Gemi söküm işçilerinin haklı ve meşru talepleri için girdiği mücadele kararlılıkla sürüyor. İşçilerin birliği ve insanca yaşam talepleri karşısında şaşkına dönen tersane patronları istiyorlar ki kurdukları sömürü cehennemi aynısı gibi yürüsün. Bunun için gerici propaganda yapıyorlar, işçileri bölmeye çalışıyor, mücadelenin gücünü zayıflatmak için uğraşıyorlar.
Polisler, işçi olanlar olmayanlar, dışarıdan gelenler gibi söylemlerle işçileri yalıtmaya, kendi içlerine kapanarak zayıflatmaya çalışıyor. İşçiler arasında ikilik yaratmak için uğraşıyor.
Tüm bunlar gemi söküm işçilerinin haklı ve en insani talepleri için giriştiği meşru mücadelesini bitirmeye yetmeyince devreye hukuksuz işlemler, davalar girmiş bulunuyor. On yıllardır gemi söküm işçisini hiçbir yasa ve kural tanımadan kölelik koşullarında çalıştıran tersane patronları; maaş ödemelerinden mesai sürelerine, iş cinayetlerinden işçi güvenliği önlemlerine, kuralsız ve güvencesiz çalışmadan gasp edilen işçi haklarına kadar sıradan, olması gereken kurallara dahi uymazken, işçilerin haklı ve meşru talepleri için iş durdurmasını mahkemeye şikâyette bulunuyorlar. Gerekçeleri ise iş durdurmadan kaynaklı yaşadıkları zarar.
Konu işçiler olunca aylarca, yıllarca uzayan süreç, Gemi Söküm patronları için alelacele hayata geçirilmiş gözüküyor. Bugün tersaneleri tespit için gezen mahkeme heyeti, hukuku hiçe sayarak ve normal usulün dışında davranarak tersane patronlarından yana tavır alıyor.
Sürece dair ÇHD'li avukatlar ise işçilere yaptıkları bilgilendirmede yaşanılan hukuksuzlukları tek tek ifade ettiler. Patronların başvurusu üzerine alelacele harekete geçen ve tespite gelen mahkemenin İzmir Barosu Başkanı ve ÇHD'li avukatları tespit alanlarından uzaklaştırdıklarını vurguladılar. Mahkemenin patronlardan yana ve böylesi durumlarda olması gereken hiçbir prosedürün uygulandığını belirttiler. Mahkemenin tespit için geldiği yerde tutanak tutması gerekirken, yanlarında bilgisayar dahi getirilmediği, tespit sırasında işçiler lehine kimsenin alanda olmadığı söylendi. Aynı zamanda alınan tespit kararında işçilere hiçbir şey sorulmadan, söz hakkı verilmeden alınamayacağı ifade edildi. Mahkeme heyetinin tutanak için adliyeye gitmesi üzerine, avukatların da buraya giderek itirazlarını ifade ederek tutanak altına aldırdıkları söylendi. Dosyanın bilirkişiye iletildiği bilirkişinin 10 gün içinde bir rapor hazırlayacağı aktarıldı.
ÇHD'li avukatlar, önemli olanın işçilerin birliği ve kararlı mücadelesi olduğunu söyleyerek, tespit için tersaneleri gezerken tek bir işçinin dahi olmaması gerçeği üzerine, gemi söküm işçilerinin birliğinin gücünün her yerde hissedildiğini belirtti. ÇHD olarak her zaman işçilerin yanında olacaklarını vurguladılar.
Son olarak patronların ne kadar zorlasa da yasayı açık açık ihlal edemeyecekleri için ve de avukatların işçilerden aldığı güçle yaptıkları savunmanın neticesinde mahkeme işverenin eylemi durdurma talebini reddetti!
Ege İşçi Birliği