Merhaba arkadaşlar, petrol kimya işçisi olarak son dönemde Türkiye’de farklı dinden, dilden, ırktan, ulustan işçi arkadaşlarımıza yapılan ırkçı saldırıları kınıyor ve en kısa sürede tüm işçilerin ortak mücadelesi ile bu saldırıların ortadan kaldırılmasını umut ediyorum.
Geçmişten günümüze kadar aralıksız devam eden ırkçılık propagandası günümüzde iyice tırmanmış durumda. Irkçı faşist saldırılar bu düzenin varlığını sürdürebilmesi için sürekli devreye sokuluyor. Bundan kaynaklıdır ki bu saldırılar ilk değil son da olmayacaktır.
Yaşanan ırkçı saldırılar medya aracılığı ile topluma ne kadar farklı gösterilmeye çalışılsa da bireysel olarak biz işçi ve emekçilerin mevcut saldırılara, düzenin yalanlarını bir kenara bırakıp daha kapsamlı bakmamız gerekir.
Biz işçiler yoğun çalışma temposu ve zor yaşam koşullarından kaynaklı gerekli araştırmaları ve okumaları yapamayıp maalesef sadece yandaş medyadan duyduklarımız ile yol yürümek, fikir geliştirmek zorunda kalıyoruz.
Bundan kaynaklıdır ki sürekli yandaş medyanın ağzı ile konuşmaktan başka bir şey yapamıyoruz. Sistemin bize dayatmış olduğu yoğun çalışma temposu ve açlık sınırında çalışıp sadece ve sadece ay sonunu nasıl getireceğimizin yarattığı kaygı, başka bir şeyi düşünmeye ve tartışmaya zaman bırakmıyor. Bunun için biz işçilerin öncelikli taleplerinden birisi, insanca yaşamaya yetecek ücretler ve sosyalleşmemizi sağlayacak daha kısa çalışma saatleri olmalıdır.
Ne zaman ki bu taleplerimiz çerçevesinde bir araya gelip başarıya ulaşırsak, işte o zaman bir şeyleri tartışmaya, okumaya, sorgulamaya, hesap sormaya imkanımız olacaktır. Çözüm işçilerin birliği temelinde hayat bulur.
Gebze'den bir petrokimya işçisi