Emperyalist-kapitalist sistem insanlık için yıkım ve yok oluştan başka bir şeyi ifade etmemektedir. Bu köhnemiş sistem milyonlarca insana kölece çalışma ve yaşamı dayatmaktadır. Emperyalist sistemin yol açtığı ekonomik, sosyal, siyasal ve kültürel krizler, kapitalist sistemin çıkışsızlığı ve bunun sonucu olarak emperyalist hegemonya mücadelesi insanlığı yıkıma uğratacak savaşlara yol açmaktadır. Kapitalist sistemin çıkışsızlığı ve dünya ölçeğinde emperyalist hegemonya mücadelesi için başlatılan savaşlar sonucu doğa ve yaşam alanları tahrip edilmekte, milyonlarca insan ya sakat kalmakta ya da hayatını yitirmektedir.
Dünya tarihinin en kanlı savaşlarından biri de 2. emperyalist paylaşım savaşıdır. Savaş boyunca 27 milyon Sovyet vatandaşı olmak üzere 60-65 milyon insan yaşamını yitirdi. Savaşın en büyük suçlularından olan Nazi faşizmine karşı büyük bedeller ödeyerek faşizmin yenilgisini sağlayan Sovyet Sosyalist Cumhuriyetler Birliği'nin savaştaki başarısını gölgelemek için ABD emperyalizmi hamlelerine hız verdi ve bunun sonucunda savaşın yeni bir aşaması olan kitle imha silahlarını kullandı. ABD, Japonya'ya hüküm etmek ve Sovyetlere gözdağı vermek için atom bombalarını Japonya halkının üzerine yağdırdı.
ABD, Japonya'yı kontrol altına almak için 6 Ağustos 1945'te saat: 08.15'te Hiroşima'ya, 9 Ağustos 1945'te saat: 11.02'de Nagazaki'ye atom bombası atarak insanlığı ve Japonya halkını yıkıma uğratacak saldırıyı hayata geçirdi. Atom bombasının atılma saatleri ve yerlerinin seçimi ABD'nin Japonya halkına yönelik imha saldırısı gerçekleştirdiğinin de kanıtıdır. ABD'nin atom bombasını kullanmasının ardından yıkıma uğramış Japonya hükümeti, 14 Ağustos 1945'te teslim oldu.
Hiroşima ve Nagazaki'ye atılan atom bombaları sonucunda 1945 yılının sonuna kadar 220 bin Japonya vatandaşı yaşamını yitirir. Bombanın etkisi yıllara yayılarak devam etti. Japonya’da yıllarca insanlar kansere yakalandı, bebekler mutasyonlu olarak dünyaya geldi. Japonya'ya hükmetmek için atılan bombanın etkisi uzun yıllar sürecek bir süreci de böylece başlattı.
***
Nükleer silahların insanlığı yıkıma sürükleyen ve kitleleri imha eden bir araç olduğu Hiroşima ve Nagazaki örneklerinde bütün çıplaklığıyla ortaya çıktı. Emperyalistler dünya egemenliğinde söz sahibi olmak ve rakiplerini tehdit etmek için nükleer silahlanma yarışını tırmandırmaya devam ediyor. Son açıklanan verilere göre, 2022'nin başı itibariyle toplamda dokuz ülkede, yaklaşık 12.700 adet savaş başlığı bulunduğu belirtiliyor.
1991 Körfez Savaşı’yla başlayan, Yugoslavya, Irak, Yemen, Suriye, Libya ve Ortadoğu'nun birçok bölgesini de içine alan bölgesel savaşlar devam ediyor. Son olarak Ukrayna krizi üzerinden patlak veren hegemonya mücadelesi emperyalist savaş ve saldırganlık politikalarının dünyanın ezilen halkları için tam bir yıkım ve felaket olduğu açıktır. Emperyalist savaşlar aynı zamanda dünya ölçeğinde başta nükleer silahlar olmak üzere büyük bir silahlanma yarışının da önünü açmaktadır.
Japonya’ya atom bombasının atılmasının ardından 77 yıl sonra dahi, dünya ölçeğindeki emperyalist hegemonya mücadelesi için nükleer silahları geliştirmek amacıyla milyarlarca dolarlık dev bütçeler ayrılmaktadır. Böylece insanlığın yok oluş doğru sürükleyen silahlanma süreci de hızlanmış bulunuyor.
Emperyalist savaşlar insanlığın yıkıma uğratılmasından başka bir amaca hizmet etmez. Tarihin gördüğü en kanlı savaşlar bunun somut kanıtıdır. İnsanlık açlıktan, yoksulluktan dolayı yaşamaz hale gelirken emperyalist savaşlara ayrılan dev bütçeler, bu yıkım daha da derinleşmektedir.
İnsanlığı ve dünyayı yok oluşa sürükleyen emperyalist savaş ve saldırganlık politikalarına geçit vermeyelim.
K. Sönmez