“Aterkillik bir yargıçtır
bizi dünyaya gelmiş olmakla suçlayan.
Cezamız
senin görmediğin şiddettir.
Kadın cinayetidir.
Katilimin dokunulmazlığıdır.
Kaybolmaktır.
Tecavüzdür.
Tabii ki suç bende değildi,
ne nerede olduğumda,
ne de nasıl giyinmiş olduğumda.
Beni bunlarla suçlayamazsın.
Tecavüzcü sensin!
Polisler!
Yargıçlar!
Devlet, başkandır!
Baskıcı devlet eril bir tecavüzcüdür!!!”
Şili’de Las Tesis Kolektifi’nin, Kadın Hakları ve Toplumsal Cinsiyet Eşitliği Bakanlığı önünde, kadına karşı cinsel saldırıları danslı ve marşlı protestosu sosyal medyada hızla yayılıyor. Şilili kadınların flashmob gösterisi Meksika ve Arjantin’den Kolombiya’ya, İspanya’dan Fransa’ya kadar dünyanın birçok ülkesine sıçradı.
Las Tesis Kolektifi bu gösteriyi kadına yönelik şiddete karşı 4 ay önce başlattıkları kampanya bünyesinde hazırlamıştı. Şili’de 2019 yılının ilk yarısında 31 kadın cinayete kurban gitti. 2018 yılında tecavüze uğrayan kadınların sayısı ise 3.509’a çıkmıştı. 2017’de 2.969 kadın tecavüze uğramıştı.
Bu arada Şili’de haftalardır militan bir halk isyanı sürüyor. Eylemlerin başlangıcından bugüne değin yaklaşık 9 bin gösterici gözaltına alındı. Gözaltına alınanlar her türlü işkenceye maruz kaldılar, 12 kadın tecavüze uğradı.
Güney Amerika’da kadına yönelik şiddetin dehşet verici boyutları
BM Latin Amerika ve Karayipler Ekonomik Komisyonu’nun (ECLAC) Kadına Yönelik Şiddete Karşı Uluslararası Mücadele Günü olan 25 Kasım’da açıkladığı istatistiklere göre, Latin Amerika’da 2018 yılında 3.287 kadın katledildi. Kadın cinayetlerinin, kadına karşı şiddet düşünüldüğünde buzdağının sadece görünen kısmını yansıttığı bir gerçek. Kadınlar eşleri ve eski eşleri tarafından katlediliyor, bunun öncesinde ise her türlü tehdit, fiziksel şiddet, cinsel taciz ve tecavüze maruz kalıyorlar.
2018 yılında Latin Amerika’da kadın cinayetlerinin en yüksek olduğu ülkelerin başında El Salvador (6,8) Trinidad Tobago (3,4) ve Bolivya (2,3) geliyor. El Salvador 2017 yılında da kadın cinayetlerinin en fazla yaşandığı ülkeydi (10,5). Bunu Honduras (5,1) ve Santa Lucia (4,4) izledi. Brezilya’da 2019 yılında 1.206 kadın cinayeti istatistiklere geçti. Brezilya’yı Meksika (898) ve Arjantin (255) takip etti. İstatistikler özünde tam gerçeği yansıtmıyorlar. Bu istatistiklerde Şili, Nikaragua, Dominik Cumhuriyeti gibi ülkeler yer almıyor.
Güney Amerika ülkelerinde 25 Kasım
25 Kasım Kadına Yönelik Şiddete Karşı Uluslararası Mücadele Günü’nde kadın kitleleri Latin Amerika’nın hemen tüm ülkelerinde gösteriler düzenlediler. Sokağa çıkan binlerce kadın, Mirabel kardeşlerin mücadelesini kuşanarak, kadın katliamlarını, kadınların kaybedilmesini, tecavüzü ve kadına karşı her türlü şiddeti sokaklarda protesto ettiler. 25 Kasım’da sokakları terk etmeyenlerin başında Şilili kadınları saymak gerekiyor.
