"Suçlu yağan kar, esen yel değil!"

3. Havalimanı İşçileriyle Dayanışma Platformu gerçekleştirdiği basın toplantısında "3. Havalimanı kent suçudur, yaşam yıkımıdır" dedi.

  • Haber
  • |
  • Güncel
  • |
  • 29 Ocak 2022
  • 16:55

3. Havalimanı İşçileriyle Dayanışma Platformu, “3. Havalimanı kent suçudur, yaşam yıkımıdır" şiarıyla Beyoğlu'nda bulunan Çevre Mühendisleri Odası İstanbul Şubesi'nde basın toplantısı düzenledi.

“Keşke haklı çıkmasaydık!”

Platform adına basın açıklamasını okuyan Beyza Üstün, kar yağışının ardından İstanbul Havalimanı’nda çatıların, uçtuğunu ve yolcuların mahsur kaldığını hatırlatarak şunları ifade etti:

“Proje olarak sunulduğu günden bugüne meslek odalarının 3. Havalimanı’na yaptığı itirazda (örneğin İstanbul İKK’nın Aralık 2014’de yazdığı raporda meteorolojik değerlendirme bölümünde) ‘Proje alanı doğrudan deniz üzerinden gelen rüzgarlara açıktır. Uçuş için uçağın gelen rüzgarı önden alması gerekir, yandan ya da arkadan alması tehlikelidir. Ayrıca Türk Hava Kurumu Teknik Birimi’nin, Karadeniz tarafından gelen rüzgarlar nedeniyle projeye onay veremediği bilinmektedir. Bu nedenlerle raporda kullanılan meteoroloji istasyonlarının verileri proje alanındaki değerleri yansıtmamaktadır’ uyarısı yapılmıştı. 3. Havalimanı İnşaat İşçileri ile Dayanışma Platformu adına yapılan açıklamalarda uçuş güvenliği olmayacak olan bu havalimanının yapımının iptal edilmesini aksi halde yaşanacak felaketlerin önüne geçilemeyeceği her defasında basına açık olarak duyuruldu.”

Bu uyarılarının dikkate alınmadığını belirten Üstün, havalimanını dayatma ve zorbalıkla alelacele açıldığını ve yapılan uyarıların tek tek gerçekleştiğini vurguladı.

3. Havalimanı’nın doğal kış koşullarını bile kaldıramadığını belirten Üstün konuşmasına şu şekilde devam etti:

“3. Havalimanı'nda yaşananlar, şirketlerin nasıl kayırıldığını, iktidarın (5'li çete dahil) yandaş sermayeye neleri nasıl peşkeş çektiğini, yapılan tüm usulsüzlükleri, yaşamın ve yaşam alanlarının katliamını göstermekle kalmadı, aynı zamanda kapitalizmin yüzünü, sermayenin emek düşmanı niteliğini herkesin görebileceği boyutta gözler önüne serdi. Bu, tüm yetkileri kendinde toplayan ve bugüne dek İhale Yasası'nı 192 kez değiştiren, ÇED süreci dahil her türlü denetimi ve bilimsel kıstasları devre dışı bırakan iktidarın sınıfsal niteliğini gösteren uygulamalardan sadece biri.”

“Mega sermaye projelerini durduralım”

Projenin İstanbul’a yapılan büyük bir kötülük olduğunu vurgulayan Üstün şunları vurguladı:

“Yaşamın üzerinde oynanan bu dayatmanın, yaşamı, emeği, halkların iradesini yok sayan bu ve benzeri siyasi projelerin yıkım boyutları, nedenleri ve sonuçları ile gözle görülür halde ve artık saklanamıyor. Bizler bu katliam projelerini durdurmak için mücadeleyi sürdüreceğiz. Başta İnşaat İşçileri olmak üzere tüm emekçilere, ekoloji, emek, meslek örgütlerine ve halklara çağrımızdır.  Bu topraklarda özgürce, eşit ve sömürüsüz yaşam için, gelin bu katliam siyasetine karşı birlikteliği büyütelim, kapitalist sisteme son verelim. Yaşamı, yaşam alanlarını yok eden, emeği sömüren, iş cinayetlerini, güvencesiz çalışma koşullarını meşrulaştıran başta 3. Havalimanı olmak üzere, onun da parçası olduğu Kanal ve Yenişehir yapılanması mega sermaye projelerini durduralım.”

Yapılan konuşmaların ardından basın toplantısı sonlandırıldı.