Mart ayından beri salgının yarattığı tabloyu kendilerine fırsat bilen sermaye ve onun demir yumruğu AKP, işçi sınıfını hedef alan kapsamlı sosyal yıkım saldırılarına devam ediyor.
AKP iktidarı salgın bahanesi ile bu 1 Mayıs’ı da bir dizi yasağa konu etti. Ama biliyoruz ki bu yasaklar salgından işçi ve emekçileri korumaktan ziyade, 1 Mayıs’ın özüne uygun kutlanmasının önüne geçmek için uygulandı. Bu tablonun oluşmasında yine uğursuz rollerini oynayan sendikal bürokrasinin de önemli bir payı bulunduğunu söylemeden geçmeyelim. Önemli bir işçi havzası olan Trakya bölgesinde 1 Mayıs, böyle bir atmosferde geçti. Birçok sendikanın ve ilerici kurumun olduğu Çorlu’da Nisan ayının son günlerine kadar 1 Mayıs için bir birliktelik oluşturulmadı. Yapıldıysa da bu kapalı kapılar ardında, belli hesaplara dayalı gizli görüşmeler içerisinde gerçekleştirildi. Bunu çok bilmiyoruz. 1 Mayıs’a 2 gün kala Çorlu 1 Mayıs Platformu olarak video konferans yöntemiyle toplantı gerçekleştirildi. 1 Mayıs günü sokağa çıkma yasağı geldiği için bir gün öncesinde açıklama yapılması planlanıyordu. Ancak bunun için devletten izin alınamadı ve 1 Mayıs günü sendikaların ve kurumların video ile yapacakları paylaşımların ortak bir şekilde yansıtılması kararı çıkartıldı. Devletin dayatmaları ve sendikaların bu konudaki icazetçi tutumları Çorlu’da da kendini göstermiştir. Son yıllarda 1 Mayıs’ın mitingle kutlandığı Çorlu’da; salgın, devletin yasakçı tutumu ve sendika bürokratlarının dayatmalara ve yasaklara boyun eğmesi sonucu, 1 Mayıs’ta sokağa çıkılamamıştır. Ancak, Kırklareli’nde 1 Mayıs’ta kent meydanında bir eylem gerçekleştirildi. Sendikalar oluşturdukları Emek Platformu ile basın açıklaması yaptılar. Bir işçi kenti olan Lüleburgaz’da da sendikalar Emek Platformu olarak alana çıktı.
Bunun dışında, Trakya’da birçok örgütlü işyerinde işçilerin inisiyatifiyle 1 Mayıs eylemi gerçekleştirildi. Birleşik Metal İş Sendikası’nın örgütlü olduğu Kartek Metalürji, Epta, Lindsay Sulama, Marmara-Siegener Galvaniz fabrikalarında ve Teksif Sendikası’nın örgütlü olduğu Altınyıldız fabrikasında 1 Mayıs eylemleri yapıldı. Her yerde olduğu gibi Hak İş ağaları göstermelik basın açıklamalarını Çorlu’da ve Edirne’de gerçekleştirdi. Çorlu’da devletin yasakçı tutumu bu ağalara uygulanmadı. Açıklamalarında ücretsiz izin uygulamasını “işten çıkartmayı yasakladığı” yalanıyla olumlayan ağa takımı, salgın sürecinde işçilere ise “sabredin” demekle yetindi. Tekstil sektörünün yoğun olduğu bölgede birçok yerde örgütlü olan Öz İplik İş bürokratları Beks Çorap önünde göstermelik bir açıklama gerçekleştirdi. Ama aynı sendika, örgütlü olduğu ve günlerdir koronavirüsün kol gezdiği Bony Çorap’ta işçilerin sorunlarına kulak tıkadı. Dahası fabrikanın 1 Mayıs’ta da çalışmasına ses çıkarmayarak, kendi yerinin sermayenin yanı olduğunu bir kez daha gösterdi.
Bu 1 Mayıs, birçok yerde olduğu gibi Trakya’da da sınırlı eylemlere sahne oldu. Ancak 1 Mayıslar işçi sınıfının kavga günü dediğimiz yerde, kölelik koşulları devam ettikçe kavga da devam edecektir. Biz mücadeleyi hiçbir zaman bir güne sıkıştırmadık. Bunun için 1 Mayısları yürüttüğümüz mücadelede büyüteceğiz. Kavgamız ve mücadelemiz sürmeye devam edecek.
Trakya’dan Kızıl Bayrak okuru