Öte yandan Meksika’nın başkentinde 3.000 kadın, kadın cinayetlerine ve tecavüzlerine karşı hükümetin bir yasa çıkaramamasını protesto ettiler. Meksika’da 2018 yılında yaşanan kadın cinayetleri son 29 yılın en yüksek rakamına ulaştı. Katledilen kadın sayısı 3.752’ye ulaştı. Yani günde 10 kadın öldürülüyor. Göstericiler ellerinde kaybedilen ve öldürülen kadınların resimlerini taşıdılar. Ağustos ayında bir genç kızın polis tarafından tecavüze uğraması üzerine kadınlar gösteriler düzenlemişti. Heykellerin üzerine yazılama yapan kadınlar polisin üzerine pembe simler fırlatmış, bir polis istasyonunu ateşe vermişti. Bu yılki gösterilerde polis tüm devlet binalarının çevresini ablukaya almış, heykelleri de plastik folyo ile kapatmıştı. Katledilen kadınların anısına Güzel Sanatlar Binası ününde mum yatıkları esnada duvar yazılamaları yapmaları nedeniyle, kadın göstericilere polisler gaz bombaları ile saldırdı. Çok sayıda kadın yaralandı.
Guatamela’da kadınlar bakım evinde çıkan yangında kilitli kalan 41 genç kızın yanarak ölmesini anmak için bir araya geldiler sorumlularının derhal bulunmasını talep ettiler. Yangın olmadan önce bakım evinin müdürü hakkında kızlar cinsel taciz nedeniyle şikayette bulunmuştu. Bu yangında henüz suçlu bulunamadı.
Her 18 saatte bir kadının öldürüldüğü Arjantin’de, çok sayıda kentte kadınlar 25 Kasım’da her türlü ayrımcı politikaya karşı isyanlarını sokağa taşıdılar. Kadına karşı şiddet konusunda hükümetten kalıcı politikalar talep ederek, kürtajın yasallaşması ve Bolivya’da yerli halklar için dayanışma gösterileri düzenlediler.
Ekim ayında başkent Buenos Aires’te Uluslararası Kadın Konferansı’nın 24.sü gerçekleşmişti. Konferansta 200 bin kadın bir araya gelmiş, kültürel programların yanı sıra, 87 atölyede ekonomik krizin kadınlar üzerindeki etkisi konuşulmuş, iktidarda bulunan Macri hükümetinin IMF’nin milyarlarca dolarlık kredilerine rağmen kemer sıkma politikaları ve neoliberal saldıralar protesto edilmişti. Kadınlar, konferans süresince güvenli, yasal ve parasız kürtaj kampanyasını simgeleyen yeşil eşarplar takmışlardı. Konferansın son günü gerçekleşen yürüyüşe 500 binin üzerinde kadın işçi ve emekçi katılmıştı. Taleplerinden bazıları şunlardı: Eşit işe eşit ücret, güvenceli çalışma, bakım emeğinin paylaşılması, kadın meclislerinin kurulması, ücretsiz kürtaj hakkının kazanılması, kadın cinayetlerinin ağır cezalar alması.
Güney Amerika’da militan kadın hareketi
2016-2018 yılları bütün dünyayı saran kadın mücadelelerinin hızla yükseldiği yıllar oldu. Kadınlar kadın cinayetlerine, kürtaj yasaklarına, ucuz ve güvencesiz işçiliğe, kötü çalışma koşullarına, şiddete, ayrımcılığa karşı adeta ayağa kalktılar. Kadın eylemleri tarihin hiçbir noktasında bu kadar birbirinden haberdar ve etkilenerek gerçekleşmemişti. 2019’da bu süreç devam ediyor.
Güney Amerika’da bir dalga halinde yayılan bu direnişler Meksika’da kadın cinayetlerine ve ucuz işçiliğe; Şili, Dominik Cumhuriyeti ve Honduras’ta kürtaj yasaklarına; yine Şili’de üniversiteli genç kadınları tacizlere karşı sokaklara çıkardı.
Arjantin’de “Ni Uno Menos” sloganı etrafında yüzbinlerce kişinin yaptığı gösteriler sürerken, Paraguay, Peru, Brezilya, Şili, Ekvador, Bolivya, Uruguay, Guatemala, Kolombiya, Brezilya ve Meksika’da Arjantin’le eş zamanlı eylemler yapıldı.
Güney Amerika’yı saran kadınların direnişleri genişleyen taleplerle birlikte çığ gibi yayılıyor. Kadınlar kendine özgün sorunlarının yanı sıra ağır sömürü ve çalışma koşullarına, sosyal yıkım saldırılarına, yoksulluğa ve işsizliğe karşı giderek daha kitlesel ve daha yaygın eylemlilikler içine giriyor, kendine özgü eylem biçimleri geliştiriyor, bu eylemlerde militanlaşıyor, radikalleşiyorlar. Kadınların kendi özgün talepleri için mücadeleye atılmaları giderek onların sınıfsal mücadeleyle birleşmesinin imkanlarını da büyütüyor.