Türkiye’ye yatırımlarıyla övünen SOCAR’ın fabrikalarında işçilere yönelik zulüm bitmiyor. Geçtiğimiz haftalarda, SOCAR’ın satın aldığı Petkim’in Aliağa fabrikasında haklarını arayan işçilerin üzerine polisler salınmış, sendika temsilcileri gözaltına alınmıştı. Ardından AKP iktidarının da dayatma ve tehditleriyle işçilerin talepleri görmezden gelinerek toplu sözleşme imzalanmıştı.
Patron sınıfının “Azeri-Türk kardeşliği” işçiye karşı
Yine aynı SOCAR, Türkiye’de düzenlenen Dünya Petrol Kongresi’nde boy göstererek Türkiye’deki “büyük projeleri”yle övünmüş, yabancı yatırımların yarıdan fazlasını kendisinin gerçekleştirdiğini ifade ederek “Azeri-Türk kardeşliğinin simgesi” pozlarıyla kendi reklamını yapmıştı.
SOCAR’ın fabrikalarında yaşananlar gösteriyor ki, söz konusu “kardeşlik”, patron sınıfının ve onların temsilcilerinin kardeşliği anlamına geliyor. Bu da, işçilere yönelik baskı, zulüm ve ağır sömürüden öte bir anlam taşımıyor.
Kölelik ve iş cinayetleriyle ünlenen Star Rafineri
SOCAR’ın iş cinayetleriyle ünlenen İzmir Aliağa’daki “büyük projesi” Star Rafineri’de bu sefer de yüzlerce işçi yemekten zehirlendi.
Basına yansıyan haberlere göre, 346 işçi dünkü öğlen yemeğinin ardından baş dönmesi ve mide bulantısı şikayetleriyle hastaneye sevk edildi. Aliağa Devlet Hastanesi’ne kaldırılan işçilerin tedavilerinin yapıldığı ve sağlık durumlarının iyi olduğu belirtildi.
Star Rafineri inşaatında, çok sayıda taşeron şirket aracılığıyla işçilere ağır bir kölelik dayatılırken geçtiğimiz aylarda işçiler bu koşullara tepki göstermiş ve iş bırakmıştı.
17 Haziran’da ise Star Rafineri’de çalışan inşaat işçisi Osman Canbulut, iki boru arasında sıkışarak ağır yaralanmış, hastanede birkaç gün süren müdahalelere rağmen kurtarılamamıştı. Fabrikanın iş güvenliği departmanı ise son iş cinayetinin ardından işçilere “kendi güvenliklerine dikkat etmeleri” uyarısıyla tehditte bulunmuştu.