Washington sızıntıların yarattığı hasarla başa çıkmaya çalışıyor: 'ABD güvenilmezliğini tekrar kanıtladı'

Foreign Policy, Pentagon sızıntılarını hafife almaya çalışan Washington’ın ifşaların yarattığı güven kaybıyla başa çıkmaya çalıştığını belirtiyor.

  • Çeviri
  • |
  • Basın derleme
  • |
  • 12 Nisan 2023
  • 15:10

Çevirenin notu: Mart ayı içerisinde Discord ve 4chan gibi platformlarda ortaya çıkan ve sonrasında tüm sosyal medya mecralarında yayılan Pentagon sızıntılarının etkisi ABD’de tartışılmaya devam ediyor. Washington yönetimi, sızıntıların yarattığı hasarı kontrol altında tutmaya çalışırken; hiç kuşkusuz ABD’nin karşı karşıya kaldığı en büyük zorluklardan biri “yakın müttefik” olarak adlandırılan ülkeleri izlediğinin ortaya çıkması oldu. Sızıntıların boyutları halen tam olarak tahmin edilemiyor; sona erip ermeyecekleri veya başka kaynaklardan gizli belgelerin ortaya saçılıp saçılmayacağı da bilinemiyor. 

Foreign Policy’de Jack Detsch ve Robbie Gramer kaleme aldığı analizde, ABD’de son yıllarda artan gizli belge sızıntılarının ülkenin istihbarat bilgilerini saklı tutma konusundaki beceriksizliğini tekrar gözler önüne serdiği belirtiliyor. ABD ve Ukrayna’nın resmi açıklamalarında en çok dikkat çeken detaysa sızıntıları itibarsızlaştırma çabası oldu. Uzmanlar, sızıntıların Rusya-Ukrayna savaşına ve Ukrayna’nın beklenen karşı saldırısına büyük bir etkisinin olması beklemediklerini ifade ediyor. 

Öte yandan Foreign Policy dergisine konuşan uzmanlar ve yetkililer, sızıntılara “iyi tarafından bakmaya” özen gösteriyor: Sızıntıların Rusya’yı da zayıflattığını ileri sürüyorlar. ABD’nin en çok korunan binasından (Pentagon) çıkan belgelerin, ABD’ye olduğu kadar Rusya’ya zarar vereceğini iddia etmelerinin sebebiyse en az bir belgenin (Rus ve Ukrayna kayıplarının yaklaşık olarak tahmin edildiği rapor) üzerinde oynamalar yapıldığı kanısı oldu. Özellikle Rus Telegram kanallarında bolca paylaşılan görüntüyle, aslı olduğu belirtilen belge karşılaştırıldığında Rusya ve Ukrayna'nın kayıplarında oynamalar yapılmış olma olasılığı yüksek. Ancak diğer belgelerin gerçekliği, her ne kadar ilgili ülkelerden tersine açıklamaları olsa da tartışılmıyor

Kaçıran okuyucularımız, Pazartesi günü yayımladığımız Pentagon sızıntıları hakkındaki haberimize göz atabilir. ABD’nin üzerini kapatmaya çalıştığı, ancak gerçekliğini pek de reddedemediği sızıntıların detaylarını soL okuyucularına ulaştırmaya devam edeceğiz.

Çeviren: Bahadır Batur

Biden yönetimi ve Ukraynalı yetkililer, Rusya'nın Ukrayna'yı tam ölçekli işgalinin üzerinden bir yılı aşkın bir süre geçmiş, Washington ve Kiev ile diğer ABD müttefikleri arasındaki olası bir güven kırılması yaşanması korkusunun arttığı bir ortamda; geçen hafta sonunda, ayrıntılı şekilde Ukrayna'nın azalan mühimmatının ve askeri manevralarının detaylarını barındırdığı ifade edilen ve gizli olduğu iddia edilen büyük boyutta ABD askeri dökümanın sızdığını fark ettikten sonra hasar tespit moduna geçiş yaptı.

