Fabrikalardan “ek zam istiyoruz” sesleri yükseliyor. Ülkenin dört bir yanından on binlercemizin çalıştığı işyerlerinden aynı şey dillendiriliyor. Çünkü ne yaşadığımızı ve nasıl çözüleceğini hepimiz biliyoruz. Kimsenin bize bir şey anlatması gerekmiyor. Biz biliyoruz ama bu sesi duymayanlar var. Duysa da anlamayanlar var. “Ek zam istiyoruz” gayet açık, net bir talep değil mi? Neyi yokuşa sürüp, laf kalabalığı yapıyorsunuz? Müzakereler sürüyormuş... Her şey açık, ortada, metal işçisinin ne istediği belli, neyi müzakere ediyorsunuz günlerdir?
O ya da bu tartışmasını bir kenara bırakıp, saat ücretlerine bir an önce ek zam yapılmalı. Kimseden karşılıksız bir şey istemiyoruz. İstediğimiz emeğimizin, alınterimizin karşılığı. Sırtımızdan kâr rekorları açıklayanlardan, üretim rekorları kıranlardan hakkımızı istiyoruz. Ama görülen o ki, yine bizleri nasıl avutacaklarını müzakere ediyorlar. “Yüzyılın sözleşmesi” deyip, zafer geçitleri yaptıklarının aynısını yine deneyecekler. Ama bu kez işleri öyle kolay değil, olmamalı.
Metal işçisi kardeşlerim…
Her şey ortada, taleplerimizi nasıl görünür kılacağımız, hakkımız olanı nasıl alacağımız belli. Daha neyi bekliyoruz? Görüşmelerden bizim için bir şey çıkmayacağı açık değil mi? Biz istemezsek hiçbir şey vermeyeceklerini hepimiz bilmiyor muyuz? Şu ana kadar tepkimizi ve isteklerimizi ortaya koyduk, artık somut adım atma zamanı.
O halde kolları sıvayalım!
- Fabrikalarda güvendiğimiz arkadaşlardan bölüm bölüm temsilciler seçelim, bu temsilcilerden fabrikada gerçek bir işçi temsiliyeti oluşturalım.
- Sorunlarımızı ve ihtiyaçlarımızı hep birlikte tartışalım, taleplerimizi belirleyelim, temsilciler hepimizin ortak taleplerinin sözcüsü olsun.
- Vakit kaybetmeksizin diğer fabrikalarla iletişime geçelim, taleplerimizi ortaklaştıralım, fabrikalar arasında koordinasyonu sağlayacak adımlar atalım.
- Taleplerimiz için hep birlikte fabrikalarda tepki eylemleri yapmaya başlayalım, sendikaya basınç uygulayalım, yemekhanelerde sloganlar atalım, giriş çıkışlarda alkışlı-ıslıklı ses yükseltelim vb.
- MİB hepimizin sesi, soluğu. MİB ile bağlarımızı güçlendirelim, sesimizin ortaklaşmasını sağlayalım.
Metal işçisi birleşir ve tüm fabrikalar tek vücut davranırsa başaramayacağı hiçbir şey yok. Metal Fırtına'da gördük, yaşadık. Şimdi bir fabrikadan gelecek adım, diğer fabrikaları da içine alan yeni bir mücadele süreci yaratmaya aday. Haydi görev bizi bekler.
Kaynak: Metal İşçiler Birliği Facebook sayfası…