İşlerin azaldığı gerekçesi ile işten çıkarılan ve direnişe geçen DEV TEKSTİL üyesi SML Etiket işçilerinin direnişi devam ediyor. Keyfi işten atmaların tek sorumlusunun SML yönetimi olmadığını belirten direnişçiler taleplerini Çin Konsolosluğu önüne taşıdı.
Engelleme girişimine rağmen açıklama
DEV TEKSTİL, Tarabya’da bulunan konsolosluk önünde basın açıklaması gerçekleştirdi. Engelleme girişimi boşa düşürülerek yapılan açıklamada 3 Şubat’tan bu yana direnişin sürdürüldüğü belirtildi. Basın açıklamasını okuyan SML Etiket direnişçisi Seçil Arı pandemi sürecinde milyonlarca işçinin işten atıldığının altını çizerek şunları ifade etti:
“Sermaye ve AKP-MHP iktidarı işçi-emekçilere krizin ve pandeminin faturasını kesmeye devam ediyor. Çalışma hayatı esnekleştirildi. İşçi ve emekçiler açlığa, yoksulluğa mahkûm edildi. Milyonlarcamız işsizlikle yüz yüze kaldık. İşçi ve emekçiler pandeminin en yoğun olduğu zamanda ölümle burun buruna çalıştı, çalışmaya da devam ediyor. Tam kapanma ile salgının önüne geçilmesi düşünüldüğünde bile çarklar dönsün, patronların karı katlansın diye üretim devam etti. Bu süreçte bizler azgın sömürüye maruz kalırken, patronlara teşvikler verildi. Sözde işten atmalar yasaklandı. Ama işçiler KOD 29 maddesiyle kötü niyet ve ahlaksızlık suçlamasıyla tazminatsız işten atıldı.”
“SML Etiket Çin çalışma rejimini Türkiye’de uygulamaktadır”
İşçilerin dünyanın her yerinde benzer saldırılarla karşı karşıya kaldığını belirten Arı kapitalizmin vahşi sömürüsüne karşı dünyanın pek çok yerinde işçilerin mücadele ettiğini ifade etti. Arı sözlerine şu şekilde devam etti:
“Çin sermayesi olan SML Etiket Çin çalışma rejimini Türkiye’de uygulamaktadır. SML’de işçiler sefalet ücretlerine çalıştırılmakta, örgütlenme hakları ellerinden alınmakta, hakkını arayan işçiler işten atılmaktadır. 22 ayrı ülkede üretim yapan, 30’dan fazla ofisi bulunan SML Etiket sermayesi pandemiyi fırsata çevirip karına kar katmış, bizlerin haklarını gasp etmiştir.
Fabrika yöneticileri yaptıkları toplantılarda “istediğiniz sendikaya üye olabilir, istediğiniz sendikada örgütlenebilirsiniz bu sizin anayasal hakkınızdır” -diyorlardı. Ama yönetim anayasa, yasalar, uluslararası sözleşmelerle tanınmış haklara saldırarak suç işlemiştir.”
“Taleplerimiz yerine getirilene kadar eylemlerimizi sürdüreceğiz”
Çin Konsolosluğu’na seslenen Arı şunları ifade etti:
“Burada sadece SML Etiket patronu ve üreticileri tek başına sorumlu değildir. Çin sermayeli şirket olduğu için ilgili ülkenin de yaşanılan saldırılarda sorumluluğu bulunmaktadır. Bu saldırının sonlandırılması ve üyelerimizin işe alınarak taleplerinin karşılanması için sorumluluklarını yerine getirmeye davet ediyoruz. Bizler haklı ve onurlu mücadelemizden vazgeçmeyeceğiz. Haklarımıza geleceğimize sahip çıkacağız. Sendika düşmanlığına ve keyfi işten atmalara karşı boyun eğmeyeceğiz. Taleplerimiz yerine getirilene kadar eylemlerimizi sürdüreceğiz.”
“İşçilerin birliği sermayeyi yenecek”, “Direne direne kazanacağız” ,“kahrolsun ücretli kölelik düzeni” sloganlarının atıldığı açıklamada talepler şu şekilde sıralandı:
“İşten atılan arkadaşlarımız geri alınsın!
Sendikal örgütlenmeye dönük yönelik baskılar son bulsun!
Baskı ve mobbing son bulsun!
Tüm çalışanlara insanca yaşamaya yeten ücret verilsin!
Kısa çalışma, ücretsiz izin KOD 29 gibi hak kaybına neden olan uygulamalar son bulsun!”
Eyleme Devrimci Gençlik Birliği, TOMİS direnişçisi Dilbent Türker, BDSP, İşçinin Kendi Partisi, Sosyalist Kadın Hareketi, İşçi Gazetesi katıldı.
Kızıl Bayrak / İstanbul