Amerika Birleşik Devletleri’ndeki başkanlık seçimleri tartışmaları Arap dünyasının birinci gündem maddesi olmaya devam ediyor. Resmi olmayan sonuçlara göre başkan seçilen Joe Biden’ın Ortadoğu’ya yönelik nasıl bir politika izleyeceği merak konusu.
Birçok yazar ve yorumcu Trump’ın gidişiyle ABD’nin Ortadoğu politikasında ciddi bir değişimin olmayacağını savunurken, bazı gazetelerde Biden’ın Ortadoğu konusunda başta Türkiye’ye yönelik politikasının farklı olacağı yorumları yer aldı.
Londra merkezli ve Birleşik Arap Emirlikleri gazetesi El Arab, Biden’ın Amerikan başkanlık seçimlerini kazanmasıyla ilgili olarak, “Erdoğan Washington’daki en önemli müttefikini kaybetti” yorumunu yaptı. Rai Al Youm gazetesi başyazarı ünlü gazeteci Abdulbari Atvan ise, Türkiye’den Biden’e tebrik mesajının geç gittiğine işaret etti.
El Arabi el Cedid gazetesi yazarı Beşir El Bekir ise Amerikan seçimlerinin Arap dünyasını ikiye böldüğü yorumunu yaparken kimi yazarlar da, Arap dünyasındaki sevincin Biden’ın kazanmasından değil Trump’ın gidişinden kaynaklandığını belirtti.
Arap milliyetçisi çizgisinde yayın yapan Ürdün El Majd gazetesi yazarı Mustafa Yusuf Elledavi, Trump’ın gidişinin özellikle de bölgede bir domino etkisi yaratacağını savunduğu yazısında, Trump’tan sonra gidecek ilk kişinin İsrail Başbakanı Bünyamin Netenyahu olacağını yazdı.
'Arap dünyası ABD seçimlerinde ikiye bölündü'
“Araplar son ABD seçimlerini en çok takip eden ve ilgilenen kesim oldu. Bu bağlamda ikiye ayrıldılar. Bir kısmı Donald Trump’ı desteklerken, diğeri rakibi Joe Biden’ı destekledi. Bilindiği üzere bu bir duygusal oyundan kaynaklanmıyor, aksine siyasi hesaplarla ilgili. Arap dünyasındaki haritaya bir göz attığımızda, büyük bir bölümü Amerikan seçimlerinde bir tutum aldı. Suudi Arabistan, Birleşik Arap Emirlikleri, Bahreyn, Mısır aleni bir şekilde Trump’ı destekledi. Ancak diğer bazı devletler Trump’ın bir dönem daha başkanlığı kazanmamasını ümit etti. Filistin, Suriye ve Lübnan örneklerinde olduğu gibi. Yine net bir tutum takınmayan veya açıklamayan ülkeler de oldu. Irak, Cezayir, Fas, Tunus, Kuveyt ve Ürdün gibi.
Trump’ı destekleyen ve ona muhalif olan kesimler arasındaki bu bölünme keyfi bir durumdan dolayı değil. Aksine belirli gerekçeler üzerine kurulmuş. Bu, sorunlu bir başkanın dört yılının özetiyle ilgili. Bu dört yılın hasadı bazı ülkeler için verimli oldu. Başta Suudi Arabistan, BAE ve Mısır için. Ancak bazı ülkeler içinse tam bir yıkımdı. Başta Filistin için.
Aynı şekilde Trump, Suudi Arabistan’da içeride yaşanan darbenin desteklenmesinde rol oynadı. Bu da içeride ve bölgede bazı değişiklikleri beraberinde getirdi. Yine Trump sessiz kalmasaydı, Mısır Devlet Başkanı Sisi, muhalefet üzerinde bu kadar baskıyı uygulamaya cesaret edemezdi. (Beşir el Bekir / El Arabi El Cedid gazetesi)
'Arap dünyası Trump’ın gidişine neden sevindi?'
“Kim Amerika Birleşik Devletleri’nin yeni başkanı Joe Biden’ın Filistin’i özgürleştireceğini veya Cemal Kaşıkçı’yı tekrar hayata döndüreceğini ya da Ortadoğu bölgesini değiştireceğini bekliyorsa kesinlikle çok iyimser ve hayal görüyordur. O da Beyaz Saray’da oturan diğer başkanlar gibi biri. Ancak diğer yandan Araplar, ABD seçim sonuçlarına sevinmekte haklılar. Sadece Trump’ın gidişine sevinmek, Biden’ın kazanmasına değil.