Ukrayna'daki savaşla ilgili olduğu ifade edilen gizli belgeler ile İsrail içerisindeki siyasi kriz sırasında ülkenin istihbarat servisleri arasındaki iç görüşmeleri de içeren sızıntılar, Washington'un ulusal güvenlik teşkilatı ve yurtdışındaki ABD müttefikleri arasında şok dalgalarına neden oldu. Uzmanlar ve yetkililer, sızıntıların ABD'nin gizli istihbaratı saklı tutma konusundaki güvenlik açıklarını ortaya koyduğunu belirtirken, aynı zamanda da devam eden savaşta hem Rusya'nın hem de Ukrayna'nın eksikliklerine işaret ettiğini söyledi.

Foreign Policy, sızan belgelerin doğruluğunu bağımsız olarak doğrulayamazken, üst düzey ABD yetkilileri sızıntıları ciddiye aldı ve geniş kapsamlı soruşturmalar başlatıldı. ABD Savunma Bakanlığı Pazar günü geç saatlerde yaptığı açıklamada, Mart ayında şifreli Discord sunucularında yayımlanmaya başlayan gizli belgeleri incelemeye ve değerlendirmeye devam ettiklerini, ifşaatların soruşturulmasına ABD Adalet Bakanlığı'nın öncülük ettiğini bildirdi. Sızıntılar arasında, askeri kurmaylar tarafından hazırlanmış gibi görünen, özellikle Ukrayna’nın envanterlerindeki Sovyet ve Rus yapımı hava savunma mühimmatlarındaki kritik eksikliklerin ve Ukrayna'nın doğusundaki Bahmut çevresinde aylarca süren ezici yıpratma savaşından sonra Ukrayna'nın en güçlü birimlerinden bazılarının tükendiğinin ayrıntılarını barındıran belgeler bulunuyor. 

Pentagon'un Basın Sözcüsü Yardımcısı Sabrina Singh, “Savunma Bakanlığı, sosyal medya sitelerinde dolaşan, hassas ve yüksek derecede gizli materyaller içerdiği anlaşılan fotoğraflanmış belgelerin geçerliliğini incelemeye ve değerlendirmeye devam ediyor. Bu fotoğraflanmış belgelerin ABD ulusal güvenliği ile müttefiklerimiz ve ortaklarımız üzerindeki etkisini değerlendirmeye odaklanan kurumlar arası bir çaba başlatıldı” açıklamasında bulundu.

Savunma Bakanı'nın halkla ilişkilerden sorumlu yardımcısı Chris Meagher, ABD'li yetkililerin hâlâ sızıntıların boyutunu ve kapsamını anlamaya çalıştığını söyledi. ABD Savunma Bakanı Lloyd Austin ifşa hakkında ilk olarak Perşembe günü bilgilendirilirken, Cuma günü üst düzey Pentagon yetkilileriyle konu hakkında toplantılar düzenlemeye başladı.

Uzmanlar, sızıntıları, Edward Snowden'ın yaklaşık on yıl önce Ulusal Güvenlik Teşkilatı'nın [NSA] gözetleme programlarını ifşa eden yüksek derecede gizli belgeleri yayımlamasından bu yana, potansiyel olarak ABD'nin ulusal güvenliğine en çok zarar veren ifşa olarak tanımladılar. Sızıntılar, ABD'nin Ukrayna kuvvetlerini eğitme çabasını; NATO standardı 155 mm topçu sistemleri ile Kiev'in 2022 yazında ve sonbaharında Rus hatlarına karşı muazzam bir etki yaratmasını sağlayan HIMARS olarak da bilinen hassas güdümlü Yüksek Hareketli Topçu Roket Sistemleri gibi ABD tarafından sağlanan sistemler için ateş oranları hakkında ayrıntılar barındırıyor gibi görünüyor.

