Aliağa'da özellikle yaz aylarının gelmesi ile birlikte iş cinayetleri her sene olduğu gibi artıyor. Liman, gemi söküm, petrokimya tesisleri ve demir çelik havzasının bulunduğu Aliağa'da artan üretimle beraber birleşen işçi sağlığı ve güvenliği önlemlerinin alınmaması kazalara ve iş cinayetlerine sebebiyet vermeye devam ediyor.
Gemi sökümde son aylarda gerçekleşen yaralanmalı ve ölümlü iş “kazaları”, Petkim'de PVC fabrikasında reaktörün patlaması, demir çelikte adete rutine binmiş uzuv kayıpları, kırıklar ve yanıklar… Son olarak SOCAR terminalde iş cinayeti meydana geldi. Sabah saatlerinde gerçekleştirilen bakım çalışması sonrasında Hilkan Arcan (teknik emniyet çalışanı) RTG aracının (konteynır kaldıran vinç) geri ilerleme yaparken altında kalarak yaşamı yitirdi.
Her gün onlarca aracın çalıştığı konteynır sahasında iş sağlığı ve güvenliği önlemlerinin en basit uygulamalarından olan uyarı sistemleri tam anlamı ile sağlanmış, yeterli sayıda personel sağlanmış olsaydı iş cinayeti engellenebilirdi. Bu ilk iş güvenliği hedeflerinin yerine para ve kâr hırsını koyan SOCAR sermayesi ve bu durumu her gün görmezden gelenler cinayetin asıl sorumlusudur. Haziran ayı için de artarak ilerleyen iş “kazaları” ve cinayetleri tablosunun gösterdiği durum ise açıktır. Kriz tablosunda patronlar iş güvenliği önlemlerini gereksiz harcama görmektedir.
Kuralsızlık artık Aliağa'da asıl kural haline gelmektedir. Bu tabloda her gün burun buruna ölüm ve sakatlanma riski ile çalışan Aliağa emekçileri dur demedikçe iş kazalarının sonu gelmeyecektir.
Kızıl Bayrak / İzmir