Dünyada çocuk işçilik artıyor!

Çocuk emeği ekonomik kriz, emperyalist savaşlar, göçler ve afetler sonucu dünyanın her yerinde ezilip sömürülüyor. Çocuk işçilik, çeşitli politika ve yöntemlerle gizleniyor ya da kayıt altına alınmıyor. Dolayısıyla çocuk işçiliğe karşı mücadele güncel bir sorun olarak tüm önemini korumaktadır.

  • Kızıl Bayrak yazıları
  • |
  • Güncel
  • |
  • 12 Haziran 2023
  • 08:00

12 Haziran Dünya Çocuk İşçiliği ile Mücadele Günü… Birleşmiş Milletler bünyesindeki Uluslararası Çalışma Örgütü (ILO), bugünü çocuk işçilikle mücadele günü ilan etmiştir. Öncelikle belirtmek gerekir ki bizzat kapitalizmin yarattığı toplumsal sorunlara, yine bu kapitalist sistemin koruyucusu kurum ve kuruluşların mücadele günü ilan etmesi en hafif tabiriyle ikiyüzlülüktür.

ILO, birtakım çalışmalarla çocuk işçiliğe yönelik farkındalığı artırmaya, bu mücadelede uluslararası düzeyde bazı standartlar ve sözleşmeler oluşturmaya, bu standartlara uymayan üye ülkelere (Türkiye de buna dahil) yaptırım uygulamayı hedefliyor. Ancak çocuk işçiliğe karşı mücadele, sınıf mücadelesi ekseninde bir anlam ve önem kazanabilir. Bu nedenle ILO’nun farkındalık oluşturmak dışında ortaya koyabildiği bir mücadele programı bulunmuyor. Ancak ILO’nun raporlaştırdığı veriler, çocuk işçilikle mücadelenin yakıcılığını önemini göstermesi bakımından bir anlam taşıyor.

Dünyada çocuk işçilik…

Dünyada çocuk işçi sayısı her yıl artıyor. Gelişmiş kapitalist ülkelerde daha az görünür olsa da çocuk işçilik dünyanın her yerinde güncel ve sınıfsal bir sorundur. ILO’nun son verilerine göre, dünyada 63 milyonu kız, 97 milyonu erkek çocuğu olmak üzere toplam 160 milyon çocuk, -her 10 çocuktan biri- işçi olarak çalıştırılıyor. Üstelik 160 milyon çocuk işçinin 79 milyonu ağır ve tehlikeli işlerde çalıştırılıyor. Çocuk işçilik dünya üzerinde sırasıyla Afrika, Asya-Pasifik, Amerika kıtaları, Avrupa, Orta Asya ve Arap ülkelerinde yaygınlık gösteriyor. Çocuklar en çok tarım, hizmet ve sanayi sektörlerinde çalıştırılıyor. Bu veriler yalnızca yaklaşık bir fikir verebilir, çünkü uluslararası standartlarda çocukların çalıştırılması yasaklanmıştır. Gerçek sayılar bu verilerin çok çok üzerindedir.

Türkiye’de çocuk olmak…

Türkiye’de ise çocuklar çok yönlü saldırıların hedefindedir. Yalnızca son bir haftada yansıyan haberler Türkiye’de çocuk olmanın kısa bir özeti niteliğindedir:

* Hakkari’de beş yaşındaki çocuğa çarparak ölümüne neden olan uzman Çavuş Alper Kağan P. adli kontrol şartıyla serbest bırakıldı. Kaza tespit tutanağında beş yaşındaki çocuk “asli kusurlu” sayıldı.

* Mersin’de 16 yaşındaki çocuk Erdoğan’ın seçim afişine bıyık çizdiği için tutuklandı.

* Son bir haftada Eskişehir’de tüm okullara ve İzmir’de 842 okula “manevi danışman” adı altında imamlar görevlendirildi. İstanbul’da 238 okul çocuk istismarı ile gündeme gelen TÜGVA’ya tahsis edildi.

* Zonguldak’ta 11 yaşındaki çocuğa yıllarca cinsel istismarda bulunan babaya “iyi hal” indirimi uygulandı.

* Ankara’da oto tamir dükkanında çalıştırılan 13 yaşındaki çocuk işçi yük asansörü altında kalarak yaşamını yitirdi.

Çocuklar gerici-faşist iktidarın sistematik olarak hayata geçirdiği politikaların sonucu çok yönlü saldırıların hedefinde bulunuyorlar. Diğer tüm sorunlarla birlikte çocuk işçilik de gerici-faşist iktidar döneminde adeta yasallaştırılmış ve teşvik edilmiştir. Uygulanan eğitim politikaları çocukların işçileştirilmesinin başat faktörlerinden biridir. 4+4+4 eğitim modeliyle birlikte çocuklar 13 yaşına kadar okula devam etmek zorundalar. Buna ek olarak yoksulluğun derinleşmesi, çocukları 13 yaşından itibaren çalışmaya itiyor. Öte yandan “mesleki eğitim” adı altında meslek liselerinin kapıları sermayedarlara ardına kadar açıldı. Kapitalistler için ucuz işgücü cenneti olan meslek liseleri ve çıraklık okullarında “çıraklık”, “staj” vb. uygulamalarla çocuk işçilik gizleniyor. Mesleki eğitim alanında uygulanan Mesleki Eğitim Merkezi (MESEM) programı devlet eliyle çocukları işçileştirdi. Milli Eğitim Bakanlığı, MESEM’le 2023’e kadar ortaokulu bitirmiş bir milyon “çocuk işçi” yaratmayı hedeflemişti. MESEM’in sayfasındaki veriler bu hedefe ulaşıldığını doğruluyor.

Yine yoksulluğun derinleşmesinin sonucu olarak çocuklar yaz tatillerinde çalışmaya mecbur bırakılıyor. Çocuklar tarım alanları başta olmak üzere kafelerde, merdiven altı atölyelerde ve pazarlarda işçi olarak çalıştırılıyor. Bu politikalar sonucunda AKP iktidarında çocuklar kitlesel olarak okullardan koparılarak işçileştiler. Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı, “çocuk işçiliği ile mücadele” kapsamında 2022 yılında ulaşılan çocuk sayısının 28 bin 21 olduğu açıkladı.

İşçi Sağlığı ve İş Güvenliği Meclisi, 2018-2022 yılları arasında iş cinayetlerinde kaybedilen 14-17 yaş arası çocuk sayısının en az 330 olduğunu açıkladı.

Çocuk emeği ekonomik kriz, emperyalist savaşlar, göçler ve afetler sonucu dünyanın her yerinde ezilip sömürülüyor. Çocuk işçilik, çeşitli politika ve yöntemlerle gizleniyor ya da kayıt altına alınmıyor. Dolayısıyla çocuk işçiliğe karşı mücadele güncel bir sorun olarak tüm önemini korumaktadır.