Metal işçisi kurtuluş sende nasırlı ellerin birleşmesinde…
İzmir’de tüm metal fabrikalarında ciddi bir kaynama var…
"artık yeter değişim şart" eğiliminde giderek büyüyen düzlem ufak bir kıvılcıma gebe...
Aylardır ekonomik krizin ağır koşulları giderek İşçileri daha da perişan bir girdapa doğru sürüklerken bu sürükleme içinde, belli hareketlilikler artık bir değişimin olması gerektiği basıncını ve zeminini de hazırlıyor.
İzmir’de neredeyse tüm metal fabrikalarında ciddi bir kaynama var… Ekonomik krizin artık tüm sosyal yaşamı mesaiye ve ağır çalışma koşullarına teslim ettiği bu çalışma düzeni artık onbinlerce metal işçisinde değişim isteği yönünde insanca bir yaşam isteğini giderek ete kemiğe büründüren bir noktada ilerliyor.
Her ne kadar İzmir'deki metal işçilerinde, metal fırtınaya güvenle Bursa'daki sınıf kardeşlerinden bir hareket beklentisi olsa da son 5 aylık dönemde İzmir'de temel bazı fabrikalarda bağımsız ve fiili promosyon eylemleri ciddi bir hazırlığında öngörüsünü vermekte.
İDÇ, Ege Çelik, Micha'da yaz ayı boyunca düşük ücret tepkileri, çalışma koşulları promosyon talebiyle belli yönleriyle bir kanal buldu iş üretim noktasına dokunmasa da sendikal bürokrasiden ve yönetimden bağımsız bir eylem hattı her haliyle önemli bir noktada durmaktadır. Çünkü metal işçilerinin en temel eksiği bu darboğazdan bağımsız eylemini gerçekleştirerek çıkamamasıdır. Bununla ilgili yeterli deneyime sahip olamamak ise ikinci bir handikap.
Bu yüzden bu tarzda kısa erimli eylemler MESS sözleşmesi öncesi olası bir hareketliliği besleyen bir nitelik görevi görmektedir.
İzmir’de birçok fabrikada giderek artan öfke yi ve eylül sözleşmesinde oluşacak bir kıvılcımı iyi okumak gerekiyor...
Biz öncü işçilere düşen başlıca görev, gücümüzün farkına varacak biçimde davranmaktır. MESS sözleşmesini günü kurtarmanın bir aracı olarak değil tüm metal işçilerinin sermayeye karşı birleşik gücünü ortaya çıkarmanın bir aracına dönüştürmek olmalı. Çünkü sermaye ve işçiler arasında asla birilerinin uydurduğu gibi iş barışı gibi sahte bir kavram yoktur, ancak mücadele belirler her ikisi arasındaki çıkar ilişkisini.
Şimdiden yapılması gereken, olası her koşulu güçlendirmek, metal işçisinin zaferinin yolunu açacak sınıf dayanışmasının olanaklarını yaratacak adımları atmaktır…
Çünkü HABAŞ işçisinin kaderi, İDÇ işçisinin mücadelesine bağlı, Ege Çelik işçisinin kaderi CMS işçisinin mücadelesine bağlı, bir fabrikanın kaderi tüm metal işçilerinin insanca yaşam mücadelesini büyütmesine bağlı…
Tüm fabrikaların sorunları aynı her fabrikada mücadele birbirine bağlanmak zorunda…
Ege İşçi Birliği