Türkiye’nin ve dünyanın en büyük işçi katliamlarından biri olan Soma Katliamı’nın 7. yıl dönümünde Ege İşçi Birliği (EİB), Metal İşçileri Birliği (MİB), Petrokimya İşçileri Birliği (PİB) ve Devrimci Tekstil İşçileri Sendikası (DEV TEKSTİL) sosyal medya hesaplarından yaptıkları paylaşımlarla katliamı unutmadıklarını bir kez daha ifade etti.
EİB: Kaybettiklerimiz öfkemizin tohumudur
“Cumhuriyet tarihinin en büyük işçi katliamının üzerinden 7 koca yıl geçti. Bu süre içinde Soma davası boşa düşürüldü ve tutuklu kimse kalmadı. Soma davası avukatları tutuklandı ve Soma katliamına dair ses çıkanların davaları ise hala devam ediyor. İş cinayetleri ise her yıl katlanarak artmaya devam etti. İşçi sağlığı ve güvenliği ile ilgili önlemlerin alınmaması devam etti ve önemli yasalar ertelenerek işçi ölümleri olağanlaştırıldı. Madenlerde kaçış odaları zorunluluğunun her yıl ertelenmesi örneği bile 7. yılında Soma katliamının sermaye ve iktidar tarafından önemsenmediğinin en büyük kanıtı olarak ortada duruyor.
Salgın dönemi işçilerin canının önemsenmediğini gösteriyor!
Soma Katliamının 7. yılı sözde tam kapanmaya denk geliyor. Bir avuç burjuva asalak bu dönemi tatil fırsatı sayarken işçi sınıfı üretimde hastalanmaya ve yaşamını yitirmeye devam ediyor. Açıkça belli olan sınıf ayrımcılığı, düzenin tüm kurumları ile desteklenerek her şey olağanlaştırılmaya çalışılıyor. Madencinin fıtratında ölüm var diyenler bugünlerde üretimin devam etmesi ile övünüyor!
Çağrımız sınıf kardeşlerimizedir!
Bu düzenin işçilere vaat ettiği hiçbir şey yoktur. Ölüm, yoksulluk, insanlık dışı çalışma koşulları bu kapitalizmin varoluşsal sorunlarıdır. Soma katliamının 7. yılında işçi sınıfı hala kitlesel olarak ölümle burun buruna çalışmaktadır. Bunu yok edecek olan güç ise işçi sınıfının birliğidir.
Kardeşler,
Soma’yı unutmamak için,
Pandemi ve krizin sırtımıza yüklenen bedelini yok etmek için,
İşçi sağlığı ve önlemlerinin alınması için mücadele edelim!
Birleşelim ve sömürücü asalaklardan hesap soralım!”
MİB: Soma’yı unutma, unutturma!
“7 yıl önce bugün girmişlerdi bir kez daha yerin derinliklerine. Vardiya bitmek üzereydi. Günün yorgunluğunu eve gidip dinlenme hayali tamamlıyordu. Yerin 800 metre altından güneşi görecekleri saate az kalmıştı. Son kazma sesleriydi. Ama saat 15.10’u gösterdiğinde bir yangın yeraltını cehenneme çevirdi. 301 maden işçisine mezar oldu Soma. Aradan 7 yıl geçti, Soma maden işçilerini savunan avukatlar düzmece ve asılsız iddialarla tutuklanırken bu katliama sebep olanlar dışarıda. Soma Maden İşletmesi sermayesinden hiçbir tutuklu sanık kalmamış durumda. Bir sonraki duruşma ise 24 Mayıs 2021’de görülecek.
Soma katliamının gerçek faillerinden hesap sormak ve maden işçilerinin avukatlarını zindanlardan çıkarmak için mücadeleyi büyütelim.
Soma’yı unutma, unutturma!
Hesap sormak için örgütlen, mücadele et!”
DEV TEKSTİL: Birleşelim hesap soralım!
“Cumhuriyet tarihinin en büyük işçi katliamının üzerinden 7 yıl geçti. Geride kalan 7 yılda iş cinayetleri her yıl katlanarak artmaya devam ediyor. Soma Katliamı sermaye ve iktidar tarafından işçilerin canının önemsenmediğinin en büyük göstergesi olarak ortada duruyor.
Soma’yı unutmamak için,
Pandemi ve krizin sırtımıza yüklenen bedelini yok etmek için,
İşçi sağlığı ve önlemlerinin alınması için mücadele edelim!
Birleşelim hesap soralım!”
PİB: Açlık ve ölüm ikilemi gittikçe derinleşiyor!
“Soma katliamı üzerinden geçen yıllar kapitalist sisteminin insanlık dışı yüzünü gözler önüne serdi. 301 madencinin yaşamını yitirdiği Soma Katliamı’ndan bugüne kadar işçi ölümleri artarak devam etti. Yaşamını yitiren işçilerin failleri ise Soma Katliamı davasında tutuklu kalmaması örneğinden alınan güçle cezasız kalmaya devam ediyor.
Pandemi süreci ile birlikte işçi sınıfının yaşamının düzen tarafından önemsenmediğini tekrar gördük. Yeni zenginler ve halihazırda zenginliğine zenginlik katanlar sözde “tam kapanma” sürecinde dahi işçi sınıfını üretime sürüklemeye devam etti. 22 milyon işçi kapitalist düzenin bekası uğruna kapanma sürecinden muaf tutuldu. Onlarca işçi arkadaşımız ise koronavirüs yüzünden yaşamını yitirdi.
Soma Katliamı’nın üzerinden geçen 7 yıl ve yaşadığımız pandemi dönemi bu düzende işçilerin yaşamlarının yeşil banknotlardan daha değersiz olduğu gerçeğini ortaya koydu. İşçilerin ölümünü fıtrat olarak görenlerin bu günlerde üretimin devamlılığı ile övünmesi bir tesadüf değildir. Bu durum işçi sınıfına nasıl bakıldığının bir sonucudur.
Ölüm ve açlık ikilemini gittikçe derinleştiren, sınıfsal ayrımcılığı olabildiğince arttıran bu düzenden Soma’nın hesabını nasırlı elleri ile emeği ile geçinen milyonlarca işçi soracaktır.”