün dünya oturmuş seçim sonuçları bekliyormuş gibi. Trump, kimseyi onu destekleyen veya ona karşı olan şeklinde tutum takınmayan kimseyi bırakmadı. Tarafsızlık yasakmışçasına.
Bütün olan bitenler, Amerikalılar içerisinde Trump’ı destekleyenlerin sayısını arttırdı. Ve bütün dünyanın onun atacağı adımlara daha fazla dikkat kesilmesine neden oldu. Salı ve çarşamba gece boyunca bütün kıtaların yetkilileri bütün TV kanallarını açık tuttu. Bu sadece seçim sonuçlarını öğrenmek için değil. Trump’ın sonucunu öğrenmek için: Trump kazandı mı yoksa kaybetti mi?” (Semir Ataallah/Suudi Şark’ül Evsat gazetesi)
'ABD’de sonuç ne olursa olsun en büyük kaybeden arap dünyası olacak'
“Biz Araplar ve Ortadoğu bölgesi açısından, ABD’deki bu krizin sonucu ne olursa olsun en çok zarar görecek olan kesim olacağız. Gerek Arap dünyasından birçoğunun kendilerini koruyacağı düşüncesiyle saf tuttukları ve bütün dayatmalarına boyun eğdikleri Trump, gerekse de şifalı bir merhem dağıtacağı ve Trump’ın aksine bir politika izleyeceği zannedilen Biden kazansın, İsrail’deki Amerikan büyükelçiliği Kudüs’te kalmaya devam edecek. Ayrıca Yüzyılın Planı yine gündeme getirilecek, İsrail ile normalleşme kök salmaya devam edecek, maddi olarak sömürü politikası da sürecek ve belki de daha şiddetli bir biçimde. Sonuçta Biden, Irak, Suriye’nin bölünmesini ve bağımsız bir Kürt devleti kurulmasını savunuyor.
ABD’de olması beklenen bu yıkıcı kaosun tek olumlu tarafı, Arap dünyasında milyonlarca Suriye, Irak, Yemen, Libya vatandaşını ve Afganistan ile İran’da Müslümanları katleden bu büyük gücün bizim yakamızdan düşmesi ve belli bir süre kendi iç sorunlarıyla uğraşması olacak ki, bu sürenin uzamasını temenni ediyoruz.” (Abdulbari Atwan/Rai Al Youm gazetesi)
'Bıden arapların müttefiki olmayacak'
“Genel olarak dış politika ve özelde Ortadoğu coğrafyası, Amerikan seçimlerindeki her iki tarafın da önceliği değil. İki aday arasındaki ilk ve üçüncü televizyon münazaraları (ikincisi Trump’ın koronaya yakalanması sebebiyle iptal edildi) belli başlı konular üzerine odaklandı. Bu konular arasında Ortadoğu ve ABD’nin bölgedeki askeri varlığı bu başlıca konulardan değildi. Korona salgını, sağlık sistemi, etnik gerilim, göç ve seçimlerin güvenliği vardı.
ABD’ye ve Trump’a karşı nefretle yaklaşan Araplar, Biden’ın onların müttefiki olacağı, Putin’in Arap dünyasının, Erdoğan’ın da İslam dünyasının savunuculuğunu yaptığı yanılsamasına kapılmamalı. En nihayetinde Ortadoğu bölgesi, Arap dünyasının zayıflığı dolayısıyla bölgesel ve uluslararası çekişmelerin kurbanıdır.” (Sehir Ebu Aksat Davud / Londra merkezli El Arab gazetesi)
Gazete Duvar / 08.11.20