Avrupalı eski yöneticiler, sızıntıların, aylarca süren yapay bir çıkmazdan sonra Ukrayna kuvvetlerinin çok beklediği bahar taarruzu da dahil olmak üzere, Ukrayna'nın askeri planlarını hemen etkilemeyeceğine inanıyor.

Aralık ayına kadar Letonya Savunma Bakanı görevini yürüten ve şu anda Riga merkezli bir düşünce kuruluşu olan Kuzey Avrupa Politika Merkezi'nin [Northern Europe Policy Centre] başkanı olan Artis Pabriks, “Ukrayna'nın bazı askeri perspektiflerini etkileyebilir, ancak çok fazla değil. Sonuçta, saldırı ve savunma savaşında belli bir mantık bulunuyor; tarafların ne olabileceğini az çok hesaplama imkânı olduğunu düşünüyorum” yorumunda bulundu.

Sızıntılardan kimin sorumlu olduğu hemen belirlenemese de Rus kayıplarını büyük ölçüde azaltan, Ukrayna kuvvetleri arasında çok sayıda zayiat gösteren Rusça Telegram kanallarında paylaşılan sızıntıların görüntülerinin oynanmış olabileceği ifade ediliyor. Belgelerin halka açık şekilde internette nasıl paylaşıldığı netlik kazanmasa da fotoğraflanan belgelerin büyük bir kısmının çıktısının alındığı ve katlanmış gibi göründüğü ortada.

ABD’nin eski Avrupa ve NATO'dan Sorumlu Savunma Bakan Yardımcısı Jim Townsend, “Savaş planlarını ele geçirmişler gibi durmuyor, anlıyor musunuz? Şubat ayındaki duruma dayalı istatistikleri barındırıyorlar. Bunlar hâlâ kullanılabilir durumda olabilir de olmayabilirler de. Bu sızıntı, yönetimi hem savunma sistemleri hem de füzeler için daha fazla hava savunma desteği göndermesi sağlamaya teşvik ederse, ne harika” görüşünü paylaştı.

Biden yönetimi, 2023'ün ilk iki ayını ABD'nin Kiev'e taahhüt ettiği Abrams tankları ve Patriot savunma sistemleri de dahil olmak üzere büyük kapsamlı teçhizatların Ukrayna'ya teslimatını hızlandırmaya çalışarak geçirdi. Ukrayna birliklerinden ilk tugay Patriot sistemiyle ilgili eğitimi geçen ayın sonlarında tamamlarken, kuşatılmış haldeki hava savunmasını rahatlatmaya yardımcı olacak füze bataryalarının yakında Ukrayna’ya teslim edilmesi bekleniyor.

Ancak ABD envanterinin erimesiyle birlikte, Patriot ve HIMARS sistemleri için daha fazla cephane de dahil olmak üzere, ABD'nin geçen hafta Ukrayna'ya 2,6 milyar dolarlık bir paket halinde açıkladığı askeri yardımın büyük bir kısmının, denizaşırı teslimattan önce ABD’li savunma yüklenicileri tarafından üretilmesi gerekecek.

Ukrayna hükümetiyse Pazartesi gününden itibaren sızıntıları küçümsemek ve itibarsızlaştırmak için harekete geçti. Ukrayna Devlet Başkanı Volodimir Zelenskiy'nin üst düzey danışmanlarından Mihail Podolyak, belgelerin "büyük oranda uydurma malumata dayandığını" ve Ukrayna'nın gerçek askeri planlarıyla hiçbir ilgisi olmadığını dile getirdi. ABD ordusu ise Almanya'nın Wiesbaden kentindeki bir ABD üssünde Ukraynalı yetkililerinin baharda yapılacak karşı saldırı için savaş taktiklerini planlamalarına yardım ediyor.

