Hangi yasa çözüm olur?

Biz adım atmazsak bir şey değişmez! O yasal mı, bu değil mi tartışmalarını bir kenara bırakmalıyız. Biz işçiler gerçekten örgütlü müyüz, gerçekten söz, yetki ve karar hakkına sahip miyiz diye sorgulamalı, bu soruların cevabını bulmalıyız.

  • Mücadele postası
  • |
  • Sınıf
  • |
  • 05 Nisan 2020
  • 19:43
ikon

Günlerdir çalışmadan kaçınma hakkı konuşuluyor. Ciddi bir tehlike anında yapılması gerekenlere işaret edilerek çalışmadan kaçınma hakkından bahsediliyor.

Peki virüs yayılmaya başlayınca birden mi ortaya çıktı bu yasa?

Bunca zamandır varsa neden kullanılmadı?

Veya bugün, işçilerin en çok ihtiyacı olduğu bir zamanda neden kullanılmıyor?

Ya da bu yasayı sendikal yönetimler değil de bir tek MİB mi biliyor?

Ya da şöyle soralım, bu yasa bizi kurtaracak mı?

Aslında sorular da cevabı da çok açık!

Öncelikle kağıt üzerinde kalan burjuva yasalar, kendi sınırlarında dahi uygulansaydı Soma, Ermenek, Torunlar Center katliamları yaşanmazdı ya da Tüpraş rafinerisinde çalışan taşeron işçileri ölmezdi. Bu katliamların hepsi işçilerin göz göre göre ölüme terk edilmesi sonucu yaşandı.

Yasa yine vardı ama işçiler bunu kullanmadı ya da kullanamadı. Peki neden? Örgütsüzdü diyeceksiniz...

Peki bugün virüs vakası bu kadar artmışken, fabrikalarda risk ikiye katlanmışken neden bu hak kullanılmıyor? Vakaların ortaya çıktığı ve halen çalışan birçok sendikalı-örgütlü yerler var.

Sorun; biz işçilerin, insanca bir yaşam ve daha sağlık bir çalışma ortamı yaratma mücadelemizi yasal sınırlara indirgememizdir. Sermayenin niyeti belli, işçinin ölüsü çıkana kadar üretim... Esas olan ise kâr. Tüm yasalar da bu çerçeveye indirgenmiş, hakkımız olan iyice esnetilmiş.

Sendikalı olmak da yasal ama ne kadar sendikalı işçi var memlekette?

Asgari ücret alt sınır, ama ne kadar işçi asgari ücretin altında ücretlere çalıştırılıyor bilen var mı?

Bugün işçi ve emekçilerin, insanca bir yaşam ve çalışma koşulları için kendi fiili-meşru yasalarını harekete geçirmesi gerekiyor.

Örnek mi lazım, işte Sarkuysan işçisi.

Virüs çıktığı halde fiili adım atmayanlara karşı pratik bir örnek gösterdi Sarkuysan işçileri. Tabandan gelişen tepki ve işçilerin üretimden gelen güçlerini kullanmasıyla sonuç alındı Sarkuysan’da.

Biz adım atmazsak bir şey değişmez! O yasal mı, bu değil mi tartışmalarını bir kenara bırakmalıyız. Biz işçiler gerçekten örgütlü müyüz, gerçekten söz, yetki ve karar hakkına sahip miyiz diye sorgulamalı, bu soruların cevabını bulmalıyız.

Gebze’den bir işçi