ABD’de olan, Biden’ın kazanması ve Trump’ın olumsuz dönemini sona erdirdi. Arap dünyasında Trump’ın gidişine dair sevinç hali de, bölgedeki tiranlık ve diktatörlüklerle ittifak kuran Trump’ın düşmesinden kaynaklanıyor. (Muhammed Ayeş/Kuds El Arabi gazetesi)
'Erdoğan Washington’daki en iyi müttefikini kaybetti'
“Türkiye Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Amerikan seçimlerinde demokrat aday Joe Biden’ın kazanmasıyla Washington’daki en iyi müttefikini kaybetmiş oldu. Türkiye böylece kendisine yoğun bir düşmanlık besleyen Amerikan Kongresi ve bazı kurumlar karşısında savunmasız kalacak. Uzmanlara göre Biden döneminde iki ülke ilişkileri bozulmalar yaşayabilir. Bu da dolar karşısında gittikçe değer kaybeden Türk Lirası üzerinde daha fazla baskı yaratabilir.
Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın Biden’ı geç tebrik etmesi, NATO’daki iki müttefik arasındaki ilişkilerin geleceğine dair endişeleri yansıtmaktadır. Zira uzmanlar da, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın Donald Trump’ın gidişiyle ilgili kaygılarını yerinde buluyor.
Türkiye Cumhurbaşkanı büyük bir ihtimal Joe Biden döneminde, “dostu” Trump döneminde olduğu gibi bir telefonla ABD başkanının kararlarına etki edemeyecek.” (Londra merkezli El Arab gazetesi)
'En büyük kaybeden Türkiye mi olacak?'
“Amerikan başkanlık seçimlerinde Demokrat aday Joe Biden’ın ülke genelinde seçmenlerin birinci tercihi olmasına rağmen tartışmalar hâlâ çözülmüş değil. İzlediği dış politikayla dünyada daha önce görülmemiş bozulmalara neden olan Donald Trump’ın şansı ise tamamen azalmış durumda. Bundan sonra ortada, ABD’nin Ortadoğu’daki dış politikası nasıl ve Türkiye gibi müttefiklerin rolü ne olacak sorusu belirdi.
Öyle görünüyor ki, Biden’ın Amerikan başkanı olması durumunda bunun en büyük kaybedeni Türkiye’dir. Beyaz Saray’da Trump’ın aldığı kararlar ve ittifak ilişkilerinin izinden gidecek yetkililer olmasına rağmen, bazı hususlara da sınır koyulacaktır. Bilindiği üzere Türkiye ABD’nin Ortadoğu politikasında önemli bir halkadır. Ancak Ankara kendi hacmini aşan bir alan açtı. Ne var ki Trump dönemindeki ivme de kalmayacak.” (Suriye arabitoday.com haber sitesi)
'Trump’ın gidişi domino etkisi yaratacak'
“Ayakları yıkılmış ve direkleri çökmüş çadırın altında saklananlar da dağılacak. Açıkça söylemek gerekirse ilk düşen İsrail hükümetinin Başbakanı Bünyamin Netenyahu olacak. Öyle ki Netenyahu, bu durumu kabul etmemekte ve beklenmesi gerektiğinde ısrar ediyor. Sürekli dua edip müttefikini kurtaracak bir mucize ve hayatı normal seyrine çevirecek bir sürpriz bekliyor. Zira sürekli ondan yana tutum takındı ve ona dayandı. Onunla büyük umutlar inşa etti ve önemli projelerini ona dayandırdı. Ancak Trump gitti ve onu fırtınayla karşı karşıya bıraktı.
Netenyahu bu konuda yalnız kalmayacak ve bu kaderi tek başına yaşamayacak. Beraberinde onunla müttefik arkadaşlarını da alacak. Trump’ın onun yanına sopayla getirttiği ve onları garantiye almadan bırakıp gittiği kesimleri de. Bunlar, Trump’ın düşüşüyle zulmettikleri halkın karşısında yetim ve öksüz kaldılar.” (Mustafa Yusuf El Ledavi/Ürdün El Majd gazetesi)
'ABD’nin Suriye siyaseti değişmeyecek'
“Amerika Birleşik Devletleri’nin Suriyeli bazı şahsiyetler ve oluşumlara yönelik ambargosunun bir sonraki adımı haftalar öncesinden hazırdı. Washington’da bu dosyadan sorumlu olanlar, bu yeni adımları ilan etmeyi başkanlık seçimlerinden sonraya ertelediler. Bunu yaparken onlar açısından hedef, ABD’nin Suriye siyasetinin yönetim değişikliğine bağlı olmadığını ve ülkedeki iki parti arasında (Demokratlar ve Cumhuriyetçiler) bu konuda bir görüş birliği olduğunu göstermek. Peki, bu gerçekten doğru mu?
ABD’nin Suriye’deki hedefleri ne? Washington’a göre üç hedefi gerçekleştirmek için sahip olduğu araçları kullanmak istiyor. Bu üç hedef; IŞİD’in yenilmesi, Suriye’deki İran güçlerinin oradan çıkarılması, 2254 sayılı BM kararı uyarınca bir siyasi çözüme ulaşmak.
Biden yönetimi bu üç hedef konusunda farklı tutum takınmayacak. Ancak genel tahminler önceliklerin değişeceği üzerine.” (Suudi Şark’ül Evsat gazetesi)
Gazete Duvar / 15.10.20