İkitelli Organize Sanayi Bölgesi’nde petrokimya sektöründe çalışan bir işçiyim. Çalıştığım fabrika büyük gıda firmalarına kutu ve kapak üretiyor. Gıda üzerine üretim yaptığı için sık sık hijyen ve çalışma koşulları bakımından denetleniyor. Fabrikaya en son sosyal uygunluk denetlemesi için gelinmişti.
Denetlemeden bir gün önce insan kaynakları ve kalite kontrol sorumluları tarafından tüm işçilerle toplantı yapıldı. Toplantıda bizlere pazar mesailerine gelmediğimizi, asla pazar günleri çalışma olmadığı ve elden para verilmediğini söylememiz istendi. Denetlemeden geçebilmemiz ve üretim yaptığımız firma ile çalışmaya devam etmemiz için, anlaşmanın bir sonraki seneye uzatılması için denetlemeye gelenlere yalan söylememiz istendi. Hem “işlerin devamı için bir arada olmalıyız, ağız birliği yapmalıyız” dediler hem de aba altından sopa gösterip bizi tehdit ettiler.
Ben fabrikada çalışan bir işçi olarak yalan söylemeyeceğimi, gerçek ne ise onu söyleyeceğimi ifade ettim. Bunun üzerine insan kaynakları sorumlusu bana yarın işe gelmeyebileceğimi söyleyerek bir nevi izin verdi.
Burada düşündürücü olan, bütün işçi arkadaşlarımızın bu haksız ve hukuksuzluğa ses çıkarmayıp yalan söylemeyi kabul etmek zorunda kalmasıdır. Bizler günlük 8 saatimizi satan ve karşılığında ücret alan işçileriz. Fabrikanın kâr ortağı değiliz. Emek-gücümüzü satan ve bunun karşılığını tam olarak alamayan işçileriz. Haksız ve hukuksuz uygulamalarda sınır tanımayan asalak patronlar, kârlarına kâr katmak için bizim değerlerimizi de satmamızı istiyor. Ve açık açık “yalan söyleyeceksiniz” diyorlar. İşçiler olarak bizler de bu ekonomik krizde işimizi kaybetmek korkusuyla bu haksızlığa ve hukuksuzluğa ses çıkartamıyoruz.
Aslında üreten ve artı-değeri yaratan bizleriz. Bizler olmasak asalak patronlar bir hiçtir. Bizler bir arada olursak ve örgütlenirsek hem haklarımızı alır hem de hiçbir hukuksuzluğa prim vermeyiz. Bir arada olursak mesaiye kalmadan insanca yaşamaya yetecek ücretler alabiliriz. Örgütlenemediğimiz sürece de asalak patronlar ile uşakları bize her türlü hukuksuzluğu dayatır hatta açık açık yalan söylememizi isterler.
Onurumuzu rencide edecek uygulamalara maruz kalmamak için haksızlığa, hukuksuzluğa ve onursuz dayatmalara karşı bir arada olmalı, örgütlenmeli ve mücadele etmeliyiz.
İkitelli OSB’den bir petrokimya işçisi