Koronavirüs salgını için en etkili korunma yöntemi olarak evde kalmak öneriliyor. Evde kalmak salgından korunmak için etkili bir yöntem. Ama çalıştığı fabrikada, atölyede üretimin, yani sömürünün devam ettiği bir işçi-emekçi nasıl evde oturabilir ki? Patronu ücretli izin vermeden çalışmaya zorladığında, işçinin tek başına çalışmıyorum demesi mümkün mü? Önemli olan can deyip işi bıraksa, evde kalsa, ne yiyip içecektir?
Evde tek başına kalan bir işçinin bile ancak çok kısa süre karnını doyuracak kadar parası olur. Koronavirüs salgınının ne zaman biteceği konusunda belirsiz tahminler dışında herhangi bir düşünce de belirtilemiyor. Bir işçi-emekçi çok değil, bir ay bile evinde kalsa, açlıktan ölme riski dahi ortaya çıkar.
Öte yandan eğlence mekanları kapatıldı. Buralarda çalışanlardan sadece belki çok küçük bir azınlık ücretli izne ayrıldı. Geri kalan emekçiler ise ya işten atıldı ya da ücretsiz izne çıkarıldılar.
Birçok fabrikada üretim, sömürü devam ediyor. Ama şimdiden üretilen ürün elde kalmaya başladı. Yani patronlar insan sağlığını önemsediği için değil, ürünü satamayacakları, paraya dönüştüremedikleri için üretime ara verecekler. Bu durumda patronun işçi kıyımı yapmaması veya ücretsiz değil de ücretli izin vermesi beklenemez.
Bunları sermaye devletinden beklemek de boş bir hayal olur. AKP iktidarının koronavirüse karşı açıkladığı paket, yalnızca sermayeyi kurtarma paketidir. Koronavirüs krizinde işçi ve emekçilerin korunması, kurtarılması işi ise Allaha ve dualara havale edildi.
Ülkenin koşulları ise ortada. Bugün açlıktan ölmese bile parasızlık nedeniyle yeterli beslenemeyen birinin bağışıklık sisteminin zayıflaması, dolayısıyla virüse karşı savunmasız hale gelmesi neredeyse kaçınılmazdır. Özcesi işten atmak veya ücretsiz izin vermek patronu ve sermaye devletini dolaysız olarak katil konumuna getiriyor.
İşçi ve emekçilerin en önemli silahı olan üretimden gelen güç, üretimin zorunlu olarak duracağı koşullarda işlevsizleşir. Bu yüzden hemen harekete geçmek gerekiyor. Örgütlü bir şekilde üretimden gelen güç de kullanılarak, “işten atmaların yasaklanması” ve “ücretli izin” taleplerinin yükseltilmesi gerekiyor.
Salgın işçi ve emekçiye yakıcı olarak hatırlatıyor: Örgütlenmek yaşamsaldır!
H. Ortakçı