İşçi sınıfının mücadelesi güvenden geçer!

Sorun var evet ama çözümü de var. Bir olalım, birlik olalım, biz olalım. Sömürüye mahkum değiliz. Mücadelemizle, ekmek kavgamızla hakkımızı "biz" alalım!

  • Mücadele postası
  • |
  • Sınıf
  • |
  • 09 Nisan 2022
  • 18:15
ikon

Peki, kime güvenelim?

Tabi ki kendimize! Bir araya gelince birden çok oluruz karınca misali. Tarafımız ve amacımız olsun! Gücümüz ve onurumuz olsun. İnsan gibi yaşamaya hakkımız olsun. İşçi sınıfının birliği bunların hepsini başaracak bir güç barındırıyor. Ama bir sorun var. İşçiler güven(e)miyor. Neden?

Dünyaya egemen düzenin sömürü çarkı gereği herkes kendi cebine çalışır olmuş. İşçiler örgütleniyor, çok güzel, fakat örgütlenmekle sorun çözülmüyor. Yasalarda sendikalaşma var. Ama “sadece var”. Gerisi bizim gücümüze kalmış, sınıf dayanışmasına kalmış. İşçinin işi biter mi? Asla…

Patrona karşı bir sözün olsun diye örgütlenirsin, mücadele edersin, sendikalaşırsın. Sonra sendika hakkını savunursun diye onunla da mücadele edersin. Senin hakkını güya savunan sendika yöneticilerinin altlarındaki arabalar, ferah yaşamları biraz kafa karıştırıcı değil mi ya?

Dünyamızda herkese yetecek kadar zenginlik var. Fakat emperyalist kapitalist düzende bu zenginlik bir avuç sömürücüye peşkeş çekiliyor. Diğer yandan yüz milyonlarca açlıkla, yoksullukla boğuşuyor. Milyarlarca insanı sömürü düzenine mahkum etmek en hafif deyimle insanlık dışıdır.

Kimse bu düzenden memnun değil ama kimsenin sesini çıkartacak cesareti yok. Kaygımız var, korkumuz var, hayat şartlarımız ağır. Savaş var, zam var, mobbing var, hakaret var ama yaşama hakkımız yok. Öldürülen kadınlar, çocuk gelinler, aile içi şiddet… Ne yazık ki bunlar ve daha fazlası bizzat dünyaya hükmeden sistem tarafından üretiliyor. Saymakla bitiremeyeceğimiz kötülük cirit atıyor dünyamızda.

Kör, sağır, dilsiz mi olduk? Mevcut gidişata tepkisizlik de gösteriyor ki, geçim sıkıntısı çeken insanların yönetilmesi kolaydır. Asgari ücrete zam yaptık diyenlerin çarşı pazara ne kadar zam geldiğinden haberleri yok sanırım. Ekmek lütuf, peynir lüks, zeytin göz hakkı oldu benim bereketli memleketimde.

Sorun var evet ama çözümü de var. Bir olalım, birlik olalım, biz olalım. Sömürüye mahkum değiliz. Mücadelemizle, ekmek kavgamızla hakkımızı “biz” alalım!

“Ekmek herkese yetecekti aslında.
Tarlaya karga dadandı, ambara fare,
Fırına hırsız, memlekete harami…”
                                    Neyzen Tevfik

Çerkezköy’den eski AdkoTürk direnişçisi