Fırsatçılar!

AKP şefi Erdoğan ekonomik kalkınma paketini açıkladığı esnada patronların yüzü gülerek Erdoğan’ı dinlediler. AKP iktidarı patronlara desteğini esirgemekten asla uzak durmayacaktır. Çünkü bu sistemde iktidardaysan sermayenin her dediğini yapacaksın. Biz işçi ve emekçiler açlıkla, yoksullukla boğuştuğumuz yetmiyormuş gibi, bir de korona virüsten kendimizi korumaya çalışıyoruz.

  • Mücadele postası
  • |
  • Sınıf
  • |
  • 30 Mart 2020
  • 20:11
ikon

Dünyada ve Türkiye’de koronavirüs vakaları ve ölüm oranları artmaktadır. Ülkemizde bir dizi “önlem” alınarak salgının önüne geçilmeye çalışılıyor. Ama alınan önlemler yeterli değil. Sadece lokantaları, cafeleri vb. yerleri geçici bir süreliğine kapatmak yeterli olmuyor. Yâda 65 yaş üstüne sokağa çıkma yasağı koymak yeterli önlemler değildir. 

AKP şefi Erdoğan ekonomik kalkınma paketini açıkladığı esnada patronların yüzü gülerek Erdoğan’ı dinlediler. AKP iktidarı patronlara desteğini esirgemekten asla uzak durmayacaktır. Çünkü bu sistemde iktidardaysan sermayenin her dediğini yapacaksın. Biz işçi ve emekçiler açlıkla, yoksullukla boğuştuğumuz yetmiyormuş gibi, bir de korona virüsten kendimizi korumaya çalışıyoruz.

Devlet ve patronlar çalıştığımız yerlerde önlemler almıyorlar. Biz işçileri ölüme terk ediyorlar. Sağlığımız bir yana, patronlar bu olağan üstü durumu fırsata çevirerek bizleri ücretsiz izine çıkartıyorlar. Devlet zaten açıkladığı paketle patronların elini güçlendirdi. Ve rahatından her türlü uygulamayı hayata geçiriyor. 

Devlet ve patronlar, biz işçileri insan yerine koymuyor!

Devlet ve patronlar, biz işçilerin sağlığını düşünmüyor!

Devlet ve patronlar, biz işçilerin üstünden daha fazla nasıl kar ederiz onu düşünüyorlar!

Bizleri ölüme terk edenlerden hesap sormadığımız sürece daha ağır koşullarla karşılaşmaya devam edeceğiz. Patronlar tatlı canlarını korumak için kendi sığınaklarına kaçtılar. Bizler ise evden işe, işten eve gitmeye devam ediyoruz. Bu insanlık dışı duruma karşı ses çıkartmalıyız. Fırsatçı patronların keyfi uygulamalarını kabul etmeyelim. Bizler birleşmeliyiz. Bu zorlu sürecin ve ekonomik krizin bedelini bizler ödemek zorunda değiliz. Çalıştığımız fabrikalarda biz işçiler tek vücut olup, “Kurtuluş yok tek başına ya hep beraber ya hiçbirimiz!” demeliyiz. 

Küçükçekmece’den bir tekstil İşçisi