TOMİS: “Her alanda saldırılara karşı örgütlü mücadeleyi büyütelim!”

Tüm Otomotiv ve Metal İşçileri Sendikası’nın Aralık 2022 tarihli toplantısının ardından yapılan yazılı açıklamada, asgari ücret, seçim, EYT, metal işkolunda süren toplu iş sözleşmeleri, 25 Kasım eylemleri, örgütlenme faaliyetleri başta olmak üzere işçi sınıfının çeşitli gündemlerin ele alındığı ifade edildi.

  • Haber
  • |
  • Sınıf
  • |
  • 12 Aralık 2022
  • 20:55

Tüm Otomotiv ve Metal İşçileri Sendikası Merkezi Yönetim Kurulu’nun Aralık 2022 tarihli toplantısının ardından yayınladığı yazılı açıklama şöyle:

Tüm Otomotiv ve Metal İşçileri Sendikası Merkezi Yönetim Kurulu olarak, aylık toplantımızı gerçekleştirdik. Toplantıda, asgari ücret, seçim, EYT, metal işkolunda süren toplu iş sözleşmeleri, 25 Kasım eylemleri, sendikamızın örgütlenme faaliyetleri başta olmak üzere işçi sınıfının çeşitli gündemleri ele alındı.

- 2023 yılında geçerli olacak asgari ücret için süren görüşmelerden yansıyan açıklamalara göre, bu tiyatronun sonunda işçi sınıfı payına yine sefalet çıkacaktır. Asgari Ücret Tespit Komisyonu, işçi ve emekçi düşmanı rolünü sürdürüyor. Yoksulluk sınırının 25 bin lirayı aştığı bir ülkede, 8 bine yaklaşan açlık sınırı “kırmızı çizgi” olarak ilan ediliyor. İşsizlik tehditleri altında kapitalistlere kredi teşvikleri sözleri veriliyor. 20 yılda Türkiye'yi asgari ücretliler ülkesine çeviren iktidar, kepçeyle aldığını kaşıkla sunarak seçimi kazanmaya çalışıyor. Büyük laflarla masaya oturan sözde işçi temsilcisi sendika ağalarının içler acısı hali ise, işçi, emekçilerin geleceğinin kimlere emanet edilemeyeceğini bir kez daha gösterdi.

Sendikamızın tüm işçi, emekçilere çağrısı insanca bir yaşam için örgütlü mücadele çağrısıdır. İşçi, emekçiler sınıfının gücüne güvenmeli, birliğini güçlendirmelidir. Başta üretimden gelen gücü olmak üzere her türlü haklı ve onurlu mücadeleyi büyütelim. İnsanca bir yaşam için örgütlenelim.

- İşçi, emekçinin gündemi açlık, yoksulluk, zamlar iken, AKP-MHP iktidarı ise kendini kurtarma misyonu biçtiği seçim sürecini gündem yapmaya çalışıyor. İşçi, emekçilere sefaleti reva görenler, 20 yıllık iktidarı boyunca hayata geçirdiği haksızlıkları, hukuksuzlukları seçim vesilesiyle unutturmaya çalışıyor. Vaatler sunarak seçimi kazanabileceğini umuyor. Gerçekte ise, iktidarı boyunca sendikal faaliyetlere yönelik saldırılar hız kesmedi. Pandemi döneminde işçi sınıfına ölümlerden ölüm beğendirilmeye çalışıldı. Grevler yasaklandı, hakkını arayan işçilere defalarca kez saldırdılar. Başta söz, eylem, örgütlenme özgürlüğü olmak üzere demokratik hak ve özgürlüklerin kullanımı engellendi.

İşçi, emekçiler payına birçok kazanımın tırpanlandığı bir süreçten sonra önümüzdeki aylarda yapılacak seçimler ise yeni bir saldırı dalgasının perdesini açacak. Sermayenin çıkarlarını korumak adına kurulan adı farklı, misyonu aynı seçim ittifaklarının işçi, emekçilere tek bir kazanım sağlamayacağı ortadadır. İşçi, emekçilerin geleceği, kaderi sermaye partilerine ya da ittifaklarına teslim edilemez. Geleceğimizi kazanmak istiyorsak fabrikalardan/işyerlerinden başlayarak örgütlü gücümüzü büyütelim. Üreten işçi sınıfı yönetir de.

- Asgari ücretin belirlenmesinin ardından sendikalı işyerlerinde çalışan on binlerce işçinin ücreti asgari ücret seviyesine düşecektir. Özellikle 5 yıl ve altı kıdeme sahip işçilerin brüt saat ücretleri, yeni asgari ücretin brüt saat ücretine denk gelecektir. İşkolumuzda süren toplu iş sözleşmeleri için konuşulan %30-40 gibi zam oranları hiçbir şekilde metal işçisini kurtarmayacaktır. Metal işçisinin istediği insanca yaşamaya yetecek bir ücrettir. Sendikalı olmak ile sendikasız olmak arasındaki ayrım gün geçtikçe silikleşiyor. Mücadele yerine müzakerelerle toplu sözleşmeleri bağıtlamaya çalışan sendikal anlayışın faturasını ise işçiler ödüyor. Artık sendikalı olmanın örgütlülük anlamına gelmediğini toplu sözleşme süreçlerinden de görüyoruz. Sendikalı işçilere çağrımız, fabrikalardaki/işyerlerindeki örgütlülüklerini güçlendirmeleridir. Asgari ücret düzeyinde ücretler almak istemiyorsak, toplu sözleşme dönemlerini beklemeden harekete geçelim. Sendika ağalarının oyalama, aldatmacalarına kanmayalım.

- Uluslararası Kadına Yönelik Şiddetle Mücadele Günü kapsamında birçok ilde yapılan eylem, etkinliklere yönelik polis saldırıları yaşandı. MYK üyemiz Dilbent Türker de İstanbul Taksim'de yapılan eylemde polisin saldırısı sonucu bacağı iki yerinden kırıldı. İşçi, emekçi kadınların sesini taşımak için Taksim'deki eyleme giden sendika yöneticimiz Dilbent Türker'e yönelik saldırı kabul edilemez. Sermayenin işçi sınıfına yönelik saldırılarını bir bir hayata geçiren AKP-MHP iktidarının, alanları, meydanları işçi, emekçi, kadına, gençlere yasaklaması kabul edilemezdir. Dilbent Türker'e yönelik polis şiddetinin hesabını soracağız, kadınlara yönelik her türlü şiddetin olağanlaştırılmasına izin vermeyeceğiz.

- Sendikal faaliyetimizin olduğu sanayi bölgelerinde, fabrikalarda sendikamızın çalışmalarını güçlendirmek, yeni alanlarda da sendikamızın faaliyetlerini başlatmak için adım atmayı önüne hedef olarak koymuştur. Sendikal faaliyetimizin en önemli araçlarından olan yayınlarımızın güçlendirilmesi, yaygın bir TOMİS faaliyeti yürütmeyi önümüzdeki günlerde hayata geçirecektir. Sendikamızın işçi sınıfına çağrısı şudur: Her alanda işçi sınıfına yönelik saldırılara karşı örgütlü mücadeleyi büyütelim!

Tüm Otomotiv ve Metal İşçileri Sendikası (TOMİS)

12 Aralık 2022