Ukraynalı milletvekili Oleksiy Gonçarenko yaptığımız telefon görüşmesinde, “Evet, yeni tugaylar hazırlanıyor, gizli değil. Sızıntılardan önce Rusların bunun hakkında muhtemelen bilmedikleri ne vardı? Hiçbir şey” dedi. Gonçarenko, sızıntıların Ukrayna parlamentosu Verhovna Rada'daki görüşmelerde çoğunlukla önemsenmediğini belirterek, “Ülke içinde kimse gerçekten bundan bahsetmiyor. Parlamento’da tartışılmadı bile” ifadelerini kullandı.

Yine de sızıntılar, ABD müttefiklerinin Washington'un sır saklama becerisine olan güveni zedeleyebilir. Ulusal güvenlik topluluğu, 2020'deki büyük SolarWinds siber saldırısının etkisiyle hâlâ sarsılmış durumda. Bu saldırıda, Rus hackerlar güçlü şekilde korunan federal kurumların bilgisayar sistemlerine sızmıştı. Ayrıca belgeler, ABD'nin Ukraynalı üst düzey yetkilileri dinleme çabalarına işaret etmekte olup, Washington ve Kiev arasındaki güveni zedeleyebilir.

Trump yönetimi altındaki eski Savunma Bakan Yardımcı ve bir dönem CIA’de paramiliter subayı olan görev yapan Mick Mulroy şunları söyledi: “[Bu sızıntılar] düşmanlarımıza ne bildiğimizi düşündüğümüzü ve bunu nasıl bildiğimizi gösterebilir. Bu, kaynaklarımızın yakalanmalarına ve öldürülmelerine neden olabilir. Müttefiklerimize onlar hakkında istihbarat topluyor olabileceğimizi gösteriyor. Bu da önemli diplomatik sorunlara yol açabilir.”

Yaşanan bu olay, 2015’te Çinli olduklarından şüphelenilen köstebekler tarafından 2015 yılında ABD Personel Yönetimi Ofisi'nin hacklenmesi, Snowden’ın NSA sızıntıları ve 2010'da yüz binlerce gizli ABD askeri ve diplomatik belgenin WikiLeaks tarafından yayınlanmasının ardından ABD hükümeti verilerinin en büyük ihlali olarak kabul edildi.

Eski bir ABD diplomatı ve Ulusal Güvenlik Konseyi yetkilisi olan Brett Bruen, son sızıntıların muhtemelen “ABD’nin müttefiklerinin Washington ile daha az bilgi paylaşımında bulunmaları” anlamına geleceğini belirterek, “Önemli hassas istihbaratın korunmasında güvenilmez olduğumuzu tekrar ve tekrar kanıtladık” yorumunda bulundu.

Sızdırılan belgeler ve Rus sosyal medya kanallarında paylaşılan üzerinde oynanmış sürümlerinin Washington ve müttefikleri için yıkıcı bir karşı istihbarat başarısızlığından başka mümkün görünen tek olumlu yanı, aynı zamanda savaştaki Rus kayıplarının boyutuna yeni bir ışık tutması oldu.

CIA’de eski bir kıdemli operasyon yetkilisi olan Douglas London, "Kremlin'in bu belgelerin ortaya çıkardığı bariz zayıflıkları belirleme ve etkisiz hale getirme fırsatından ötürü sevinç içinde olabileceğini düşünsek de Rusya'nın başarısızlıkları, zayıflıkları ve korkunç kayıplarını gösteren ifşalar, Putin'in hem kendi halkı hem de yabancı düşmanları için güç, kontrol ve askeri başarı anlatısını baltalıyor" ifadelerini kullandı.

London sözlerini şu şekilde bitirdi: “Kremlin, sızıntıları ABD müttefikleri arasında bölünmeler yaratmak amacıyla kullanmayı hedeflese dahi Rusya'nın kayıpları ve beceriksizliğinin gerçekliği belki de sızıntıların ABD’ye olduğu kadar Rus lider üzerinde de zarar verici etkisi olacak.”

soL / 12.04.23