Kokuşmuş rejimin suçları "kar"la örtülemez!

İBB'nin nasıl iş yaptığından bağımsız olarak belirtmek gerekiyor ki, bu karakışta milyonlarca emekçiyi yoksulluk ve sefalete sürükleyen dinci-faşist rejimin ağababaları, yaşanan bütün sorunların birinci dereceden sorumlusudur. Hal böyleyken yakıcı gerçekleri iğrenç linç kampanyalarıyla gölgelemeye çalışmak, halkla küstahça alay etmektir aynı zamanda.

  • Kızıl Bayrak yazıları
  • |
  • Güncel
  • |
  • 27 Ocak 2022
  • 08:00

Sermaye sınıfı adına ülkeyi yönetenler, doğaları gereği temsil ettikleri sınıfın çirkin bir karikatürü olmanın ötesine geçemezler. Bundan dolayı burjuva siyaset sahnesinde “hilkat garibesi” tipler eksik olmaz. AKP-MHP koalisyonu ise tepeden tırnağa ucube olan bir rejim kurmuştur. Yağma-talan, zulüm-zorbalık, yalan-riyakarlık, mafyacılık-çetecilik derken, tam bir hilkat garibesi rejim kurdular. Bu rejimi kuranların suç dosyaları o kadar kabarık ki, kendi bekaları dışında bir şey düşünemez hale geldiler.

Kullandıkları araçlar kaba saba yalanlar, kaba saba din istismarı ve pervasız zorbalıktan ibaret. Emekçilerin yaşamını zehir edecek boyutlara varan sorunlardan birinci dereceden sorumlu olanlar, bu sorunları bir nebze de olsa hafifletmek için çaba harcamak bir yana, daha da ağırlaştıran icraatlara devam ediyorlar. Saray için tetikçilik yapan medya, troller, Diyanet, meczup tarikat şeyhleri, saray görevlileri, AKP’li bakanlar ve tabii faşist partinin şefi, hedef seçtikleri kişilere karşı linç kampanyaları düzenlemekle meşguller. Saray rejimi artık bir tür “linç makinası” gibi çalışıyor. Belirledikleri hedefe dört koldan histerik bir şekilde saldıran bu güruhlar, ucube rejimlerinin ömrünü uzatmak için hiçbir ucubelikten kaçınmıyorlar.

“Linç makinası” tarafından hedef alınanlardan biri de İstanbul Büyükşehir Belediyesi (İBB) Başkanı Ekrem İmamoğlu oldu. İBB seçimlerinde iki defa hezimete uğrayan AKP şefi hem önemli bir rant kaynağını elden kaçırmış hem saray saltanatının çöküşünün kaçınılmaz olduğunu fark etmişti. Bundan dolayı İmamoğlu, Tayyip Erdoğan’ın “en çok nefret ettiği kişiler listesi”nin demirbaşlarından biri olarak kodlandı. İBB’nin işlerini baltalamak ve linç makinasını İmamoğlu’na saldırtmak rejimin temel işlerinden biri olageldi. Son olarak da yoğun kar yağışından dolayı yaşanan sorunları “fırsat” sayan AKP şefiyle müritleri, linç makinasının düğmesine basarak bir kez daha saldırıya geçti.

Kar yağışından dolayı ülkenin dört bir yanında sayısız rezalet yaşandı. Tüm bunların sorumlusu olan saray rejimi, bu sorunlara çözüm üretmekle uğraşacağına yalan ve sahtekarlıkla örülü bir kampanya başlatarak İmamoğlu’na karşı linç kıtalarını taarruza geçirdi.

Bu pervasız saldırıyla rakiplerini yıpratıp kendi suçlarını örtebileceklerini sanıyorlar. Çirkin üslupları riyakarlıkları küstahlıkları etrafa kin ve nefret saçmaları toplumun geniş bir kesiminin mide sağlığına büyük zararlar verse de, çirkeflerinin üstünü örtmeye yetmez. Riyakarlıklar o kadar belirgin ki, İstanbul’da tıkanan yolların çoğu saray rejiminin, yani Karayolları ya da yandaş şirketlerin sorumluluk alanında bulunuyor. Dolayısıyla, saldırı için bahane olarak kullandıkları görüntülerden kendileri sorumludur. Kaldı ki, ülkede İstanbul-Ankara karayolu dahil onlarca yolu uzun süre ulaşıma açamayan Karayolları saraya bağlı bulunuyor. Kepazelikleri bunlarla da sınırlı kalmıyor; on binlerce insanın eziyet çekmesine mağdur olmasına neden oldukları halde, kendi çapında iyi-kötü iş yapmaya çalışan İBB ve İmamoğlu’na saldırarak bir de siyasi rant devşirmeye çalışıyorlar.

İBB’nin nasıl iş yaptığından bağımsız olarak belirtmek gerekiyor ki, bu karakışta milyonlarca emekçiyi yoksulluk ve sefalete sürükleyen dinci-faşist rejimin ağababaları, yaşanan bütün sorunların birinci dereceden sorumlusudur. Hal böyleyken yakıcı gerçekleri iğrenç linç kampanyalarıyla gölgelemeye çalışmak, halkla küstahça alay etmektir aynı zamanda. İşledikleri ağır suçlara rağmen halen sarayda sefahat sürenlerin bu kadar pervasız bu kadar küstah olabilmeleri, ancak emekçilerin onlardan hesap sormak için henüz harekete geçmemiş olmalarıyla izah edilebilir. Emekçiler hesap sormak için ayağa kalkıp dur dediğindeyse bu mafyatik linç çetesi tuzla buz olacaktır.