Af Örgütü'nün Afganistan raporu: Hapis, işkence ve infazlar!

Afganistan'da Taliban'ı yaratan, besleyen ve güçlendiren, "Afganistan'daki ciddi insani ve sosyo-ekonomik çöküşün" ve kadınların köleleştirilmesinin biricik sorumlular olan ABD ve batılı emperyalistler, Taliban'dan olmayacak şey isteme yüzsüzlüğü sergiliyorlar.

  • Kızıl Bayrak yazıları
  • |
  • Dünya
  • |
  • 19 Ağustos 2022
  • 19:05

Afganistan, 11 Eylül saldırısının ardında ABD’nin “uluslararası terörizme karşı mücadele” yalanıyla başlattığı savaşların ilk hedefi olmuştu. Perişanlık içindeki bu ülkeye, füze ve bombalar eşliğinde “özgürlük ve demokrasi” götürülecekti, Afganlı kadınlar Taliban cehenneminden kurtarılacaktı. Ne var ki 20 yıllık bir işgalin ve büyük bir insani ve maddi yıkımın sonucunda Orta Çağ artığı Taliban ülkeye yeniden hakim oldu. Emperyalistler, 20 yıl sonra tekrar iktidara gelen Taliban’dan “nüfusun tüm kesimlerini temsil eden” bir hükümet kurmasını, “kadın ve kız çocukların haklarına saygı duyulan bir Afganistan, terör cenneti olmayan bir Afganistan” talep ediyorlardı.

Afganistan’da Taliban’ı yaratan, besleyen ve güçlendiren, “Afganistan’daki ciddi insani ve sosyo-ekonomik çöküşün” ve kadınların köleleştirilmesinin biricik sorumlular olan ABD ve batılı emperyalistler, Taliban’dan olmayacak şey isteme yüzsüzlüğü sergiliyorlar. 20 yıl sonra tasını tarağını toplayarak kaçan emperyalistler, Afganistan’nın Taliban tarafından karanlığa gömülmesini, kadınların recm edilmesini, kız çocuklarının köleleştirilmesini, hak ve özgürlüklerin yok edilmesini de onaylayacaklardı. Nitekim olan da budur. Zira kendileri de bu değerlere düşmandır.

Bir yıl önce iktidarı ele geçirdiğinden beri, Taliban’nın Afganistan’da (sanki varmış gibi) insan haklarını nasıl çiğnediğini, azınlıklara nasıl zulmedildiğini, barışçıl protestoların nasıl da şiddetle bastırıldığını ve Taliban yönetimi altında kadınların nasıl büyük bir zulüm gördüğünü, Afgan nüfusu arasında nasıl korku salıp terör estirdiklerini, yargısız infazlar ve gözaltında kaybetmelerin nasıl yaygın olduğunu anlatıyorlar. Uluslararası Af Örgütü’nün yayınlanan yeni raporu da bunlara dikkat çekiyor. Taliban’ın 2021’de iktidara gelmesinden bu yana yaşanan en kötü insan hakları ihlallerini belgeliyor. İşkence, misilleme amaçlı öldürmeler ve Taliban karşıtlarının sınır dışı edilmesi gibi suçların yaygın olarak cezasız kaldığını ortaya koyuyor. “Bir yıl önce Taliban, insan haklarını korumak ve geliştirmek için halka açık bir taahhütte bulundu’’ diyenler ve bu yalana inananlar, şimdi vaatlerin aksine, son 20 yılın insan hakları kazanımlarını nefes kesici bir hızla geri alıyorlar diye sızlanıyorlar.

Uluslararası Af Örgütü Güney Asya Bölge Direktörü Yamini Mishra, Taliban’ın yönetmek için şiddetli baskı kullanma stratejisi göz önüne alındığında, “herhangi bir değişim umudu hızla buharlaştı” diyor. “Keyfi gözaltı, işkence, zorla kaybetme veya yargısız infazlar yeniden gündeme geldi” diyen rapor, "kadınlar ve kızların haklarından mahrum bırakıldıklarına" dikkat çekiyor. “Kötü bir gelecekle karşı karşıyalar, eğitim alamıyorlar veya kamusal hayata katılamıyorlar” diye açıklama yapan rapor, “Afganistan’daki insan hakları krizinin daha da kötüleşmesini önlemek için” uluslararası toplumu, Taliban’ı işlenen suçlardan sorumlu tutmak için etkili önlemler” almaya çağırıyor.

Uluslararası Af Örgütü uzmanı Theresa Bergmann ise, “Bir yıl önce, Taliban insan haklarını korumak ve geliştirmek için halka açık bir taahhütte bulundu” hatırlatmasında bulundu ve ancak bir yıl sonra insan hakları sicilini “felaket” olarak tanımladı. Keyfi gözaltılar, işkence, zorla kaybetmeler veya yargısız infazların günlük olaylar olduğunu belirtti. Bergmann, özellikle "kız ve kadın" haklarıyla ilgili olarak son 20 yılın önemli kazanımlarının da geri alınacağını söyledi. Eğitimden ve kamusal hayata katılımdan mahrum bırakıldığını belirten Bergmann, kadınlar “hayatın hemen her alanında sistematik ayrımcılık yaşıyorlar’’ diyor. Birleşmiş Milletler de temmuz ayında, insan hakları durumunun son 12 ay içinde önemli ölçüde kötüleştiğini bildirdi. 

“Aktivistler taciz ediliyor ve öldürülüyor”

Rapora göre, Af Örgütü tarafından yapılan araştırma, Taliban güvenlik güçlerinin barışçıl protesto yasağını uygulamak için aşırı güç kullandığını gösteriyor. İnsan hakları savunucuları ve aktivistleri tacize uğruyor, tehdit ediliyor, hapse atılıyor ve öldürülüyor. Geçen yıl 80’den fazla gazeteci, barışçıl protestoları haber yaptıkları için tutuklandı ve işkence gördü. Birleşmiş Milletler temmuz ayında 12 ay içinde 173 gazeteci ve 65 insan hakları aktivistine yönelik saldırılar olduğunu bildirdi. 

Af Örgütü, Taliban askerlerinin Taliban kararnamelerini ihlal ettiği söylenen veya önceki hükümetle işbirliği yapmakla suçlanan Afganları dövdüğü ve işkence yaptığına dair çok sayıda rapor olduğunu söyledi. İntikam cinayetleri ve Taliban rejimine karşı olanların infaz vakaları da biliniyor. Silahla yaralanmış veya yargısız infazlara işaret eden işkence izleri olan yüzlerce ceset bulundu. Düzinelerce insan, önceki hükümet altında çalıştıkları veya Taliban’a karşı direnişe katıldıklarından şüphelenildiği için ortadan kayboldu.

Emperyalizmin ürünü ve beslemesi olan ve onlar tarafından da meşru hükümet kabul edilen Orta Çağ artığı Taliban rejimi altında söz konusu vahşetlerden başkası da düşünülemez.