Seydişehir Eti Alüminyum işçilerinin eylemi sürüyor

Metal İşçileri Birliği yaptığı paylaşımla Seydişehir Eti Alüminyum işçilerine seslendi ve “İşçiler kendi sözcülerini seçmeli eylem komitesi oluşturmalı, kendi taleplerini belirlemelidir” dedi.

  • Haber
  • |
  • Sınıf
  • |
  • 11 Şubat 2024
  • 13:30

Seydişehir Eti Alüminyum işçileri sefalet dayatmasına karşı 6 Şubat’tan beri direniyor. Metal İşçileri Birliği yaptığı paylaşımla Seydişehir Eti Alüminyum işçilerine seslendi ve “İşçiler kendi sözcülerini seçmeli eylem komitesi oluşturmalı, kendi taleplerini belirlemelidir” dedi.

MİB’in sosyal medyada yaptığı paylaşım şu şekilde:

“2005 yılında özelleştirilerek Cengiz Holding'e devredilen işletmede işçiler sefalet koşullarında yaşamaya mahkum ediliyordu. 13-15 bin liralık ücretlerle yaşamak zorunda bırakılan işçiler sözleşme sürecinde de Cengiz Holding'in % 56'lık zam önerisini de hiç bir şekilde kabul etmediler.

6 Şubat gününden beri eylemde olan işçiler Özçelik-İş bürokratlarının da yanlarında olmadığını, sefalet dayatmasına karşı hiçbir şey yapmadıklarını söylüyor.

Yayınladığımız videoda her şey çok net görünüyor. Sefalet dayatmasına karşı eyleme geçen işçilere konuşma yapan Özçelik-İş yönetiminden Şerafettin Koç. İşçilerin verdiği tepkiler karşısında gerçekte söyleyecek sözü yok... Ancak işçilerin eylemini ve iradesini kırmak için bilindik söylemlere sığınıyor.

İşçilere yanınızdayız diyor ancak tazminatımızı bırakırız, işten atılırız diyerek işçilere korku salmaya çalışıyor. İşçilerin eylem iradesinin karşısına yasal ve hukuki yolları koymaya çalışıyor alttan alta. Ancak Seydişehir Alüminyum işçilerinin karnı bu laflara tok.

Bizler Şerafettin Koç'u Feniş Alüminyum işçilerini yalnız bırakışından, Feniş Direnişi'nin karşısında duruşundan biliyoruz. Bütün metal işçileri onu iyi tanımaktadır.

Bu yüzden Seydişehir ETİ Alüminyum işçilerinin yapması gereken emeğine ve geleceğine sahip çıkmak için ipleri eline almaktır. İşçiler kendi sözcülerini seçmeli eylem komitesi oluşturmalı, kendi taleplerini belirlemelidir. Bütün kararları bütün işçilerin katılımıyla almalı ve örgütlü bir güç olarak sermayenin ve sendikal bürokrasinin karşısına dikilmelidir.

Kazanmak istiyorsak taşın altına elimiz koyacağız. Başka yolu yok!”