Patronlardan “tam kapanma” fırsatçılığı:

E-devlet şifrelerini topluyorlar

Sermayedarlar hakkını arayan işçileri cezalandırmak için iktidar tarafından kendilerine sunulan her türlü uygulamayı keyfi biçimde kullanıyor. Bunu da türlü türlü usulsüzlük, oyun yalan, hile ile yapıyorlar. Çalışma Bakanlığı ve ilgili birimler de buna göz yumuyor.

  • Mücadele postası
  • |
  • Sınıf
  • |
  • 09 Mayıs 2021
  • 22:09
ikon

Sinbo ve SML Etiket işçilerinin 1 Mayıs öncesi yapmak istediği etkinliğe sermayenin kolluk kuvvetleri azgınca saldırdılar. 40 kişi küfür ve hakaretlerle darp edilerek gözaltına alındı. Basın mensupları da saldırıdan paylarını aldılar. Basın kartlarını göstermelerine rağmen polis şiddeti ile gözaltına alındılar. Haramidere’nin haramzadelerine karşı direnişçilerin verdikleri onurlu mücadele dalga dalga yayılıyor. 

Ben bir tekstil işçisiyim. Beysan Sanayi sitesinde çalışıyorum, çalıştığım iş yeri SML' ye yakın olduğu için yemek paydosların da direniş çadırına uğruyorum. Çalıştığım firma 2 ay önce bizlerden e-devlet şifrelerimizi istedi. Ustanın elindeki listede arkadaşlarımın % 70’inin e-devlet şifrelerini verdiğini gördüm. Ben de “ne yapacaksınız” diye sordum. “Haneye ne kadar para giriyor ona bakacağız” dediler. Düşündüm hiç mantıklı gelmiyor. Bunun en önemli nedeni, sendikaya üye miyiz değil miyiz onu kontrol etmek. Arkadaşlarımızın e-devlet şifrelerini vermesinin nedeni ise işten atılma korkusudur. Pandemiyle beraber iktidar ve patronlar bu korkuyu daha da arttıran adımları ardı ardına hayata geçiriyorlar.

Çalıştığım firma 17 günlük tam kapanmayı fırsata çevirerek tekrardan e-devlet şifrelerini toplamaya başladı. Gerekçe olarak, “sokağa çıkma yasağında ceza yememek için bir belge çıkaracaklarını” söylüyorlar. 

Ben de e-devlet şifremi vermeyeceğimi beyan ettim, “Ya benim telefonumdan işlem yapalım ya da istediğiniz belgeleri söyleyin ben çıkarıp getireyim” dedim. E-devlet şifremi vermediğim için insan kaynakları ve üretim müdürü bana tehditvari konuşmalar yaptılar. Ben de “e-devlet şifresi kişiye özeldir, isteyerek suç işliyorsunuz” dedim. Bunun üzerine bana, “sen avukat mısın, 250 kişi verdi bir sen vermiyorsun, bu firmaya güvenmeyenlerle işimiz olmaz” dediler. Akabinde ücretsiz izne çıkarıldığımı ifade ettiler. Ücretsiz izne çıkarıldığım hafta noterden bana bildirimsiz işe devamsızlıkta bulunduğum gerekçesiyle 25. maddeye dayanarak iş akdimi fesih ettiklerine dair belge gönderdiler.

Bu durum gösteriyor ki, sermayedarlar hakkını arayan işçileri cezalandırmak için iktidar tarafından kendilerine sunulan her türlü uygulamayı keyfi biçimde kullanıyor. Bunu da türlü türlü usulsüzlük, oyun yalan, hile ile yapıyorlar. Çalışma Bakanlığı ve ilgili birimler de buna göz yumuyor.

Ben bu saldırılara boyun eğmeyeceğim. Haklarım için mücadelemi sürdüreceğim.

Esenyurt’tan bir tekstil işçisi