Ülke ABD… Yine ırk ayrımı, yine polis terörü ve katledilen bir siyahi emekçi. ABD her daim siyahileri potansiyel suçlu olarak gördü. Siyahiler linç saldırılarının, katliamların, ayrımcılığın hedefi oldular. Son yaşanan katliamda bir siyahi emekçi yere yatırılıyor, boğazına basılıyor, ‘ölüyorum’ haykırışı duyulmuyor. Ağır yaralı olarak kaldırıldığı hastanede yaşamını yitiriyor.
Korona salgını dünyanın dört bir yanında kapitalizmin işçi ve emekçiler tarafından daha fazla sorgulanmasına yol açıyor. Sadece ABD’de değil, kapitalist ülkelerin tümünde işçi ve emekçilere yönelik baskılar artıyor. Çünkü ekonomik kriz büyüyor, emekçilerin de öfkesi artıyor. Baskı ve zorla kitlelerin hoşnutsuzluğunun önüne geçmek için kapitalist devletlerin tümü özel çaba içindeler.
Dün de bugün de ABD siyahileri, yerli halkı hep öteki olarak gördü. Yoksulların yaşamını daha da kötüleştiren ekonomik ve sosyal programları uyguladı. Aynı zamanda siyahileri ve göçmenleri ötekileştiren bir politika izledi.
ABD’de yere yatırılan siyahi emekçinin boğazına basan diz emperyalizmin dizi, Afganistan’da, Irak’ta, Suriye’de yapılan katliamların ardındaki el, emperyalizmin elidir. Dünyadaki korona salgını nedeniyle yaşamını yitiren on binlerce emekçinin, haksız savaşlarda can veren yüzbinlerin katili emperyalist-kapitalist sistemdir.
Dünyada yaşanan tüm melanetlerin, açlığın, yoksulluğun, sefaletin, sömürünün, katliamların, ırk ayrımcılığının nedeni emperyalist kapitalist devletlerdir. Açlığın, yoksulluğun, sefaletin, eşitsizliğin, sömürünün, katliamların, savaşların, ırkçılığın yok olması için insanlığa gerekli olan sosyalizmdir.
Kayseri’den bir öncü işçi
